En Beğenilen Düşünbil - Sayı 64 Gönderileri
En Beğenilen Düşünbil - Sayı 64 kitaplarını, en beğenilen Düşünbil - Sayı 64 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Düşünbil - Sayı 64 yazarlarını, en beğenilen Düşünbil - Sayı 64 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neden hala intihar etmiyoruz?
Sayfa 24Kitabı okudu
Kadınların ideal cinsel obje haline gelebilmeleri için devasa büyüklükte güzellik, diyet ve estetik sektörleri yaratılmıştır. Sayıları gittikçe artan güzellik merkezleri, kişisel bakım mağazaları, televizyonlarda sürekli yinelenen diyet tavsiyeleri ve estetik müdahaleye dair teşvikler bunlardan sadece birkaçıdır.
Sayfa 36
Bir kadının yalnızca bir eş ve anne olduğunda kendini bütünleyebileceğine inanılır. Simone de Beauvoir’ya göre kadının ikinci bir cins olarak konumlandırılmasına rağmen annelik olgusu kutsanmaktadır, bu da kuşkusuz toplumun ikiyüzlülüğünün bir göstergesidir.
Sayfa 37
"Nietzsche için sanat, bireylere çektikleri ıstırabın, acının, zaaflarının ve hatalarının hayret verici doğasını açıklamasından ötürü, bir hakikat biçimini temsil eder...
Eril tahakküm altındaki tüketim toplumu, "ideal kadın bedeni" tasarısını, kurduğu dev sektörler aracılığıyla rasyonalize ederek, kadına dayatmaktadır. Böylece kadın, bedenine yöneltilen kesintisiz buyrukları doğalmış gibi görmeye itilmektedir.
Sayfa 38
Kendi kaderine terk edilen insan, özgürlüğüyle baş başadır. Bu durum varoluşçuluğun bir evresi olan "bulantı"yı ortaya çıkarır. İnsan bir başına bırakılmış, dünyaya fırlatılmıştır.
Sayfa 15
Kendi ölümlerimizle birey olarak baş etmeye çalıştığımız en önemli yöntemlerden biri, insanlığa yaptığımız katkılarla “ölümsüz” olabileceğimiz yolları hayal etmektir.
Sayfa 55
Heidegger'de kaygı, Sartre'da bulantı olarak karşımıza çıkan daima bir şeylerin eksikliğini hissetme duygusu, insanın anlam arayışının yaşam boyu süreceğini göstermektedir.
Sayfa 15
Her şey bittiğinde hepsi anlamsız mı olur?
Sayfa 55Kitabı okudu
...ölüm, bir son değil, bir başlangıçtır. Ölümün bir son olmayıp başlangıç olduğu düşüncesi, Antik Yunan'ın "insan doğar doğmaz, ölmek için yeterince yaşlıdır" sözüne dayanmaktadır.
Yapabilir olduğunuzu henüz bilmediğiniz bir şey vardır: “Öngörülemeyenle karşılaştığınızda keşfettikleriniz.”
Kişi, sevgiyle yaklaşabilmesi için öncelikle "hayal kırıklığı"na tahammül edebilme becerisi geliştirmiş olması gerekir.
Sayfa 34