Cehenneminin ötesini görmek istiyorum ben. Adlandırılmayan yoktur ve ad koyunca ölüyor her şey. (O yüzden) sözcüklerle anlatılmayan şeyler var hâlâ. Çelişkisiyle hem aşkın hem içkin olan. O yüzden dille işlenen çok cinayet var. Eş zamanlı katiller ve maktulleriz hayatlarımıza. Değilsek azmettirici... Doğaya kulak verin, o sözsüz konuşmalara. Salyangoz izlerine, sinek vızıltılarına, derinden uğuldayan ormana, güneşe karşı gerinen su kristallerine; daha birçok şeye yeniden... Dil hapishanen neden bu kadar kalabalık?...
"Uzun bir ansızlık bırakıyorum sağ gamzene Tuz kokulu zeytinlerin derin nefesini Dilimden başlıyorum soyunmaya Zamanın oluyorum, İncirin çekirdeği Narın dağılmamış içi... Sana en çok ben yakışıyorum böyle."
Cehenneminin ötesini görmek istiyorum ben. Adlandırılmayan yoktur ve ad koyunca ölüyor her şey. (O yüzden) sözcüklerle anlatılmayan şeyler var hâlâ. Çelişkisiyle hem aşkın hem içkin olan. O yüzden dille işlenen çok cinayet var. Eş zamanlı katiller ve maktulleriz hayatlarımıza. Değilsek azmettirici... Doğaya kulak verin, o sözsüz konuşmalara. Salyangoz izlerine, sinek vızıltılarına, derinden uğuldayan ormana, güneşe karşı gerinen su kristallerine; daha birçok şeye yeniden... Dil hapishanen neden bu kadar kalabalık?...