Allah'ım sana şükürler olsun diye giriş yapmak istiyorum incelemeye ..
Yazar duysa mezarında ters döner bu seferlik böyle oldu işte, halbuki ne güzel bakışarak başlamıştım kitaba, biraz hayal kırıklığı yaşatmadı desem yalan olur. Beklentim çok büyüktü ondqn herhalde. 200 sayfa olabilecek bu kitap çok fazla gereksiz uzatılmış ve akışı o kadar ağır ki sayfalar ilerlemiyor gibi geliyor ..
Kadın düşkünü bir toprak sahibinin gayrimeşru çocuğu olan on dokuz yaşındaki Dolgorukiy ülküsü olan ve o ülküsünün peşinden gitmeye kararlı olan bir gençtir. Ülküm ülküm diye başımın etini yedi, Ülküsü okulu bırakıp, kendi ihtiyaçlarından kısarak zengin olmaktır.Biyolojik babası ayrı, kimlikte yazılı olan babası ayrıdır.
Baba ve oğlun duygusal, ideolojik ve ahlaki tartışmaları etrafında şekillenen uyuşmazlıklar, sindirilmiş bir anne hayatı mahvolan bir kızkardeş, Dolgorukiy'in zıtlıklarla dolu yaşamöyküsünü ortaya koyar.Delikanlının mizacı zıtlıklarla doludur.Dolgorukiy yaşamındaki mücadeleleri ve iç dünyasındaki çekişmeleri ile dolu dolu bir yaşam mücadelesi sürmektedir. Her fırsatta gayrı meşru olduğunu dile getirmesi yeter arkadaş dedirtti Bu mücadeleler esnasında sayısız günah işleme durumunda da kalmıştır. Kitapta akışı zorlayan bir sürü gereksiz ayrıntı yer alıyor. Diğer eserlerine göre biraz sönük kalmış ama alıntılari altını çizdiğim yerler çok oldu.
Evet dostlar;
Zor bir eseri bitirmenin sevincini yaşıyorum, detaylara girip spoiler vermek istemiyorum sonra azar işitmeyelim. Verdigim 10 puan kitabi bitirmemin zaferi adına ;) okuyacaklarin Allah yardımcısı olsun hadi görüşürüz
