Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dil Felsefesine Giriş

Atakan Altınörs

Dil Felsefesine Giriş Sözleri ve Alıntıları

Dil Felsefesine Giriş sözleri ve alıntılarını, Dil Felsefesine Giriş kitap alıntılarını, Dil Felsefesine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan tümüyle bir göstergedir, düşüncesi bir göstergedir, duygulan bir göstergedir. Ama sonuç olarak her biri diğerinin göstergesi olan bu göstergeler, gösterge olmayan neyin göstergesi olabilirler?
Dil felsefesinin bir başka problemi gönderge (reference)dir. Bir dilsel ifadenin anlamıyla göndergesi arasındaki ayrıma dikkat çeken ilk filozof G. Frege’dir. Frege bir cümlenin göndergesini, o cümlenin resmettiği nesne olarak tanımlamakta ve o cümlenin anlamından ayırmaktadır. Frege ye göre bir cümlenin anlamı, o cümlenin göndermede bulunduğu nesneyi sunuş kipi (mode of presentation)dir.
Reklam
Dil, kavramları belirten bir göstergeler dizgesidir. Onun için de, yazıyla, sağır-dilsiz abecesiyle, simgesel nitelikli kutsal törenlerle, incelik belirtisi sayılan davranış biçimleriyle, askerlerin belirtkeleriyle, vb. karşılaştırılabilir. Yalnız, dil bu dizgelerin en önemlisidir.
Düşünme-dil ilişkisi de dil felsefesinin konuları arasındadır. Antik Çağ’da Herakleitos’tan itibaren filozofların bu ilişkiyi tasvir etme çabası içinde olduğu görülmektedir. Örneğin Descartes gibi bazı filozoflar dil kullanma becerisini, düşünebilmenin zorunlu koşulu olarak görmektedir.
Frege bir cümlenin göndergesini, o cümlenin resmettiği nesne olarak tanımlamakta ve o cümlenin anlamından ayırmaktadır. Frege ye göre bir cümlenin anlamı, o cümlenin göndermede bulunduğu nesneyi sunuş kipi (mode of presentation)dir.
Herkes dilin oluşturulmasına ve kullanımına zorunlu olarak nesnelerin sübjektif algısından geçer. Sözcük gerçekten de bu algıdan doğar ve kendinde-nesnenin bir kopyası değildir; nesnenin ruhta uyandırdığı imajın bir kopyasıdır. Sübjektivite kaçınılmazcasına her objektif algıya karıştığına göre, dilden bağımsız olarak her insan bireyi, dünya görüşü için özel bir görüş açısı gibi düşünülebilir.
Reklam
Doğru düşünmenin formel kurallarının bilgisi olarak mantık, Orta Çağ’dan günümüze kadar yapılan dil felsefesi çalışmalarının ayrılmaz bir parçası durumundadır. Daha Antik Çağ’da Herakleitos’un varlık, zihin ve dil arasındaki uygunluğa logos kavramıyla yaptığı vurgu, aslında mantık disiplininin temel varsayımını oluşturmaktadır. Bu varsayıma göre düşünmenin yasaları aynı zamanda konuşmanın da yasalarıdır.
Saussure gelecekte ortaya çıkacak bir göstergeler biliminin konu edineceğini düşündüğü bir “dil göstergesi”nin iki bileşenden oluştuğunu öne sürmektedir: “gösteren” ve “gösterilen”. Bir göstergenin “gösteren” diye adlandırdığı öğesi, onun işitsel imidir; “gösterilen” ise, o işitsel im aracılığıyla sunulan nesne imgesidir.
Anadolu’da yaygın olarak kullanılan ifadelerde erkeklik yüceltilirken kadınlık –doğurganlık özelliği dışında– alçaltıcı biçimlerde anılmaktadır. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada doğal dillerde yer alan erkek-egemen öğeleri deşifre etmeye yönelmiş sosyolengüistik uzmanları bulunmaktadır.
(...) filozof da bilim adamı gibi olan-bitenden hareketle işe başladığı halde, sonuçta olan-bitene dair ürettiği bilgiyi sınamak üzere yeniden ona başvurmamaktadır. Zira artık o bilginin sınırları, deneyimin sınırlarından daha geniştir. Felsefî bilgi, salt duyu deneyimi yoluyla doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir olmayan bir nitelik arz etmektedir.
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.