Yunanistan İkinci Dünya savaşında Almanlar tarafından işgal edilmiş, bir yandan da iç savaş vardır. Erkekler cephede ölümle cebeleşirken geride kalan evin kadını ve çocuklarıda açlık ve korku ile mücadele ederler. Anne çocuklarını doyurabilmek için İtalyan askerlerle birlikte olur, işgal bitince halk bu kadınları teşhir etmek üzere saçlarını koyun kırpa makası ile kesip, bir kamyonetin kasasında ayakta olmak şartı ile tüm kasabaya teşhir eder, üzerlerine çürük yumurta hayvan dışkısı fırlatılarak yuhalanırlar. Sonrasında anlatıcımız Rarau'nun annesi protesto amaçlı ölene kadar konuşmaz.
İnsan içine de çıkamaz kızı 16 yaşındadır annesini alır ve Atinay'a göç eder orada makineli tüfek mevzisinde yaşarlar.
Ve dilsizin kızı olarak orada yaşam mücadelesine devam eder.
İnsan ruhunun inciten ve aşağlayan bedeninden başka birşey değildir. O küçük kızda aktrist olma sevdasındadır öyle olduğunu sanır bedenini 45 50 yaşlarındaki adamlara sunarak ufacık roller alma peşindedir. Altmış yaşına geldiğinde benliğini sorgular.
Dürüst insanlar Suçu hep kendinde ararlar, oysa en büyüklü suçlu sadece sistemdir.