Tu mea primula semper manebis…
Bir gün baksam ki gelmişsin…
Karanlık etrafını sardığında, kendine kalbindeki ışığı hatırlat…
Kitaplar arasında yaşayan münzevi bir adam…
Mesafenin önemi yoktur.
Burnunun dibinde olsa ne olacak?
Seni anlamıyorsa…
Ama birisi vardır ki dünyanın öbür ucunda.
En ihtiyaç duyduğun anda,
İki satırıyla bile olsa,
Bir çırpıda yanı başında…
Mesafe uzaklıklarda değil,
Mesafe fedakârlıkta!
Dün bir şiir daha yazdım senin için. Önce tuttum karşıma oturttum seni, konuşturdum, güldürdüm, ağlattım...
Her halin hoşuma gidiyordu. Kadındın, ama önce insandın. Güzeldin, ama önce iyiydin…
Elbette seni yazacaktım, senin için yazacaktım...