Franz Kafka'nın "Dönüşüm" adlı eseri, edebiyat tarihinde önemli bir yere sahip olan ve yazarın en ünlü eserlerinden biri olarak kabul edilen bir kısa romanıdır. "Dönüşüm", Kafka'nın gerçeküstücü ve simgesel anlatımının en güçlü örneklerinden birini sunar ve insanın varoluşsal sıkıntılarını ve yabancılaşmasını derinlemesine ele alır.
Roman, Gregor Samsa adlı bir adamın bir sabah uyandığında bir böceğe dönüştüğünü keşfetmesiyle başlar. Gregor'un fiziksel dönüşümü, aslında onun içsel çatışmalarını ve toplumsal baskıları temsil eder. Kafka, Gregor'un dönüşümü aracılığıyla modern insanın yabancılaşma ve anlam arayışıyla başa çıkma mücadelesini anlatır.
"Dönüşüm", Kafka'nın kullandığı soyut ve gerçeküstücü dil ile karakterize edilir. Yazar, olayları ve karakterleri somut bir gerçeklikle değil, daha çok sembolik bir anlamla işler. Bu sayede, Gregor'un dönüşümü sadece fiziksel bir değişim değil, aynı zamanda insanın kendi benliğiyle ve toplumla olan ilişkisiyle olan karmaşık bir savaşı da temsil eder.
Kafka'nın "Dönüşüm"ü, modern edebiyatın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir çünkü insanın varoluşsal sorunlarını ve yabancılaşmayı derinlemesine ele alır. Yazarın soyut ve simgesel anlatımı, okuyucuları eserin derinliklerine çeker ve onları insanın varoluşsal sorgulamalarıyla yüzleştirmeye zorlar. Bu yüzden, "Dönüşüm" Kafka'nın edebi mirasında önemli bir yer tutar ve günümüzde hala geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle okunmaya devam eder.
