Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Delilleriyle Ticaret ve İktisat İlmihali

Hamdi Döndüren

Delilleriyle Ticaret ve İktisat İlmihali Sözleri ve Alıntıları

Delilleriyle Ticaret ve İktisat İlmihali sözleri ve alıntılarını, Delilleriyle Ticaret ve İktisat İlmihali kitap alıntılarını, Delilleriyle Ticaret ve İktisat İlmihali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görev bölümünün ehliyet ve yeteneğe göre oluşması, uzmanlaşmaya ve dolayısıyla verimin artmasına neden olmuştur. İskoçyalı ekonomi bilimcisi Adam Smith’in bu konuda 18. Yüzyılda verdiği şu örnek dikkat çekicidir. Vasıfsız bir işçi günde bir kaç yüz iğne üretebilirken, i şbölümü esaslarına göre 10 kişilik bir atölyede 48 bin tane iğne üretildiği görülmüştür.
Erkam yayınları
AKDİN ÖLÜMLE SONA ERMESİ: Kira sözleşmesi:
Hanefilere göre, kira akdi iki taraf için de bağlayıcı bir akit olmakla birlikte, taraflardan birisinin ölümü ile son bulur.
Reklam
Ömer Nasuhi Bilmen, bu konuda şöyle der: İslâm âlimlerinin çoğunluğu, bey' bi'l-vefâyı rehin olarak kabul eder. Malikin izni olmak şartıyle alıcı malın gelirinden yararlanabilir. Bilmen, bu konuda klasik fetva ve furû kitaplaındaki bilgileri nakletmiştir. Borç para bulmaya veya bir borcu ertelemeye yönelik bu gibi çareler Ebü Hanife ve İmam Şafii'ye göre yararlanma sözleşme sırasında şart koşulmamışsa caiz olur.
Sayfa 330 - BEY' Bİ'L-VEFAKitabı okuyor
Bu akit, mevcut olmayan şeyin satışı ve sanatkârın zimmetinde bunun bir borç olması bakımından selem sözleşmesine benzer. Ancak şu üç durumda ondan ayrılır. İstisnā akdinde satış bedelinin peşin verilmesi ve malın teslim tarihinin belirlenmesi gerekmediği gibi bunun çarşı ve pazarda bulunan şeylerden olması da şart değildir. Sanatkârla bir iş üzerinde anlaşma yapıldığı için bu yönüyle "iş sözleşmesi"ne benzerse de, yapılacak şeyde malzemenin sanatkâra ait olması bakımından da ondan ayrılır. Bunun bir sonucu olarak sanatkâr, belirlenen niteliklere uygun olmak şartıyla başkasının ürettiği veya kendisinin siparişten önce yaptığı bir şeyi verse bu da caiz olur.
Sayfa 324 - SANATKARA MAL SİPARİŞİ (İSTİSNA AKDİ)Kitabı okuyor
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpa ile, hurma hurma ile, tuz tuzla misli misline, birbirine eşit olarak ve peşin satılırlar. Ancak bu cinsler farklı olunca istediğiniz gibi satış yapınız." Buhari, Büyu 76; bk. Müslim, Müsâkát, 81; Ebû Dâvûd, Büyu, 18; Ahmed b. Hanbel, V, 314, 320.
Kıyemi mallar:
Ağırlık veya hacim ölçüsü ile, yahut standart olup sayı ya da uzunluk ölçüsü ile alınıp satılmayan, başka bir deyimle çarşı ve pazarda misli bulunmayan mallara "kıyemi" denir. Halı, hayvan, kavun, karpuz, kullanılmış otomobiller bu niteliktedir. Bunlar misli bir mal karşılığında satılırsa "satılan (mebi')" durumunda olur, misli mal da "satış bedeli (semen)" yerine kullanılabilir. Bu durumda satım akdi yapılırken "ile, karşılığında" gibi ifadelerin kullanılması sonucu etkilemez. Çünkü misli olan mallar zimmette borç olarak kalabildiği için, bunların satış bedeli yapılması daha uygundur. Meselâ; bir ton buğday karşılığında on tane koyun satın alınsa, buğday satış bedeli, koyunlar ise satılan mal olur.
Sayfa 146 - Semen, Kıymet ve Deyn Terimleri.Kitabı okuyor
Reklam
Ölçülü hareket etmek peygamberlikten bir cüzdür. Ebû Dâvud, Edeb 2; Tirmizi, Birr 66.
Mebi ve semene uygulanan hükümler
