Varoluş an’da ortaya çıkar, birey anda varolur. Dünde, yarında değil; dünün ve yarının karıştığı, sonlunun ve sonsuzun, özgürlüğün ve zorunluluğun, ruhun ve bedenin birbirine karıştığı, sonsuzluğun parladığı an’da, şimdide. Bu yüzden sadece insan an’da yaşar, sadece insanın an’ı vardır.