Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar

Beşir Ayvazoğlu

Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar Sözleri ve Alıntıları

Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar sözleri ve alıntılarını, Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar kitap alıntılarını, Dünyayı Güzelleştirmek-Turgut Cansever'le Konuşmalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... Türk evi hem heyet-i umumiyesiyle, hem de bütün unsurlarıyla, Hz.Peygamber'in (s.a.v.) ifade ettiği şekilde insanın aslî vazifesi olan dünyayı güzelleştirme görevini gerçekleştirme bilincinin ve iradesinin yansımasıdır.
Sayfa 123 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Şehir, insanları terbiye edecek esaslara göre kurulmuş olması halinde insanları terbiye eder. Şehir insanı terbiye ettiği gibi, kötü şehir de insanı ahlaksızlaştırır.
Reklam
Standartları geliştirmek kâfi değil, standartlar ruhunu geliştirmeliyiz.
Gerard Kessler
Prof. Gerard Kessler, sık sık İstanbul’da konut meselesi hakkında konferanslar veriyor. Haftada üç yerde konuşuyor, karşısında kaç kişi olursa olsun, sizin gibi 30- 40 kişi olursa ne âlâ, 5 kişi de olsa, masaya vurarak, bağırarak şöyle diyordu: “Bu insanlar, kendilerine sabahla- ra kadar çalışıp çoluk çocuğunu barındıracak küçük bir kulübe yaparken bunların me- selelerine bigâne olan, Taksim’de meydana mermer döşeyen devleti, bu devlet adamlarını, hepsini vatan ihanetiyle itham ediyorum. Bu memlekete ihanetle itham ediyorum.” ve devam ediyordu: “Almanya’da, savaşta bir şehir, işte diyelim ki 500 uçak tarafından bütün gece bombalandıktan sonra, ertesi sabah iki saat içinde kaç tane sağlam ev var, kaç evin pencereleri ne kadar tahrip olmuş, hepsinin istatistikleri hazır oluyordu. Bugün İstanbul’da kaç ev var, bilinmiyor. Bu, evlerini bu şartlar altında yapan ve sonra polisle çarpışan ailelerin hepsine madalya vermek lazım. Onlara yardım etmeyen devleti, devletin müritlerini, millet düşmanı ilan etmek lazım. Eğer bunlara yardım etmez, onlarla beraber onların sağlıklı yaşama şartlarını teşhis etmezsek bu memleket 40 sene sonra akıl almaz bir bedel ödeyecektir.”
“Her doğru, zamanla aslının tam zıddına dönüşür.”
Marksist diyalektiğin bir kuralı var, o kural doğru bir kural: “Her doğru, zamanla aslının tam zıddına dönüşür.” diyor. Varlığın her an değişmesine ait büyük bilgiye, büyük hikmete sahip olan İslam toplumları, bu büyük hikmetin tam zıddına inanır oldular. Ve dinin temellerinin tersine inanır oldular ve helak oldular. Biz de helak olanlardan biriyiz. Hayır, helak olmadık, diyen var mı? Bir zamanlar dünyayı avucunun içerisinde tutarken şimdi içerisine düştüğümüz durumu düşündüğünüzde tabii. Tüm dünyaya ışık saçarken, şimdi nerede ne yazılmış onu okuyup tekrar ilerlemeye bakar hale düşmüş bulunuyoruz.
Tutumlu kent
Şehir eğer tutumlu şehir olmalı diye düşünüyorsak , evvela ev, tutumlu ev olmalı. Le Corbusier’nin çalışma odasını biliyorum ben; bu çalışma odasının eni 2 metre 23 santimdi. Le Corbusier bu odayı insanın böyle bir mekanda çalışabileceğini göstermek için yapmıştı. Tabi Le Corbusier Osmanlı padişahlarının, mesela III. Ahmed’in Yemiş Odası’nın kendi odasının en fazla bir misli büyüklükte olduğunu bilmiyor. Oradan dünyayı idare ediyordu adam.
Sayfa 24
Reklam
'İnsan ruhunun özü olan sevgiyi, herhangi birine yönelmesine gerek olmayan sevgiyi duydum işte ben! Bu mutluluk verici duyguyu şimdi de yaşıyorum. İnsan kardeşlerimizi sevmek, düşmanlarımızı sevmek! Değer verdiği bir varlık için insanca bir sevgi besleyebilir bütün herkes; ama düşmana duyulan sevgi ancak ilahi bir sevgi olabilir. Nitekim işte ben bundan ötürüdür ki o adamı sevdiğimi duyumsadığım vakit böyle bir sevince gömüldüm.'
Süleymaniye' nin çevresindeki evlerin pencereleri Süleymaniye' yi daha büyük göstermek için şehrin vasatî pencere ölçeğinden daha küçük ölçekte imal edilmişti. Üsküdar Mihrimah Sultan Camii' nin arkasındaki sadrazam konaklarında pencere ölçüleri 90 santim yerine 75 santimetre olarak imal edilmişti, camiiyi daha büyük göstermek gayesiyle. Edirne Selimiye Camii' nin çevresindeki evlerin tavan yükseklikleri - ki bir grup ev Sinan tarafından inşa edilmişti, Edirne' nin Selimiye ile değişen siluetini tamamlamak için- 2.22- 30 santimetre olarak inşa edilmesi ile Selimiye' nin yüceltilmesi maksadını taşıyordu.
Doğrunun kaybı
Velhasıl doğrunun kaybı, evvela doğruyu en iyi bilenlerin kaybı ile oluyor. Aydınlarımızın tamamen yanlış bir şekilde dünyayı değerlendirerek yaptıkları yanlış değerlendirmelerle çok büyük bir vukufla inşa edilmiş Osmanlı şehirlerini, özellikle Anadolu’dakileri büyük ölçüde yok ettik. Balkanlar da değil, çünkü Bulgarlar, Sırplar, Hırvatlar, Yunanlar ahşap evleri ve şehirleri korudular.
278 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.