Öne Çıkan Dil ve Edebiyat kitaplarını, öne çıkan Dil ve Edebiyat sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Dil ve Edebiyat yazarlarını, öne çıkan Dil ve Edebiyat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir milletin öz dili, âlimlerin, aydınların, yabancı kültürlerle temasta olanların lisanı değil, hattâ okur - yazar olmayanların, bakkalın, çakkalın, hamalın, işçinin, dadının, babaannenin, köylünün, neferin dili... Bunların bilmediği hiçbir kelime Türkçe olamaz; ve topyekûn bir tasfiye hareketi belirtmesi bakımından tedricî bir ıstıfa ile bir tutulamaz. Böyle bir hareket, olsa olsa, bir milletin ruh nakışlarını silmek ve onu mânâda cascavlak hâle getirmek olur.
Sadece ihanet...
Eğer cemiyetimde bütün düzenler yerli yerinde olsaydı, bana şiir düzeninden başka bir yer kalmazdı. Demek ki, ben şiirimin dilediği iklimin inşası mecburiyeti altında başka sahalara kayarken yine şiirimin koruyucusu olmaktan başka kimse değilim.
Tanzimat, istikbâl hasretiyle belki maziye değil, fakat muhakkak ki geriye gidiş ve benliğini teslim ediş devri. Türk sanat ve fikir adamı o devirde, Batının edebî, harsî, siyasî, içtimaî ve iktisadî köleliğine girer ve tesellisini, satıh taklitçisinin kör meftunluğunda bulur.
Bilmez ki, Batının gayesi, bir zamanlar kendisini handiyse gebertecek kadar sıkboğaz eden Doğuyu diriltmek değil, öldürmektir.
Batı artık Doğunun gözünde, kanunları aranacak ve öz benliği içinde pişirilecek bir illet, mesele olmak yerine, aslı meçhûl ve düşünülmeden tapılacak bir put olur.
İşte tam o zaman Avrupalı, karşısındaki şaşkın ucubeye öyle bir isim takmıştır ki, vaziyeti tek başına aydınlatmaktadır:
Hasta adam!
• Tanrı Kulundan Dinlediklerim, sh. 172-176
Vaktiyle Fransız Akademyası azasından bir zat, genç nesiller elinde fransızcanın günden güne bozulduğunu, köklerini ve kanunlarını kaybettiğini iddia etmiş; bu hadise Fransada bir küçük kıyamet doğurmuştu.