kitabı ben beğendim, serinin son kitabıydı ve ilk iki kitap Anna'nın gözünden yazılmıştı ama bu kitapta hem Elizabeth'in hem Nick'in gözünden okuduk. başlarda beğenmeyeceğimi düşünmüştüm ama tam tersi, iki karakterin ağzından okumak daha güzeldi. Cas ve geçmişi hakkında yine hiçbir şey verilmedi, resmen sadece iki kere falan göründü ve espiri yapıp gitti. hiç detay alamayacaksam bir karakterden niye koyuyorsun ki hikayeye? sadece o da değil, Sam'in geçmişinden de hiç bahsedilmedi. gerçi ana karakter olduğu için çok sıkıntı olmadı ama Cas için gerçekten üzüldüm, yazar resmen harcamış bu karakteri. aslında genele bakarsak bu distopik bir kitaptı ama ben hiç o hissi alamadım. şimdi 'romantizm ön planda' da diyemiyorum, çünkü değil, hiç bir şey ön planda değildi hatta anlayamadım çok. yani her şey, konu, karakterler, olay, kitap evreni benim için çok silikti ve hiç yoğun değildi. ve son bana çok alelacele yazılmış gibi geldi, keşke biraz daha gelişmeler ve karakterler üzerinde durulsaymış.
okuduğuma pişman değilim tabii ama konu bana çok harcanmış gibi geldi, keşke daha güzel işlenebilseydi. yazarın yayınlandığı ilk kitap serisi bu sanırım, bundan ötürü eleştiri yaptım baya. ama olsun, fena bir seri değildi :)