Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler

Melikşah Sezen

En Eski Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler Gönderileri

En Eski Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler kitaplarını, en eski Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler sözleri ve alıntılarını, en eski Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler yazarlarını, en eski Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Garânik safsatasıyla ilişkili olarak elde bulunan yirmi beş kadar rivayetten hiçbiri Kütüb-i Sitte'de yer almaz. Hatta bazı âlimlerin beyan ettiği üzere, Garânik hâdisesine dair anlatı hep, zındıkların uydurduğu mevzü rivayetlerden oluşmaktadır.57 Öte yandan problem yalnızca rivayetlerin senediyle alakalı da değildir. Eldeki rivayetlerin hem diğer nakillerle hem de akli bazı gerekliliklerle tearuzu da barizdir. Yirmi beş kadar farklı rivayetle ilişkilendirilen anlatıdaki ciddi lafzi farklılıklar, nakilleri muztarib hâle getirmektedir. İlgili haberlerde muhteva bakımından çözümü imkânsız işkâller de vardır: Öncellikle şeytanın herhangi bir insana fiili bir tesiri ve insanı cebren yönlendirmesinin mümkün olamayacağı gerçeği ihlal edilmektedir. Bu hüküm bize âyetlerin bildirdiği, iptal edilemez bir hakikattir.159 Dolayısıyla şeytanın Peygamberimizin ağzından herhangi bir söz söylemesi yahud onun ağzına kendinden bir söz eklemesi/atması mümkün değildir.
Öyle sanıyorum ki modernizmin İslâmi zihinlerde açtığı en büyük yara, herkesi aynı kefeye koyma, aynı kurallara ve ölçülere tâbi kılma garabetidir. Peygamberi, “peygamber de bir beşerdir? diyerek alelâde bir insana çeviren, onun beşer-üstü olmadığını söylerken haklı olan ama “beşerin üstünü” oldu. ğunu ıskalayan, dolayısıyla meseleye yanlış zaviyeden bakan insanlar çoğaldı. Peygamber de bizim gibi bir insansa, bizden üstün, bizim fevkimizde bir yanı yoksa elbette makul olan mucize de göstermemesi, ona mucize atfeden bütün rivayetlerin uydurma, prestij kaygısıyla vaz edilmiş olmasıdır! Peygamberi kendimizle eşitlediğimizde zuhur eden ikinci mühim problem, ona ait her nakli kendimiz üzerinden okumaya çalışmak, “kişi karşısındakini kendisi gibi bilir” ölçüsünce o rivayetleri kendi zaaflarımıza, noksanlarımıza bakıp fakat böyle yaptığımızın hiç farkında dahi olmadan-reddetmektedir.
Reklam
Hz. Peygamber'in okuma yazma bilip bilmediğinden bağımsız olarak belirtmeliyiz ki, ümmîlik kavramı okuma yazma ile ilgili bir vurgudan ziyâde, Hz. Peygamber'in kitap ehlinin bilgilerine muttali olmadığını ifade etmektedir.
Sayfa 48 - Şamil YayıneviKitabı okudu
Peygamberi, ‘peygamber de bir beşerdir’ diyerek alelâde bir insana çeviren, onun beşer-üstü olmadığını söylerken haklı olan ama “beşerin üstünü” olduğunu ıskalayan, dolayısıyla meseleye yanlış zaviyeden bakan insanlar çoğaldı.
Sayfa 94 - Şamil YayıneviKitabı okudu
Kelâm; dinî buyrukların -kaynak, intikal, muhteva vb. açılardan- sıhhatini ispat edip, bunlara yönelik şüpheleri bertaraf etmeye odaklanan bir ilimdir.
Sayfa 205 - Şamil YayıneviKitabı okudu
240 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kelâm ilminin tohumlarını Peygamber Efendimiz'in vefatından sonra arandığını görüyoruz. Ancak işin aslı bu tohumları onun hayatında da bulabiliriz. Melikşah Hoca, aslında Rasulullah'ın sağlığında bu konulara temas edildiğini gösteriyor bize. Bu yönüyle bile değerini ispatlamaya yeterli bir eser...
Devr-i Risâlette İtikâdî Meseleler
Devr-i Risâlette İtikâdî MeselelerMelikşah Sezen · Şamil Yayıncılık · 20238 okunma
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.