Tanrı insanoğlunu yarattıktan sonra güvenememiş, “Ben bunu çevresine saçtığım nimetleri yesin, beslensin ve üresin diye yarattım. Ya bir gün bu ana amacı unutursa?” diye endişelenmiş. Bulduğu formül pratik olmuş. Bir tutam bal ağzına, birkaç tutam bal bel aşağıya sürerek bir daha endişe etmeyecek biçimde insanoğlunun beslenme ve üreme güdülerini sağlama almış.