Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Divan Edebiyatı

İskender Pala

En Eski Divan Edebiyatı Sözleri ve Alıntıları

En Eski Divan Edebiyatı sözleri ve alıntılarını, en eski Divan Edebiyatı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kafir Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kafir NEDİM
Önsöz'den
Halkının pek çoğu sanat ve edebiyatla meşgul veya ilgili bulunan Osmanlı toplumundaki şairlerin mesleklerine bir göz atalım: Padişah, vezir ve her kademeden devlet adamları, eyalet valileri, kadılar, müderrisler, imam, müezzin, kâtip, her sınıftan asker, hafız, cüz'han, buhurcu, muvakkıt, hanende, türbedar, tekke görevlisi, çizmeci, fesçi, sarıkçı, müneccim, demirci, ipekçi, çakşırcı, attar, şekerci, iğneci, mürekkepçi, ayakkabıcı, sokak satıcısı, hatta cambaz vs. Şimdi insaf ile düşününüz! Bütün bu ve benzeri mesleklerdeki halktan insanlar divan şiirini söylüyor, yazıyor, okuyor ve zevk alıyorsa bu edebiyata yüksek zümre edebiyatı yahut havas edebiyatı yakıştırmalarının kasdî olarak bir yafta mesabesinde verildiğinden şüphemiz kalır mı?
Sayfa 9 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Arapça beyt kelimesi "ev", mısra ise "kapı" anlamlarına gelir. Yani bir beyit, içindeki "mana" denen insan ile görüşmek üzere kapısından girilen bir evdir.
Sayfa 52 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Orhan Seyfi'nin Fuzûlî-Su Kasidesi'ne tehzili
Bir benim yalnız susuz kalmış bu bezm-i nûşda Yârdan su istesem mutlak sunar ağyâre su Bezm-i nûş: İçki meclisi, safâ meclisi Ağyâr: Yabancı, düşman (Bu içki meclisinde susuz kalmış kişi yalnızca benim, sevgiliden su istesem mutlaka yabancıya su sunar.)
Sayfa 75 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bağdatlı Ruhî Terkib-i Benti
Gör zâhidi kim sâhib-i irşâd olayım der Dün mektebe vardı bugün üstâd olayım der (Mürşit olmak isteyen şu zahide bak! Daha dün mektebe başladı, bugün üstat olmak ister.)
Sayfa 100 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bağdatlı Ruhî Terkib-i Benti
Çün ola harâm ehl-i dile dünya vü ukbâ Cehd eyle ne dünyâ ola hâtırda ne ukbâ (Madem gönül ehline dünya ve ahiret haram oldu, o zaman çabala ki hatrında ne dünya olsun ne ahiret olsun.)
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uğrarız sadmesine her gelenin Bu da bir sadmesi bir hergelenin Sadme: Darbe, vuruş
Sayfa 157 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Ruh'i Bağdadi
Alemde ki kamil çeke gam zevk ede cahil Yerden ğöğe dek yuf bana ger dimez isem yuf
Sayfa 101 - kapı
Evvel seniñ elinden şekvâya ben giderdim Âlemde ‘âşıkâna bir dâd-hâh olaydı (Bu dünyada âşıklar için adalet dağıtan bir yer bulunsaydı, buraya giderek, senin yaptıklarından ötürü şikâyetçi olan ilk kişi ben olurdum.) Osman Nevres
Kaldı ki biz bugün Mehmet Akif'i, hatta Ömer Seyfettin bile anlamayan nesiller yetiştirmekteyiz. Bu durumda aynı neslin Fuzulî'yi, Bakî'yi, Nedîm' i anlaması elbette beklenemez. Dahası var! Bu nesil, divan şiirine alternatif olarak bütün müsbet yanları üzerinde topladığı düşüncesiyle hareket eden halk şiirini, Karacaoğlan'ı, Âşık Ömer'i, Gevherî'yi vb. de anlayamamaktadır.
Sayfa 13 - Kapı
Reklam
Mânâ bir dilber ise, edebî sanatlar onun ziynet eşyasıdır.
Sayfa 7 - Kapı
Nazım için şairlik şartı aranırsa da her şair, nâzım olmayabilir.
Sayfa 13 - Kapı
Divan edebiyatının kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda dahi bilinip sevildiğine hayret edilecek yerde “ Halk bu edebiyatı anlamazdı” demek ne derece isabetli bir görüştür? Eğer problem dil ise demek ki o toplumun insanı bu dili anlayabiliyordu. Biz bugün anlamıyoruz, anlamaya gayret etmiyoruz, daha doğrusu anlamamakta direniyoruz diye eski insanların diline dil uzatmak ne derece doğrudur?
Yani sanat, halka inmek yerine halkı kendisine çekmiş, seviyesini yükseltmiştir.
408 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.