Dilsizin Kızı

229 syf.

· Kitabı okudu

·

Puan vermedi

·

Beğendi

Pavlos Matessis, tiyatro ve müzik üzerine eğitim görmüş. Dilsizin Kızı'nda, Rarau (Rubini Meskari) ve annesi Asimina'nın Epalksis'ten, Atina'ya uzanan hikâyesi anlatılır.Rarau'nun babası, İtalya'nın Yunanistan'ı işgal etmesini önleme amacıyla açılan Arnavutluk cephesine gönderilir ve kendisinden bir daha haber

devamını oku

Dilsizin KızıPavlos Matesis · Everest Yayınları · 200211 okunma

feryalkrk

@feryalk·

229 syf.

· Kitabı okudu

·

Puan vermedi

Yunanistan İkinci Dünya savaşında Almanlar tarafından işgal edilmiş, bir yandan da iç savaş vardır. Erkekler cephede ölümle cebeleşirken geride kalan evin kadını ve çocuklarıda açlık ve korku ile mücadele ederler. Anne çocuklarını doyurabilmek için İtalyan askerlerle birlikte olur, işgal bitince halk bu kadınları teşhir etmek üzere saçlarını koyun kırpa makası ile kesip, bir kamyonetin kasasında ayakta olmak şartı ile tüm kasabaya teşhir eder, üzerlerine çürük yumurta hayvan dışkısı fırlatılarak yuhalanırlar. Sonrasında anlatıcımız Rarau'nun annesi protesto amaçlı ölene kadar konuşmaz. İnsan içine de çıkamaz kızı 16 yaşındadır annesini alır ve Atinay'a göç eder orada makineli tüfek mevzisinde yaşarlar. Ve dilsizin kızı olarak orada yaşam mücadelesine devam eder. İnsan ruhunun inciten ve aşağlayan bedeninden başka birşey değildir. O küçük kızda aktrist olma sevdasındadır öyle olduğunu sanır bedenini 45 50 yaşlarındaki adamlara sunarak ufacık roller alma peşindedir. Altmış yaşına geldiğinde benliğini sorgular. Dürüst insanlar Suçu hep kendinde ararlar, oysa en büyüklü suçlu sadece sistemdir.

Dilsizin KızıPavlos Matesis · Everest Yayınları · 200211 okunma

Reklam

Göknur

İnsanlar nankör oluyor. İnsan canavar aslında. Ne yapıp edip yaşamayı beceriyor. Ve unutmayı.

Sayfa 69Kitabı okudu

Göknur

... bütün insanların toprağa neden değer verdiklerini, toprağa neden saygı duyduklarını, toprağı neden özlediklerini fark ettim: Yeryüzü baştan başa mezardı.

Sayfa 228Kitabı okudu

Göknur

Pek çok zavallı, mayın ayıklamaktan ekmek yedi. Almanlar bir bakıma işe yaramıştı yani. Can kaybımız olmuyordu, sadece kimilerinin eli ayağı kopuyordu, o kadar.

Sayfa 125Kitabı okudu

Göknur

O zamanlar yas tutmak masraflıydı. Siyah bir fistanla bitmiyordu iş. Pencere perdelerine, sofra örtüsünün çevresine koca kordele takılırdı, ayna örtülür, siyah tülden kenarlık çekilirdi. Yas eylemi iki yıl boyunca aralıksız sürerdi. İşgal altındayken bile hedik geleneği vardı, hali vaktinde yerinde olanlar geleneği sürdürürdü, ama biz buğdayı nasıl bulabilirdik ki!

Sayfa 65Kitabı okudu