Bu günlüğü derleyip toparlamaya çalışırken (ki bu oldukça
zordu, çünkü her biri kuçük kağıt parçacıklarına, kopuk defter say falarına, tarih sırası izlemeden, hele de sarhoşken, kargacık burga cık bir yazıyla, arada yanlış tarihler de atılarak, günler karıştırıla _rak yazılan bu yüzlerce sayfa yazıyı sıraya koymak, düzenlemek oldukça yorucu) bir şey farkettik. Düzenli bir biçime girmek bu günlüğe yaramıyordu. Bu günlüğün temsil ettiği hayat karman çormandı, doğası böyleydi. Düzenlenince, ortaya başka bir şey çı kıyordu. Başka bir düzleme çekiliyordu yazı. Alımlanışı da farklı laşıyordu. Uzun yıllardır bir "okuma tarihi" kurmaya çalışan Roger Chartier, bu işlemin, yani formunu değiştirmenin, metni tamamen farklılaştırdığını, ve bir şeylerin mutlaka eksik kalmak zorunda ol duğunu söylüyor. Öte yandan da bumın kaçınılmaz bir durum ol duğunu ekliyor. Bu günlüğün de yayıma hazırlanışı, düzenlilikler kurmakta zorlanan tarih biliminin, en azından bu noktada, başarılı olduğunu gösterdi!