Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz

Seyyid Ahmet Arvasi

Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz Sözleri ve Alıntıları

Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz sözleri ve alıntılarını, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz kitap alıntılarını, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne gariptir ki, insan "dünyaperest" oldukça daha fazla bunalıma düşmektedir. İhtirasları büyümekte, madde karşısında doyumsuzluğu artmakta, deniz suyu içerek susuzluğunu gidermek isteyen kimseye dönmektedir.
Milletler birbirlerini çökertmek isterlerken, şimdi, her şeyden önce hasımlarının kültürü ve medeniyetlerine saldırmakta, genç nesilleri ve kitleleri, kendi tarihlerinden, kültürlerinden, medeniyetlerinden, millî ve mukaddes değerlerinden soğutmakta, koparmakta, kendi cazibe sahasına çekmektedirler.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
İslam sanatı, fâni bir alemde "Bâki olanı", kesretin kaynaştığı bir dünyada "Tevhidi" aramanın huzuru ve aydınlığı içinde gelişir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Eğer Allah vaad etmeseydi ölümden sonra bizi kim diriltebilirdi ?
Bir sanatkâr gibi, bir medeniyet de kendine has üslubunu korudukça ve sanatta şahsiyet sahibi oldukça canlılığını ve dinamizmini ayakta tutabilir.
İnsanlığın içinde bulunduğu “ahvâl”i düşündüm de Şanlı Peygamberimi ve O’nun aziz kadrosunu özledim. Şu anda hepimiz O’na ne kadar muhtâcız!
Reklam
Zekâ, bizim yüksek "idrak gücümüzü" temsil ediyorsa "akıl", bu gücün eşya dünyasına uyarak "mekanikleşmesi" ve "eşyanın terbiyesi altında nizama girmesi" demek olmaktadır.
Yaşama sevinci" mi dediniz? Ölüme mahkûm olanların sevinci mi olurmuş. İçinde doğduğumuz, yaşadığımız, mutluluk aradığımız dünya, meğer "ölümlü" imiş. Biz, sonsuzluğu ararken o bize "sınırlılığı", biz, hürriyeti özlerken o bize "esareti", biz, Mutlak Varlığı, Mutlak Hakikati ararken o bize "itibari" ve "fâni" varlık ve değerleri sunuyormuş. Bu dünyada, belki bitkiler ve hayvanlar aradıklarını bulabiliyorlar fakat "insan" aradığının ve özlediğinin tersini, zıddını buluyor. Hayret! "Ebedi olmak istiyorum fakat fâniyim", iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, adaletin hasreti ile kavruluyorum, fakat üstüme kötülük, çirkinlik, eğrilik ve zulüm bir sağanak gibi boşalıyor. Üstün yaradılışlı insan "çamur bir dünyaya" bulaşmış, çırpındıkça batıyor. Yüce Mevlana gibi, "Seninle başım derde girdi çamur dünya" mısralarını söyleyerek, gözlerini fezaların derinliğine çeviriyor.
Bir milletin üzerinde yaşadığı coğrafya parçaları, zaman içinde millî kültür ve medeniyet değerleri ile kaynaşarak vatanlaşır.
İnsan idrâki putları kıra kıra Allah'a doğru akar. Gerçek İslâm budur.
Reklam
İslâm, bizi Allah'a götürmeyen mantığa, "akl-ı sakîm" adını verir. "Akl-ı selim" ise, Allah'a yol bulan akıldır
Yüce kitabımızda da şöyle buyrulur: "Bu dünya hayatı bir eğlenceden, bir oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu (ise) hiç şüphe yok ki o, (asıl) hayatın tâ kendisidir."
"Objektifleşmede", esas olan eşyanın rengine bürünmektir. Bunun için, bilgilerimize " benliğimizi" katmak yerine, bilgilerimizden "benliğimizin" izlerini silmek gerekmektedir. "İnsanileştirmek" yerine "eşyalaştırmak" demektir.
"Diyalektik", Batı'da, iki kişinin, belli bir konuda, karşılıklı konuşmaları ve tartışmaları manasında kullanılır. İslâm medeniyetinde, "diyalektik" sözü yerine "tekellüm" yahut "cedel" sözü kullanılırdı
Meşhur romancı L. Tolstoy'a başarısının sırrını sorarlar; o da "Ben romanlarımı yazarken, kalemimi sanki mürekkep şişesine batırmak yerine ruhumun karanlıklarına daldırır ve oradan aldığım parçaları kâğıda geçiririm" tarzında özetlenecek bir cevap verir.
1.226 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.