Selem satışında satış bedelinin peşin ödenmesi gerekirken, selem konusu olan standart malın tesliminin vadeye bağlanması asıldır.
Sayfa 147 - SATIŞ BEDELİ VE SATILAN MAL AYRIMININ SONUÇLARI.Kitabı okuyor
Alıcının satış bedeline karşılık bir rehin veya kefil göstermesi satıcının malı hapis hakkını düşürmez. Çünkü rehin ve kefalet, satış bedelini alıcının zimmetinden düşürmediği gibi, onu isteme hakkını da düşürmez. Buna göre, satış bedelini alıncaya kadar onun satılanı hapis hakkı devam eder. Çünkü rehin ve kefalet satış bedeli için bir teminattan ibarettir.
Sayfa 151 - Satıcının malı hapsetme hakkını düşüren haller.Kitabı okuyor
Eğer standart bir mal yine standart bir malla mübadele edilecekse, bunlardan muayyen olanlar "mebi (satılan)", zimmette borç olarak kalan ise "satış bedeli" sayılır
Sayfa 145 - VI-SATIM AKDİNDE BEDELLER.Kitabı okuyor
Reklam
İbnü'l-Kayyim ve hocası İbn Teymiyye gibi bazı Hanbelilere göre, satış sırasında mevcut olmamakla birlikte, adete göre gelecekte meydana gelmesi kesin olan şeyin satışı caizdir. Çünkü yok olan (ma'düm) bir şeyin satışının yasaklanması ne Kitapta, ne Sünnette ve ne de sahabe sözlerinde sabit değildir. Sünnette sadece garar satışı yasaklanmış olup, garar da; "teslim edilemeyen şey" demektir. Bunun mevcut olup olmaması sonucu değiştirmez. Kaçıp giden ve gelip gelmeyeceği belli olmayan at' in veya çalınan bir otomobilin sahibi tarafından satılması gibi. Burada yasaklamanın illeti ne yokluk ve ne de varlıktır. Satılanı teslim edememekten doğan garar (risk) halidir. Diğer yandan İslâm'da bazı durumlarda ma'dûmun satışı geçerli sayılmıştır. Nitekim olgunlaşacağı belli olan meyvenin dalında satışı caiz olduğu gibi, içi dolmuş bulunan taneli bitkilerin satışı da caizdir. Buna göre, bir şeyin gelecekte meydana gelip gelmeyeceği belirsiz ise, bunun satışı henüz mevcut olmayışından ötürü değil, garar yüzünden batıl olur. Kısaca, buradaki satış yasağının illeti teslime güç yetirememe yani garar halidir. Nitekim mevcut olup da teslimine güç yetirilemeyen şeylerin satışının yasak oluşu da bu nedene dayanır. Ibnü'l-Kayyim, I'lamü'l-Müvakkiin, Kahire 1325-1326, II, 8 vd; ez-Zühayli, a.g.e, IV, 429.
Sayfa 162 - BATIL SAYILAN ALIŞ-VERİŞ ÇEŞİTLERİ.Kitabı okuyor
Fâsit akit
Hanefilere göre, bazan İslâm'ın akitlerle ilgili bir yasağı, işleyene günah kazandınır, fakat bununla birlikte akit geçerliliğini korur. Ancak bu yasak veya eksiklik akdin rükünlerinde, yani icap, kabul veya üzerinde akit yapılan şeyde olursa yahut bunları tamamlayan şartlarda bir eksiklik bulunursa akit bâtil olur. Meselâ; akdin konusu ortada yoksa veya akdi küçük çocuk veya akıl hastası yapmışsa, ya da konunun teslimi imkânsızsa satış bâtil olur. Bu durumda mal teslim alınmışsa geri verilmesi gerekir. Tüketilmişse tazmin edilir. Eğer hükmü tamamlayan veya hükümle ilgili olan bir şart eksikse, akit fâsit olur, bâtil olmaz. Bir alım-satım akdinde ödenecek olan para miktarının veya parayı ödeme tarihinin belirlenmemesi gibi. Fâsit akitte, eksikliğin tamamlanması veya satım akdinin feshi yoluna gidilmesi gerekir. Fesih halinde alıcı, mal elde mevcutsa aynını geri verir. Tüketilmiş olursa mislini, eğer kiyemi mallardan ise değerini tazmin etmesi gerekir. Böyle bir satışta satılan mal, alıcı tarafından kabzedilmezden önce mülk ifade etmez.
Sayfa 160 - FESAT VE BUTLANIN ALIŞ-VERİŞE ETKİSİKitabı okuyor
241 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.