Toynbee de zorlukların
nasıl firsatlara dönüşebileceğini vurgulayarak
şöyle demiştir: "Zorluklar, yaratıcı tehditlerdir.
Çünkü insanları tepki göstermeye özendirirler."
Bu tepkinin, fikren ve bedenen yorulup ter
dökmeksizin olmayacağı açıktır.
"İslam medeniyeti... Grek kültürüyle, Hint ve İran Medeniyetleriyle etkileşime girmiş onlardan beslenmiş ve etkilenmiştir. Çünkü hiçbir medeniyet, dışarıdan bir şey gelmeksizin cam fanusta doğup gelişmez."
"Avrupalı için bilimsel ilerleme, sadece kendi aklına özgü bir ayrıcalık, uygarlık onun yaratılıştan gelen fıtratı, sömürgecilik ise uygarlığının Avrupa sınırları ötesine taşınmasıydı."
Sahabenin büyüklerinden Ammar bin
Yasir'in sergilediği olağanüstü gayret ve emek,
mescit inşaatında bir yerine iki taş taşıması ve
benzeri birçok olay yeni bir toplumun inşasının
model insanlarını göstermektedir.
"Batı toplumu, varlığının temellerini oluşturan geleneksel dayanaklarını yitirmiş durumdadır. Ondokuzuncu yüzyılda Avrupalıyı 'gerilim'in zirvesine taşıyan dayanakların yerinde yeller esmektedir."
İslam hukukuna göre, toplum yararı, fert yararına terrcih edilir. Ancak tatbikat, ferdi hürriyetlere uygulanan kısıtlamayı maddi ve manevi olarak
mümkün olduğu kadar yumuşatır.