İnsan bu dünyada otuz yıl yaşamışsa eğer ve benim gibi hep yalnız başına savaşmak zorunda kalmışsa, o zaman beklenmeyen olaylara karşı bağışıklık kazanıyor ve bunlar yüzünden çok sarsılmıyor.
Şu anda yapabileceğim tek şey sonuna kadar aklımı başıma toplamak. Hayatta hep her işi birden yapmayı istedim, üstelik çoğunlukla geçersiz amaçlar uğruna. Bu bir hataydı.
İnsanları yanlış mı değerlendirmişti? Konuşmasına çok mu umut bağlamıştı? Konuştuğu süre boyunca gerçek yüzlerini saklamışlardı da, şimdi sıra harekete geldiğinde maskeler düşüyor muydu?
Çevresindekiler ne biçim insanlardı!
"Zan altındaki bir insanın sırt üstü yatmak yerine huzursuz olması çok daha iyidir, çünkü sırt üstü yatan kişi farkında olmaksızın kendini terazinin bir kefesinde bulup günahlarının ağırlığıyla tartılabilir."