Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Giriş

Dünya Sistemleri Analizi

Immanuel Wallerstein

Dünya Sistemleri Analizi Sözleri ve Alıntıları

Dünya Sistemleri Analizi sözleri ve alıntılarını, Dünya Sistemleri Analizi kitap alıntılarını, Dünya Sistemleri Analizi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıradaki parça Diktatörlüğü büyüklük sanan gafillere gelsin
Güçlü bir devlet ne demektir? Her ne kadar birçok gözlemcinin sıklıkla kullandığı kriter bu olsa da, merkezi otoritenin keyfiliği veya acımasızlığı kesinlikle gücün gös­ tergesi değildir. Devlet otoritelerinin diktatörce davranışı genelde gücün değil zayıflığın işaretidir. Devletlerin gücü en kullanışlı haliyle şöyle tanımlanır: fiilen uygulanabilecek yasal kararlar alma yeteneği.
Eski perspektif gerçekliği analiz etmek için bir araç olmaktan çok, onu anlamamı­ zın önünde bir engel oluşturur.
Reklam
Devlet güvencesine sahip bir koruma olmadığında, kapitalist sistem hiçbir şekilde işleyemez.
Sayfa 90
Kendi statü grubu kimliğinden -ulusundan, ırkından, dininden, etnisitesinden, cinsellik kodundan- emin olan bir hane­ halkı, üyelerini nasıl sosyalleştireceğini kesin olarak bilir. Kimliği daha az kesin olan, ama yeni de olsa türdeşleştirici bir kimlik yaratmaya çalışan bir hanehalkı da bu konuda oldukça başarılı olabilir. Sürekli olarak bölünmüş bir kimliğe sahip olduğunu açıkça kabul eden bir hanehalkının sosyalleştirme işlevini yerine getir­mesi ise neredeyse imkansız olabilir ve bir grup olarak yaşamayı sürdürmesi güç olabilir.
Evrenselcilik pozitif bir normdur. Yani çoğu insan ona inandığını ileri sürer ve neredeyse herkes onun bir erdem olduğunu iddia eder. Irkçılık ve cinsiyetçilik ise tam tersidir. Onlar da normdur. ama negatif normlardır; çünkü çoğu insan onlara inandığını red­deder. Hemen herkes ırkçılık ve cinsiyetçiliğin kötü şeyler olduğu­nu beyan eder, ama yine de onlar normdur. Dahası, birer negatif norm olarak ırkçılık ve cinsiyetçiliğe uyma derecesi, en az erdem­li evrenselcilik normuna uyma derecesi kadar yüksektir; aslında çoğunlukla insanlar evrenselcilik normundan çok daha fazla negatif ırkçılık ve cinsiyetçilik normlarına uyarlar.
Önemli analiz
Devlet güçsüzleştikçe, ekonomik olarak üretken faaliyetler yoluy­ la elde edilen servet azalır. Bu da sonuç olarak devlet aygıtının kendisini -düşük veya yüksek seviyede hırsızlık ve rüşvet yoluyla­ servet birikiminin başlıca yerlerinden biri, belki de başlıca yeri haline getirir. Güçlü devletlerde bunların olmadığı söylenemez -tabii ki
Reklam
Dünya-sistemleri analizine gelince, ona göre aktörler, tıpkı sıralanabilir uzun yapılar listesi gibi, bir sürecin ürünüdürler. Öteden beri hep var olan atomik unsurlar olmayıp, ortaya çıktıkları ve üzerinde etkide bulundukları sistemik bir karışımın parçasıdırlar. Özgürce hareket ederler, ama özgürlükleri kendi yaşam öyküleri ve bir parçası oldukları toplumsal hapishaneler tarafından kısıtlanmıştır. Onların hapishanelerini analiz etmek, onları özgürleşebilecekleri azami derecede özgürleştirir. Her birimiz kendi toplumsal hapishanelerimizi analiz ettiğimiz ölçüde, kendimizi o kısıtlamalardan özgürleştirebildiğimiz ölçüde özgürleştiririz.
Sayfa 49 - Bgst Yayınları. (çev. Ender Abadoğlu, Nuri Ersoy). 3. Basım, Şubat 2014: İstanbulKitabı okudu
Bilimin canlı olduğu...
Eski perspektif gerçekliği analiz etmek için bir araç olmaktan çok, onu anlamamı­ zın önünde bir engel oluşturur.
Devlet otoritelerinin diktatörce davranışı genelde gücün değil zayıflığın işaretidir.
Sayfa 99
...Tarihi görmezden gelme eğilimine gireriz. Parçaları bir araya getiremeyiz ve kısa vadeli beklentilerimiz gerçekleşmediği için sürekli olarak şaşırıp kalırız.
Sayfa 10
Reklam
Fransız Devrimi ... dünya-sistemin jeokültüründe iki temel değişime neden oldu: Değişimi, siyasi değişimi "normal" bir fenomene, eşyanın tabiatında olan ve aslın­da arzulanan bir şey haline getirdi. Aydınlanma düşüncesi açısın­dan merkezi öneme sahip ilerleme kuramının siyasi ifadesiydi bu. Ve ikinci olarak, Fransız Devrimi egemenlik kavramını, monark ya da yasama meclisinden halka doğru yeniden yönlendirdi. Egemen olarak tarifi yapılan halk cini şişeden bir kez çıktığında, bir daha asla geri sokulamamıştır. Egemen halk düşüncesi tüm dünya-sistemin ortak aklı haline gelmiştir.
Sistem, sıradan insanları onların ruhlarını örgütlemek suretiyle tutsak alıyordu ve bu ruhların sosyalleşme sürecini bozguna uğratmak, toplumsal değişimin vazgeçilmez önkoşullarından biriydi.
Sayfa 124Kitabı okudu
Kapitalist sistem
Sonsuz sermaye birikimi zorunluluğu, sürekli bir teknolojik değişim ihtiyacını, sınırların -coğrafi, psikolojik, entelektüel, bilimsel sınırların- sürekli genişlemesi ihtiyacını yaratmıştı.
Ve sadece daha güçlü olan ve daha kıvrak davrana­ bilen hayatta kalır. iflasın ya da daha kuvvetli bir firma tarafından yutulmanın kapitalist işletmelerin günlük ekmeği olduğunu aklı­ mızdan çıkarmamalıyız. Bütün kapitalist girişimcilerin sermaye biriktirme başarısı göstermeleri hiçbir şekilde söz konusu değildir. Eğer hepsi başarılı olursa, muhtemelen her biri çok az sermaye elde edebilecektir. Bu nedenle, firmaların tekrar tekrar "iflas etmesi" sadece zayıf rakipleri ayıklamakla kalmaz, aynı zamanda sermaye birikiminin olmazsa olmaz bir koşuludur. Sermayenin sürekli olarak belirli ellerde yoğunlaşması sürecini açıklayan budur.
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.