Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Duygusuz
Celia AaronDüşük Puanlı Duygusuz Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Duygusuz sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Duygusuz kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
6.110 üzerinden
Kitap adının hakkını verdi.
352 sayfayı resmen sıfır duyguyla okudum.
Yazar ne konuyu adamakıllı yazabilmiş, ne karakterleri doğru düzgün anlatabilmiş ne de karakter gelişimi yapabilmiş.
Bir şeyler yazmaya çalışmış ama başaramamış.
Kitabı neresinden tutsam elimde kaldı.
Smut desen smut değil.
Sevgi desen sevgi değil.
Nefret desen nefret değil.
Kaçırılma desen kaçırılma değil.
Konusunu bile yazamıyorum çünkü ortada bir konu yok.
Türünü belirtmek istesem hiç bir kalıba sokamıyorum.
Ya ne bilim sevemedim yaa, iyi değildi..
Puanım sadece ve sadece Sebatian'ın duygusuz halinden sevmeyi öğrendiği duruma kadar ki haliydi. Başka bir şeye verecek puan bulamadım.
Camille gibi karakterleri sevmem; onlar iyi ve ahlaklı biriymiş gibi davranan ama öyle olmayan karakterlerdir. Sebastian gibi karakterleri ise severim; onlar kötüdür ve kötü olduklarını da kabul ederler. Peki dark romance sever miyim? Evet. Bu kitabı sevdim mi? Hayır...
Öncelikle Camille cidden çok kötü yazılmış, sığ bir karakterdi. Kitap boyunca kendisinden hiç samimi bir tepki görmedim. Sanki kaçırılan kendisi değilmiş de evcilik oyunu oynuyormuş gibi davrandı bütün kitap. Bu da kitabın "dark" olması gereken havasını yerle bir etmiş açıkçası. Sevgilisi varken ve kaçırılmamisken bile Sebastian'la açık açık ilgileniyor, ufak tefek flört ediyordu. Kaçırıldı, daha yarım gün olmadan adamla öpüştü. Açıkçası Sebastian'in kendisini kaçırmasına gerek bile yoktu, bir gün daha bekleseydi zaten kadın kendini adamın kollarına pekala atardı.
Sebastian ise psikopat bir kötüden ziyade Aspergerli saf bir çocuk gibiydi. Haliyle kendisini yetişkin bir erkek olarak göremedim. Aralarındaki ilişkiyi okumak da çok sıkıcıydı ki bütün kitap olabildiğine tahmin edilebilir ve yüzeyseldi. Yazarın, sırf iliskilerini haklı çıkarmak için Link'i kötü karaktere çevirmesini de çok bayatça buldum. Türünde yazılmış çok daha iyi kitaplar var, bunu okumaya değmez inanın.
Bu aralar oldukça popüler olan bir kitap olması beklenti yükseltmişti açıkçası. Dark romance okumayı sevdiğim için her ne kadar sevmeyeni olsa da severim diye düşünmüştüm. Fakat karakterler o kadar sığ ve eylemleri o kadar amaçsızdı ki okurken odaklanamadım, kitabı ciddiye alamadım. Boş bir zaman kaybı oldu benim için. Ruhsuz, anlamsız,adı gibi duygusuz bir kitaptı. Sevenlerin de tam olarak hangi kısmı sevdiğini pek fazla anlamadım
352 syf.
3/10 puan verdi
İlk defa bir kitaba inceleme yapacağım ve gönül isterdi ki daha güzel bir kitaba inceleme yapayım fakat maalesef.Ana karakterler arasındaki aşk bana asla geçmedi. Kadın karakter ne ara aşık oldu anlamadım niye aşık oldu neye aşık oldu onu da anlamadım.Belki de bu tarz çok okuduğum için bu karakterlerden daha iyi karakterler okuduğumdan dolayı istemeden de olsa karşılaştırdım.Ama gerçekten hiç benlik değildi.Bitsin diye hızlıca atlaya atlaya okudum resmen.Okuyacak olan varsa zaman kaybetmesin.
Hakkında hiçbir inceleme okumadan sadece kapak yazısının dikkat çekici olduğunu düşünerek başlamıştım. Smut sayılıyor mu emin değilim, o kategoride kitaplar okumaktan pek hoşlanmadığım için çoğu sayfayı hızlıca geçtim. Kitabı okuyanların büyük bir çoğunluğu Camille'den hoşlanmamış fakat şu var ki kitaptaki tüm karakterler ve hikayenin omurgası iyi bir potansiyele sahip. Fakat bu potansiyel değerlendirilememiş. Bu da ortaya üstünkörü yapılmış bir iş çıkarmış. Seb ile Cam arasındaki yakınlaşma belki iki kez olsaydı ve geri kalanını yazar karakter gelişimine ve değişimine odaklasaydı (özellikle Cam'ın kendi ile yüzleşme kısmı çok hızlı geçilmiş) dikkate değer olabilirdi. Tavsiye etmiyorum.
VAKTİNİZE DEĞMEZ
Yılın başında yine çok abartıldığı için bakmak istemiştim. Ocak ayında okuduğum için aklımda çok bir şey kalmadı ama kalanlar bile o kadar kötü ki..
