Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dr. Kan Bedeli

Philip K. Dick

Dr. Kan Bedeli Gönderileri

Dr. Kan Bedeli kitaplarını, Dr. Kan Bedeli sözleri ve alıntılarını, Dr. Kan Bedeli yazarlarını, Dr. Kan Bedeli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
350 syf.
·
Puan vermedi
Dick places his absurdist situations, bleak scenarios, and quirky characters within an almost pastoral post-apocalyptic san francisco-bay area. the setting is primarily a small town in marin, with everyday people slowly trying to rebuild themselves and their world. the writing is typically loose and off-kilter. results are sublime. and very strange, per usual. two oddly endearing yet threatening characters stood out for me amongst the compellingly diverse cast: Hoppy Harrington - cringing, deluded, armless & legless, gifted with increasingly terrifying powers and a very specific plan to take over the world; his nemesis Bill - whiny, yearning, able to speak to the dead, an unborn twin to a self-absorbed 7-year old girl, longing for a release into the larger world. watching these two face off against each other was worth the price of admission - their escalating conflicts are wonderfully amusing and often genuinely thrilling. and yet they are but two pieces in an intriguingly mystifying and often ironic larger puzzle. This is a book of many minor, human notes; mournful and hopeful in equal measures. a true pleasure to read.
Dr. Kan Bedeli
Dr. Kan BedeliPhilip K. Dick · Alfa Yayınları · 201734 okunma
7
Dangerfield, "bizi 'iyi' havalar bekli- yor. Küçük teknelerinize atlayıp küçük radyoaktif balıkları yakalayabilirsiniz; endişelenecek hiçbir şey yok."
Sayfa 138 - Alfa Edebiyat, DangerfieldKitabı okudu
Reklam
En İyi 100 Bilimkurgu Romanı (1949-84)
1.
1984
1984
- George Orwell [1949] 2.
Earth Abides
Earth Abides
- George R. Stewart [1949] 3.
Mars Yıllıkları
Mars Yıllıkları
- Ray Bradbury [1950] 4.
Merih'te Panik
Merih'te Panik
- Robert A. Heinlein [1951] 5.
Bir gün kadına lafı dolaştırmadan sormaya karar verdi. Belki bilmiyordur; yaşamlarımızın o dilimi onun için hâlâ bulanıktır. O korkunç günler... Peki onun için de korkunç muydu? Belki de onun için güzel günlerdi; gemi azıya almış, hiçbirimizin hayatta kalmayı başaramayacağını düşünerek korkmadan ne isterse onu yapmıştı. Bonny her zaman yaptığı gibi o zaman da yaşamın tadını çıkarmıştı. Fırsatını bulduğu her anda yaşamdan tat almaya bakmıştı. Keşke ben de öyle olsaydım... Odadan çıkıp çocuğuna giden Bonny'yi izlerken, onu kıskandığını hissetti. Güzel, şık kadın; hâlâ on yıl önce olduğu kadar çekiciydi — onların ve yaşamlarının üstüne çöken hasar, kişilerüstü değişim, sanki ona dokunmadan geçip gitmişti. Ağustos böceği. Bonny işte buydu. Yıkımıyla, serbestçe mutasyon geçiren canlılarıyla savaşın karanlığında, Bonny kemanını çalmaya, neşe, coşku ve umursamazlık ezgisini çalmaya devam etmişti. Gerçeklik bile onu mantıklı olmaya ikna edemezdi. Şanslı olanlar: değişim ve çürümenin güçlerinden daha kuvvetli olan, Bonny gibiler. Bonny'nin kaçmayı başardığı şey buydu: çürümenin dünyayı ele geçiren güçleri. Çatı üzerimize çöktü, ama Bonny'nin değil.
Sayfa 192Kitabı okudu
Duyduklarından çok etkilenmişti. Bu, kız için normaldi. Hayatı boyunca böyle yaşamıştı ve başka bir varoluş biçimi bilmiyordu. Bir kez daha, doğanın “dışında” hiçbir şey olmadığının farkına vardı; bu mantıklı bir olasılıksızlıktı. İstatistiği bir yana bırakacak olursak, bir bakıma ucube diye bir şey, anormallikler yoktu. Bu sıradışı bir durum, ama bizi dehşete düşürecek bir şey değil. Aslında bizi mutlu etmesi gerekiyor. Yaşam kendi başına güzeldi ve bu, yaşamın aldığı biçimlerden biriydi. Özel bir acı, zulüm ya da eziyet yoktu. Hatta özen ve şefkat vardı.
