Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Giriş

Dünya Sistemleri Analizi

Immanuel Wallerstein

En Eski Dünya Sistemleri Analizi Gönderileri

En Eski Dünya Sistemleri Analizi kitaplarını, en eski Dünya Sistemleri Analizi sözleri ve alıntılarını, en eski Dünya Sistemleri Analizi yazarlarını, en eski Dünya Sistemleri Analizi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya-sistemleri analizine gelince, ona göre aktörler, tıpkı sıralanabilir uzun yapılar listesi gibi, bir sürecin ürünüdürler. Öteden beri hep var olan atomik unsurlar olmayıp, ortaya çıktıkları ve üzerinde etkide bulundukları sistemik bir karışımın parçasıdırlar. Özgürce hareket ederler, ama özgürlükleri kendi yaşam öyküleri ve bir parçası oldukları toplumsal hapishaneler tarafından kısıtlanmıştır. Onların hapishanelerini analiz etmek, onları özgürleşebilecekleri azami derecede özgürleştirir. Her birimiz kendi toplumsal hapishanelerimizi analiz ettiğimiz ölçüde, kendimizi o kısıtlamalardan özgürleştirebildiğimiz ölçüde özgürleştiririz.
Sayfa 49 - Bgst Yayınları. (çev. Ender Abadoğlu, Nuri Ersoy). 3. Basım, Şubat 2014: İstanbulKitabı okudu
191 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bundan üç yıl önce elime geçen, ilk okumamı klasik okuma yolu tutarak, ikinci okumamı sınav kaygısının verdiği mecburiyetle yaptığım bu hacimli kitap için bir de inceleme yazmak şart oldu gibi. En azından yazmaya gayret etmek diyelim. Tabi bu gayrette benden ziyade mesaj kutuma sıklıkla tavsiye edip etmeyeceğimi soranların payının olduğunu da
Dünya Sistemleri Analizi
Dünya Sistemleri AnaliziImmanuel Wallerstein · BGST Yayınları · 201197 okunma
Reklam
Bankacılarına söz geçiremeyen batı toplumları tıpkı 1980′lerde ordusuna söz geçiremeyen Türkiye’nin durumuna düştüler… Peki 2008 ekonomik kriz süreci nasıl gelişti? Krizi tetikleyen ve büyüten ne oldu? Bize yansıtılanın aksine, 2008’de Amerikan emlâk sektöründen başlayan kriz öngörülemez bir felaket değildi. Yapılan düpedüz bir piyasa darbesi idi aslında. Tasarlanmış, planlanmış, yürürlüğe konmuş bir operasyon. Bu operasyonu yöneten insanlar daha 1980’lerde Batı adaletinin üzerine çıkmışlardı. Krizi frenleyecek yasal engelleri bir bir kaldırdılar, krizin küreselleşmesini sağlayacak mekanizmaları yine onlar kurdular. Yaklaşık 40-50 kişilik bir ekip. Kriz sürecinden zenginleşerek ve güçlenerek çıktılar. Banka kurtarma operasyonlarıyla halen zenginleşmekteler.
...Tarihi görmezden gelme eğilimine gireriz. Parçaları bir araya getiremeyiz ve kısa vadeli beklentilerimiz gerçekleşmediği için sürekli olarak şaşırıp kalırız.
Sayfa 10
Devlet güvencesine sahip bir koruma olmadığında, kapitalist sistem hiçbir şekilde işleyemez.
Sayfa 90
Reklam
Fransız Devrimi oldukça devrimci iki düşünce yaydı. Birincisi, politik değişimin istisnai ya da tuhaf bir şey olmadığı, fakat normal ve bu nedenle de sürekli olduğuydu. İkinci düşünce ise “egemenliğin” -devletin kendi alanında özerk kararlar verme hakkı- bir monarkta ya da yasa yapıcı bir Meclis’te olmadığı (bunlara ait olmadığı), ama bir rejimi meşrulaştırabilen yegane güçte, yani “halk”ta olduğuydu.
Kapitalizm kar amacıyla pazarda satış yapan üretici bireyler ya da firmaların varlığından ibaret değildir. Bu türden kişiler ya da firmalar dünyanın her yanında binlerce yıldır zaten vardı. Ücret için çalışan insanların varlığı da bir tanımlama için yeterli değildir. Kapitalist bir sistemde olduğumuzu, ancak sistem sermayenin sonsuz birikimine öncelik verdiğinde söyleyebiliriz. Böyle bir tanımlama kullandığımızda, sadece modern dünya-sistemin kapitalist bir sistem olduğu ortaya çıkar. Sonsuz sermaye birikimi oldukça basit bir kavramdır: İnsanların ve firmaların daha da çok sermaye biriktirmek için sermaye biriktirdikleri ve bunu sürekli ve sonsuz bir süreç olduğu anlamına gelir. Bir sistemin böyle sonsuz bir birikime “öncelik verdiğini” söylerken şunu kast ediyoruz: Yapısal mekanizmalar vardır ve başka gerekçelerle hareket edenler bir şekilde bu mekanizmalar tarafından cezalandırılır; nihayetinde toplumsal sahneden silinirler. Diğer yandan, uygun gerekçelerle hareket edenler ödüllendirilir ve başarılı olurlarsa zenginleştirilir.
Şaşkınlara Kılavuz - 2
"Neyi-niye okumalı" sorunsalına kendi çapımda katkı sunmak adına kılavuzun ikincisi de hazır. İlki şuradaydı: #34963191 Yapı Kredi Yayınları'nın tarih üzerine bastığı ve bana kalırsa modern dünyayla birlikte modern öncesi dünyanın devletler yapılanmasını en azından imparatorluklar ve özelde Britanya
Egemenlik
Egemenlik bir iddiadır ve iddialar başkaları tarafından tanınmadıkça pek az anlam ifade eder.
Sayfa 85
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.