En Eski Deniz - Fırtınalı Yıllar Sözleri ve Alıntıları
En Eski Deniz - Fırtınalı Yıllar sözleri ve alıntılarını, en eski Deniz - Fırtınalı Yıllar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fransa'da o öğrenciler, Türkiye'de de Vedat Demircioğlu, Taylan Özgür...
7 Haziran’dan sonra hâlâ direnenler yalnız kaldılar ve bu yüzden yine en sert baskılara maruz bırakıldılar. Flins’deki Renault işgalini son erdirmek için girişilen bir çatışmada Seine nehrinde bir öğrenci boğuldu ve Sochaux’daki Peugeot fabrikasında iki işçi vurularak öldürüldü.
Ayın 12’sinde hükümet çeşitli öğrenci örgütlerini ve bazı “sol” grupları yasakladı. Ulusal Öğrenci Birliği tüm sokak etkinliklerinde “bundan böyle çatışmalardan kaçınma” çağrısında bulundu. Hareket ivmesini neredeyse yükseldiği hızla yitiriyordu. Ardından ayın 16’sında Sorbonne büyük bir polis saldırısıyla nihai olarak geri alındı. Latin Mahallesi’nde birkaç çatışma oldu ama barikatlar yoktu. Hareket nihayet sona ermişti.
TİP’in meclisteki varlığı muhafazakâr milletvekillerince tepkiyle karşılandı ve gerginliğe yol açtı. TİP milletvekilleri birçok defa fiziksel saldırıya uğradı.
Ülke henüz antiemperyalist, antifeodal bir “milli demokratik devrim” aşamasındaydı.Bu mücadelenin öncülüğünü de “asker-sivil-aydın zümre”nin üstlenmesi gerekiyordu. Bir sınıf partisi ancak bu devrim başarıya ulaştıktan sonra kurulabilirdi.
Dünya geneline bakıldığındaysa, 60’ların başında ABD’de siyahların ırkçılık karşıtı sivil haklar mücadelesi, aynı dönemde Fransa’nın Cezayir’ de yürüttüğü katliamlara karşı büyüyen tepki, 1965’te ABD’nin Vietnam işgalinin ardından gelişen savaş karşıtı hareket, özellikle öğrenci gençliği, içinde yaşadıkları ‘refah toplumu’nun nasıl bir ahlak dışı zemin üzerine kurulduğunu sorgulamaya yöneltti.
Kişiye özgürlük alanı tanımayan; yaşlı, geri kalmış ve temsilci kurumlarıyla bireyi karar süreçlerinin dışına iten,daha fazla tüketmek dışında herhangi bir seçenek sunmayan sistem, Batı toplumlarının özellikle eğitim görmüş genç kuşaklarında başka türlü bir hayat ve dünyanın mümkün olabileceği düşüncesini en uç noktasına kadar kışkırttı.