Dünya Tarihinde Türkler

Carter Vaughn Findley

En Beğenilen Dünya Tarihinde Türkler Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Dünya Tarihinde Türkler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Dünya Tarihinde Türkler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğuz Türklerinin atası Oğuz Han'ın bilgece sözleriyle: "Beli bu dünya ri­bata [kervansaraya] benzer, ademoğulları ise kervana benzer. Biri göçer, bi­ri konar
Türk kabileler Şyungnu döneminden beri Orta Asya ve Karadeniz bölgelerine göç etmekte, İrani halklar ile diğer grupların ya yerine geçmekte ya da onları hapsetmekteydiler. Türk İmparatorluğundan sonra, bölgedeki Türk halkları arasında Oğuzlar öne çıkmıştı. Oğuz adı doğuda da bilinirdi; bu bölgede ise en önemlisi Kınıklar, ikinci olarak da Kayılar olmak üzere yirmi küsur boy ve alt kabilenin oluşturduğu bir konfederasyonun adıydı. Daha sonra, yönetici Selçuklu boyu Kınıklardan geldiğini iddia etmişti; "" bazı şecereciler, biraz hayal ürünü de olsa, Osmanlı soyunun Kayılara dayandığını ileri sürer...""
Reklam
Türk dilinde yazılıp günümüze kalan en eski metin, Orhon yazıtlarıdır; aynı adı taşıyan ırmağa yakın dikili taşlara kazınmış olan bu yazıtlarda Türk dillerinde olmayan, oysa bu dillerle ilişkisi bulunmayan İç Asya dillerinde görülen kelimeler de vardır.Türk kökenleri bulmak için yapılan araştırmalar bizi saf ulusal bir öze değil, çok-ırklı ve çok-dilli bir bozkır ortamına götürüyor.
Sayfa 69 - ALFAKitabı okudu
İlginç...
Osmanlı hanedanı Baburunki gibi karizmatik bir soya dayanmıyordu; ama (gazi unvanından başlaya- rak) uzun bir İslami hak iddiaları ve unvanlar listesine sahip olmakla kalmadılar, belirli durumlarda kullanmak üzere Oğuz soyağacı icadı, Konstantinopolisi fethettikten sonraki ;kaysarlik iddiaları ve İran tarzı unvanlar dahil bütün kültürleri kapsayan, eklektik bir meşruiyet hakları portföyü de edindiler. Zamanla, Osmanlı hanedanı kendi ni karizmatik bir hükümdar soyu haline getirdi,
Sayfa 205 - ALFAKitabı okudu
Büyümenin olduğu her türk devletinde dışlanan her daim TÜRK tür...
İmparatorluk küçük bir uç beyliği olmaktan çıkıp genişledikçe, ayakta kalması artık yenikabile düzeninin maiyet sistemine değil, geniş topraklarda kurulmus bir İslam devletini yönetmek için gerekli kurumları yaratmaya bağlı olacaktı. Bunun altından kalkabilecek kişiler de artık gaziler, heterodoks dervişler ya da yabancılar ve yeni Müslüman olanlar değil, sırf bu iş için yetiştirilmiş, İlhanlıların, Selçukluların ve daha önceki İslam devletlerinin uygulamalarından haberdar olan seçkinlerdi. Gazi geleneğini savunanlar, Osmanlı düzenindeki değişiklik leri üç kuşak boyunca yönetimi ellerinde tutan Çandarlı ailesine atfedip onları suçladılar; ama bu aile sadece bir günah keçisiydi. İran'ın yüksek politikasına giren Selçukluların yaptığı gibi Osmanlı hanedanı da eski maiyetiyle yollarını ayırmak zorundaydı.
Sayfa 186 - ALFAKitabı okudu
Müthiş bir tanimlama ve süreklilik...
Ningguo Uygur kağanlarıyla evlendirilen dört Tang prensesinin ilkiydi. Büyük büyük yeğeni Prenses Taihe'nin gelin alayı 821'de yola çıkmıştı. İki yıl sonra dul kalan Ta- ihe ,ne intihar etti ne de Uygur başkenti Karabalgasun'dan ayrıldı; yerinde kaldı ve Çin'e ancak 843'te, Uygurların Kırgızlara yenilişinden sonra döndü.Demek ki Çin'den ayrılmak istemeyen prensesin türküsünden başka, bir de hatun olan ve dönmek istemeyen prensesin türküsü olmalı. Dönemin yitip gitmiş halılarını dokumuş sıradan kadınların hayatları hakkında herhangi bir bilgimiz olmayınca, biz de bu yokluğu kağanlara gelin giden prenseslerle telafi ediyoruz. Bu hikâyeler Türk halkları ve devletlerinin ortaya çıkışında rolü olan insan ilişkilerinin iç yüzünü kavramamıza yardımcı oluyor. Hanedan evlilikleri diplomatik, ekonomik, kültürel, hatta Çin prenseslerinin gelecekteki kağanların anaları olması beklendiğine göre, genetik alışverişlerin dünyasını hatırlatıyor bize. Bu ilişkiler, halı dokuma sanatının sınırı olmayan dünyasındaki gibi, halkların ve dillerin birbirine karıştığı, türdeş olmayan bir manzara yaratıyor. Böyle iç içe geçmeler,karışmalarla biçimlenen Türk halkları yine de kendilerine özgü dilleri ve kültürleriyle ortaya çıkmışlardı ve tarihte çıktıkları kervan yolculuğu Türk kimliğinin halısındaki dikey iplikleri oluşturmuştu.
Sayfa 94 - ALFAKitabı okudu
Reklam
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.