Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat…

Serkan Duman

En Eski Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… Sözleri ve Alıntıları

En Eski Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… sözleri ve alıntılarını, en eski Doğu, Batı Ayrımında Aslında Mimarlık, Şehircilik ve Sanat… kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dönüşebilen Hristiyanlık, dönüşebilen Hristiyanlar ve Hristiyanların ürettiği dönüşebilen fikirler demektir.
Konuları açık seçik hale getirme arzusu Hristiyanlık için aşılması zor bir konudur. Çünkü Ortada birden fazla kutsal kitap ve azizlerden oluşan bir otoriteler grubu bulunmaktadır. Hangi kitabın yazdığı doğru hangi azizin dedikleri önemli derken, ortaya çıkan durum karşılıklı okumayı zorunlu kılar. İslam ile karşılaştırıldığında önemli bir zıtlık göze çarpar zira İslam teolojisi Kuran'ın tek ve değiştirilmemiş olduğunu kesin bir biçimde kabul eder. Bu sebeple özellikle temel konularda farklı düşünceleri karşı karşıya koyma ihtiyacı hissetmez. Bu özellik İslam düşünürlerinin yazma ve konuşma biçimlerine sirayet etmiştir. Thomas Aquinas'ın akılcı tavrı yazdığı metinde de kendini gösterir. Sistematik bir biçimde düzenlediği yazıları tam bir kurallar silsilesidir. Bütün metin sürekli olarak genel bir planın kontrolü altında ilerler. Dipnot verme, referans gösterme, ileri sürülen fikirleri çürütmeye yönelik hamleler yapmanın tamamı Aquinas'ın eserleri ile özdeşleşir ve keskin kurallar halini alır. Hatta Panofsky bütün bu anlatımların özellikle Trinitaryan sembolizimcilikle yani Hristiyanlığın Kutsal Üçlemesi'ne atıfla yapıldığını söyler.
Reklam
Kilise'nin ontolojik bakış açısını anlayabilmek için kilise binasının kendisine bakmak yeterli olacaktır. Bu mimari yapılanma, kendisinde cemaatine müdahale etme yetkisini gören bir düşünce biçimiyle şekillenmiştir. Kiliseye giren kullanıcının nasıl davranacağı ve hangi noktada ne hissedeceği kurgulanmıştır. Kilisenin ince uzun yapısı bu anlayışla şekillenmiştir. Günümüz mimarlığının kullanıcının hareketlerini kontrol altına alma arzusunun kökeninde Kilise mimarisi anlayışı yatmaktadır. Kullanıcının hareketleri ile birlikte duyguların da kontrol edilmesi amaçlanır. Kilise'de kişinin hüzünlü olması beklenir. Bunun için iç mekan kasvetli olacak biçimde tasarlanır. Kilise'nin iç ortamının kasvetli olmasını belirleyen başlıca etmen günah duygusudur.
Kiliselerin içinde sıralar vardır ve cemaat bu sıralara oturarak vaaz dinler. Kişinin hareket halinde olması pek hesapta yoktur. Kurguya göre Kiliseye gelinir, oturulur, vaaz dinlenir ve gidilir. Bu anlayış günümüz kültür ve eğlence etkinliği anlayışını tamamen belirlemiştir. Gözümüzün önüne tiyatroyu, sinemayı, operayı, televizyonu hatta roller coasterı ve benzerlerini getirelim...
Hristiyanlığın göz merkezli sanat anlayışı bugünün sanatının belirleyicisi olmuştur.
Reklam
59 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.