Sayfa 187Kitabı okudu
Stuart'ın son birkaç gün boyunca Cedar Caddesindeki evin çimento bodrumunda kendisi hakkında düşünecek epeyi zamanı olmuştu ve diğer insanların yaptıklarını anlamanın kendisi için her zaman güç olduğunun farkına varmıştı: Onlar gibi davranıp görünmek, daima büyük çaba gerektirmişti. Bunun Zenci olması ile bir ilgisi yoktu; çünkü beyaz insanlarla
Sayfa 113 - 114Kitabı okudu
Reklam
Sonra pencereden, gökyüzünde güney yönünde canlı bir ağaç kökü kadar yoğun ve kahverengi kalın bir duman tabakası gördü. Şaşkınlıkla bakakaldı ve hemen sonra pencere patladı; parçalanıp tuzla buz oldu. Bonny Keller hemen geri çekilip, pencerenin toz haline gelmiş parçalarıyla birlikte yerde kaydı. Evdeki her şey yuvarlanıyor, düşüyor, paramparça oluyor ve onunla birlikte savruluyordu. Sanki ev bir tarafa eğilmiş gibiydi. San Andreas fayı, diye düşündü. Seksen yıl önceki gibi korkunç bir deprem. Kurduğumuz her şey... harap oldu. Yuvarlanarak evin uzak duvarına çarptı. Artık duvar düzdü, zemin yükselmişti; lambaların, masaların, sandalyelerin hızla yere çarpıp kırılıp döküldüğünü gördü. Her şeyin bu kadar dayanıksız olması onu şaşkına çevirmişti. Yıllardır sahip olduğu şeylerin böylesine kolay kırılmasını anlayamıyordu. Sadece şimdi altında kalan duvar sağlam kalmıştı. Evim, diye düşündü. Artık yok. Benim olan, benim için bir şeyler ifade eden her şey. Ah, bu hiç adil değil.
Sayfa 92 - 93Kitabı okudu
"Takıntılı kişi," dedi Doktor Stockstill, "her şeyin çürüdüğü bir dünyada yaşar. Ne kadar güçlü bir kavrayış. Bir düşünün."
… ve can sıkıntısı kötüdür, çünkü tam olarak gayret sarf etmiyorsun demektir; tembellik ediyorsun…
...ve can sıkıntısı kötüdür, çünkü tam olarak gayret sarf etmiyorsun demektir; tembellik ediyorsun…
Reklam
.... ve can sıkıntısı kötüdür, çünkü tam olarak gayret sarf etmiyorsun demektir; tembellik ediyorsun...
350 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Philip K. Dick her zamanki gibi muazzam bir hayal gücüyle kaleme almış romanı. Başlığının da hakkını veriyor: Hem Doktor Kan Bedeli, yani Dr. Blutgeld, hem de "Bombadan sonra nasıl geçinip gittik?". İlgi çekici olan kısmı, sıradan karakterlerin çok ilginç durumlara maruz kalması. Yahut başlarından geçen olaylar her yerde karşımıza çıkabilecekken, bunların nasıl gerçekleştiği. Çeviri elbette her PKD kitabında olduğu gibi çöp, aynı zamanda editörlük de rezalet. Eksik kelimeler, edatlar vs. çok göze batıyor. Yine de okutturuyor roman kendisini. Aşırı karakter sayısı can sıkabilir tabii ki, tasvire yer vermeyen PKD kitaplarında benim gözüme çarpan en büyük eksiklik de budur. Çok karakter ama az tasvir. Kafada bir şey canlanıyor ama imgelemlerle. Kitabın yarısına kadar müthiş sıkılmanıza sebep olabilir. Kitap umut dolu bir yandan da. "Dünya nasıl yok oldu?" yerine, "Her şeye rağmen hayata nasıl tutunduk?" diyor kitap. Okurken arada karamsarlığa düşseniz bile, ister istemez hayatla dolduğunuzu hissediyorsunuz. Bilim kurgu sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. *SPOILER* Dünyanın çevresinde dönen uyduda mahsur kalan adamın yaptığı radyo yayını, yeryüzünde hayatta kalan insanların umudu oluyor. Bu bile muazzam bir hayal gücü örneği.
Dr. Kan Bedeli
Dr. Kan BedeliPhilip K. Dick · Alfa Yayınları · 201734 okunma
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.