Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Deniz Kurdu
Jack LondonYüksek Puanlı Deniz Kurdu Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Deniz Kurdu sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Deniz Kurdu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Deniz Kurdu: Klasik bir başyapıt
Öncelikle kitap müthiş bir Jack london kitabı olduğunu hissettiriyor. Kitapta adeta insanın fizyolojik ve psikolojik değişimine gelişimine tanık oluyorsunuz. Heyecan macera ne ararsanız var. Karakterimiz naif biri ve oldukça sakin ve durgun bir hayat yaşamaktadır. Birden denizlerin esiri konumuna gelince ve denizci insanların arasında bulunca kendini, çok zor olsa da kendini oraya uydurmak zorundadır. Bu sırada gemi içinde ve denizde olaylar ve maceralar işi çılgın bir boyuta sürüklemektedir. Hem baş karakterimize hem de kurt larsen e olan sevgimden ötürü böyle bi inceleme yazmak istedim. Sevgilerle
376 syf.
10/10 puan verdi
Mükemmel bir psikolojik roman... Buck, Beyazdiş, Martin Eden, Prof. Standing, Kızılgöz ve şimdi de Wolf Larsen... Her biri ayrı bir hikâyenin baş kahramanları ama Martin Eden'den sonra Wolf Larsen'i de uzun bir süre unutamayacağım sanırım.
İncelemeden önce kitabın bir noktasında kendi kalemimden bir anda çıkma isteğiyle gelen bir notu
Jack London çevirilerinde gözüm hep çevirmen olarak Levent Cinemre'ye gider. Levent Cinemre bir Jack London eserini alır, paralelinde size ayrı bir bilgi kaynağı sunar. Bu yüzdendir ki uzun süre kitaplığımda bekleyen bir roman oldu. Yıldız Gezgini eserinde kitapla bütünleşemediğim için bir ön yargı olmuştu. Ancak korktuğum başıma gelmedi ve sürükleyici bir okuma deneyimi yaşadım .
Konusu üzerinde fazla durmadan kısaca özetlemek gerekirse ; Beyzade hayatı yaşayan varlıklı bir adamdır Van Weyden. bir gemi kazası sonucu gözlerini Hayalet adında başka bir uskuna da açar ve bu uskunanın zalım kaptanı Kurt Larsen ile tanışır. Eve dönebileceğini düşünür ancak Larseni tanıdıkça bu hayalinin yersiz olduğunu öğrenir. Uskuna da zorla kamarot olarak çalışmaya başlar.
Kitabın ilk bölümünde Edgar Allan Poe, Ömer Hayyam ve Bocaccio gibi isimlere harika atıflarda bulunuyorlar.
Lord Henry gibi Kurt Larsen de sanırım favori kahramanlarımın arasına girdi diyebilirim . Tam bir alfa .
Bu arada bu kitabı beğendiyseniz; Zweig'in Macellan adlı biyografik eserini de tavsiye ederim.
Okuduğum en güzel kitaplardan. Deniz üzerinde kahramanlarla beraber hiç inmeden yolculuk yapıyorsunuz, çeşitli çeşitli fırtınalara yakalanıyorsunuz, ayı balığı avlıyorsunuz, vahşetin ve şiddetin en çılgın en doğal halini yaşayıp yeri gelip Kurt Larsen ile entellektüel,felsefi, sosyal ve dini tartışmalara giriyorsunuz.Kurt Larsen, ölümsüzlüğe yani ahirete inanmayan biri olarak, kendi içinde ve kendi söylemlerinde tutarlı, güçlü ve karizmatik bir kişilik. Çünkü tek dünyası var ve o tek dünyada özveri diye başkalarına yapabileceği fedakarlıkların tekrar kendisine ahlaksızlık olarak döneceğine inanıyor. Çünkü geçici kazanımlarla yaşıyor, onun dünyasında vicdan yok.Zaten bir hayvan gibi yaşadığını söyleyerek bu durumu temellendirmeye çalışıyor.
Dİğer kahraman Wan Weyden'in geçirdiği ruhsal ve fiziksel değişimleri de adım adım izliyorsunuz. O değişim geçirse bile beni en çok etkileyen olay, düşmanı kendi eline düşüp de intikam fırsatı doğmasına rağmen, vicdanının sesinin kaybolmaması, özünü kaybetmemesi oldu. Mutlaka okumalısınız
Bir deniz kazazedesi ve kurtarıcısı arasında geçen bir roman. Her ne kadar kurtarıcısı desem de işler biraz farklı. İdealist bir salon beyefendisi rolünü çizen Van Weyden Martinez adlı geminin batması üzerine mahsur kalır. Ve Hayalet adlı bir geminin kaptanı olan Wolf Larsen tarafından kurtarılır. Zor hayat koşulları tarafından kırbaçlanmış, hiç okula gitmemiş fakat kendi kendini kitaplarıyla eğiten acımasız kaptanımızın sıradaki hedefi çıtkırıldım salon beyefendisini bir eylem adamına çevirmektir. Materyalizmi doruklarına kadar hisseden Wolf Larsen ve ona karşı varoluşçuluğuyla karşımıza çıkan Van Weyden'in hikayesi. Birbirinden her ne kadar hoşlanmasalar da aslında karşılıklı ve anlaşılmayan bir iletişimleri olduğunu düşünüyorum. Kitap boyunca Wolf Larsen'e olan ilgim hep ayrıydı. Yazarın asıl başarısı kesinlikle Wolf Larsen karakterinde. Okuyun ve demek istediğimi anlayın!!
Jack London çoğu zaman olduğu gibi yine bir deniz romanıyla yerini almış. Basımı tek olan ve yayını eski olan bu roman, büyüleyici bir denizi ve daha büyüleyici bir çocuğu konu alıyor. Çocuk hayalleri uğruna ailesi başta olmak üzere birçok şeyi karşısına alarak, denize açılıyor. Uzaklaşıyor evinden, bildiği yerden.
Yazar, kahramanımıza epeyce maceralar yaşatıyor, bazen eğlenceli bazen dramatik anılar...
Romanda beni etkileyen şey; yazarın bir çocuğun başına buyruk mu yoksa cesur mu olduğunu ince bir çizgiyle belirtmesiydi.
Jack London okumak için ideal bir seçim diye düşünüyorum. Özelikle de ilk sefer için.
