Rimbaud, Charleville'de yaşadığı zamanlarda mutsuzdu, doğa güzellikleriyle güzel ama içindeki insanlarıyla(özellikle annesi) çekilmez bir yerdi Charleville, onun aklında her zaman Paris'te bulunmak, en büyük şairlerle bir arada bulunmak vardı, Paris'te Belçika'da bulundu ama bu kaçışların sonu hep Charleville'de bitti, ama yılmadı Rimbaud bir arkadaşının sayesinde Verlaine ile tanıştı, ve tekrar Paris'e gitti ve artık büyük şairlerin arasında yer almaya başladı, Verlaine ile arasındaki özel bağ her ikisinin de şiirlerine de yansıdı hatta Verlaine eşinden ayrılıp, onunla yakınlaştı.. ve kent kent dolaşıp yıllarca şiiri beraber içtiler ama sonraları araları bozuldu ve Verlaine Rimbaud'ı silahla yaraladı
Verlaine ile beraber Fransız sembolist şairlerinden olan şair Rimbaud, şiirlerinde annesine ve kilisiye(Yedi Yaş Ozanları şiiri)duyduğu nefreti aynı zamanda tabiata ve doğaya, işçi insanlara olan sevgisini ve kaçışa, düşe verdiği önemi(yine Yedi Yaş Ozanları şiirini örnek verebiliriz)alkole olan düşkünlüğünü(Yeşil Meyhaneler)anlattı.
Bu arada Leonardo DiCaprio'nun oynadığı ve Rimbaud ve Verlaine'ın yaşamına eğilinmiş(özellikle Rimbaud'un) filmi de izlemenizi salık veririm
Arthur Rimbaud
