Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Diriliş

Lev Tolstoy

Diriliş Gönderileri

Diriliş kitaplarını, Diriliş sözleri ve alıntılarını, Diriliş yazarlarını, Diriliş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
553 syf.
7/10 puan verdi
·
322 günde okudu
Yazarın "tinsel metinleri" olarak adlandırılan metin- lerde -1880'ler ve 1890'lar arasında yazdığı "dinî felsefi metinler", 1903- 1910 arası yazdığı düşünce yazıları ve değişik kurmaca metinler, son ro- many Diriliş dahil olmak üzere- Hıristiyanlıkta ahlâkî mutluluk ve doğru- luk, Rusya'daki Ortodoks
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201917,2bin okunma
Ağır çalışma koşullarının hasta ettiği, bozduğu; sarhoşluğun, ahlaksızlığın serseriliğe sürüklediği, sersemleştirdiği bu çocuk İşsiz güçsüz sokaklarda dolaşırken akılsızlığından bir ambara girdi, hiç kimsenin işine yaramayacak iki üç yolluk kilim aşırdı diye Bizler, bütün bu okumuş, zengin, geleceklerine güvenle bakan insanlar yakalamışız; onu bu duruma düşüren nedenleri ortadan kaldırmaya çalışacağımıza, bu çocuğu cezalandırmakla her şey düzelteceğimizi sanıyoruz.
Sayfa 189 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Tolstoy'dan bir Hristiyanlık ve adalet eleştirisi, adeta İslami inancın izlerini taşıyan bir vaaz, bir başyapıt. Otobiyografik özellikler de taşıyor olması, bu roman sebebiyle Tolstoy'un kilise tarafından aforoz edilmesi, romanı ve Tolstoy'u benim için daha da değerli hale getiriyor. Hristiyanlığa, adalet sistemine ve yozlaşmış insanlara yöneltilen, ince bir mizahın ürünü olan eleştiriler romanın en beğendiğim kısımlarıydı. Herkesin değil, ancak "belli bir kültür ve okuma seviyesine ulaşmış herkesin" okuması gereken bir klasik Diriliş.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201917,2bin okunma
#diriliş giriş cümlesi
''Dar bir yerde toplanmış yüzbinlerce kişi, üzerinde sıkışık bir halde durdukları toprağı boşuna kısırlaştırmaya uğraşıyorlardı; hiçbir tohum yeşermesin diye taşlarla boşuna kaplıyorlardı; bitmeye başlayan her otu sökmeleri, havayı kömür dumanına, petrol dumanına boğmaları, ağaçları budamaları, kuşları avlamaları da boşunaydı... Bahar, kentte bile yine bahardı..."
“Ona acı veren duyguları vardı içinde.”
Sayfa 236 - İletişim Yayınları
“Kişioğlu, bir şeyler yapabilmek için önce işini önemli, iyi bellemek zorundadır. Bu nedenle durumu ne olursa olsun, her zaman işini ona önemli, iyi gösterecek bir dünya görüşü yaratır kendine.”
Sayfa 219 - İletişim Yayınları
Reklam
“Başkaları varsın istediklerini düşünsünler benim için, aldatabilirim onları, ama kendimi aldatamam.”
Sayfa 165 - İletişim Yayınları
“Ruhunda karmakarışık, ona acı veren şeyler olmaktaydı.”
Sayfa 91 - İletişim Yayınları
"Beni yolumdan çevirmeye çalışan bu çekici şeylere karşı koyabilecek miyim?"
İngiliz, deri ciltli İncil'ini çıkardı. Nehlüdof'a: - Lütfen çevirin, dedi. Sizler bir konuda anlaşamadığınız için kavga ettiniz, oysa bizlerin uğruna canını veren İsa, aramızdaki anlaşmazlıkları halletmek için başka bir yol göstermiştir bize. Sorun onlara bakalım, İsa'nın yasasına göre, bize kötülük eden bir insana karşı nasıl davranmamızın gerektiğini biliyorlar mı? Nehlüdof, İngiliz'in sözlerini, sorusunu Rusçaya çevirdi. Cezalılardan biri, yan gözle mağrur müdüre bakarak, çekingen: - Komutana mı bildiririz? diye sordu. Bir başkası: - Ağzının payını verdim mi bir daha etmez sana kötülük, dedi. Gülüşmeler duyuldu. Nehlüdof cezalıların cevaplarını İngilizceye çevirdi. İngiliz: - Söyleyin onlara, dedi, tam tersini yapmalıdırlar bunun: Bir yanağına vurulursa ötekini uzatacaksın. Bunu söylerken yanağını uzatmıştı. Nehlüdof, Rusçaya çevirdi. Bir ses duyuldu cezalılar arasından: - Kendi bir denese bunu bakalım. Yatan hastalardan biri: - Ya ötekine de yapıştırırsa tokatı herifçioğlu? dedi, o zaman neyi uzatacaksın?
Reklam
Şöyle bir psikoloji sorunu verilse: Günümüzde insanların, hristiyanların, temiz ruhlu, iyi insanların, kendilerini suçlu hissetmeden korkunç canavarlıklar yapabilmeleri için nasıl bir düzen olmalı? Bir tek çözüm yolu olurdu bu sorunun: Şimdiki düzen.
Her yerde aynı durum vardı: Aç, hasta, duygusuz, horlanmış, özgürlüklerinden yoksun edilmiş bu insanların yabani hayvanlardan ayrı yanları yoktu.
- "Onlara" acırsak anı diye bir şey kalmaz, dedi. Bir sigara ver bana.
... o güne dek içinde yaşadığı çevreye, küçük bir azınlığın mutluluğu, rahatı için milyonlarca insanın çektiği acıların öylesine titizlikle gizli tutulduğu çevreye karşı sonsuz bir nefret duymaya başlamıştı. Bu çevrenin insanlarının çekilen bu acıları görmedikleri için yaşamlarının kötülüğünü, çirkinliğini de fark edemediklerini düşünüyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.