Erkeğimiz -Sanırım Sebastian'dı adı- herhangi bir duygu hissedememesiyle meşhur. Gerçekten hiçbir şey hissedemiyordu ama babası çok iyi bir baba olarak oğluna öğretiyordu duyguları. Adamımız biyoloji öğretmeni bir kadını takıntı haline getirip onu kaçırıyor ve hikaye daha da kötü hale geliyor. Adam duygusuz, kız tutarsız;korkunç bir ikili oluyorlar.
Kitabın sonunda da adam kadına onu sevdiğini söyleyerek bütün başlığı hiçe sayıyordu. Boşverin yani kısaca, Kötü Çocuk'ta bile daha iyi karakter gelişimleri vardı...
Pukka Yayınlarından okuduğum ilk kitap. Yeni bir yayınevi oldukları için ve kitapları da çok övüldüğü için yüksek beklentiyle başladım. Keşke bu kitaba böyle başlamasaydım diyorum.
Sebastian kendi deyimiyle kişilik bozukluğu spektrumunda en psikopat insan. Camille, biyoloji öğretmeni. Kitap, Sebastian'ın bir davette Camille'i görüp aşık olmasıyla başlıyor. Ama nasıl aşık olduğu asla anlaşılmıyor. Birden şak diye aşık olmuş.
Kitabın ismi içeriğe gerçekten uyuyor ama farklı şekilde. Karakterler duygusuz olur diye bekledim ama kitap hiçbir duygu verilmeden yazılmış. Okurken mimiğimi hiç oynatmadan bitirdim. Duygular asla insana işlemiyor. Olaylar ve özellikle Camille çok tutarsız. Konunun işlenmesi çok eksik. Bazı cümleler rahatsız edici boyutta. Çok tutarsız davranılıyor. Bu kitabın adı 'Tutarsiz' olsaydı daha mantıklı olurdu.
Giriş cümlesi içine çekiyor. Devamında cümleler ise 'ne okuyorum ya' dedirtiyor. Herkes çok fazla övüyordu. Okudukça 'neyini övdünüz' demek istiyorum. Herkes de son 50 sayfa efsane, çok iyi falan diyordu. Sırf bu yüzden bitireyim dedim. Açıkçası gerek yokmuş.
Bu 3 puanı da kendime veriyorum. Sonuna kadar okuyabildiğim için kendimi tebrik ediyor, alnımdan öpüyorum.
İsminin hakkını vererek gram duygusunu geçiremeyen bir kitapla karşıyayız. Erkek karakterin sözde psikoz teşhisi konulmuş bir sosyopat olduğu ama okuduğum bir çok romcom karakterine de taş çıkaracak kibarlıkta birisi. Kadın karakter ise yüzsüzlüğüyle, karaktersiz davranışlarıyla tüm hikayeyi katletmiş. Kitabın pek bir olayı da yok zaten sayfalarca Camille'nin lüks içinde esir hayatını, tutarsız davranışlarını, biyoloji sınavına hazırlanıyormuşuz gibi bilgilere boğmasını okuyoruz. Kitabı tek katlanır kılan Sebastian'dı. Tavsiye eder miyim pek etmem ama beklentisiz başlandığında da hızlıca okunabilecek bir kitap. · ⋆
352 syf.
4/10 puan verdi
Kitapta bir olmamışlık vardı konunun kurgunun ötesinde. Geneline de hakimdi bu durum.
Giriş güzel başladı ama öyle devam edemedi. Benim gözümde dark da değildi.Sebastian hariç çekilir yanı da yoktu. Takıntılı, saplantılı, arızalı bir karakter olarak öne çıksa da kitaptaki tek düzgün, çizgisinden sapmayan ve kararlı karakter oydu. Zaten Seb için okumaya devam ettim. Kötüler kurban olsun sana :))
Camille için ne desem az.Çok salak bir karakter olarak çizilmiş. Güçlü kadın karakter dedikleri kadını göremedim ne yazık ki. Yüzsüz, kendi ile çelişen, kendini tanımaktan aciz, ne istediğini bilmeyen bir karakter.Ben böyle kadın karakterleri sevmiyorum. Aylardır beraber olduğun Link kırık Link işte, zaten anlamış adama yüz vermiyorsun, Seb'den etkilenip onunla yatıyosun sonra kaçacam da kaçacam ki onu bile beceremedin. Bir inkar tutturdu sonuna kadar da öyle devam etti. Zaten olay örgüsü de yok kitapta. Birkaç haşere ve domates ile Camille bütünleşti durdu hayatı da o zaten.Bulmuşsun Seb gibi adamı ama sana fazla.Sebastian haricinde sıkıcı, Türk filminden beter bir havası vardı. Tamamen vakit kaybı oldu benim için.
352 syf.
6/10 puan verdi
Aslında bu kitabı okumadan önce ilk duyduğumda inanılmaz merak etmiştim ve çok heyecanlanmıştım. Kitabı okumaya başladığımda da ilk bölümlerde herhangi bir problem yaşamadım ama ilerleyen bölümlerde nasıl söylenir bilmiyorum ama kitap bana biraz eksik gibi geldi daha doğrusu beni tam anlamıyla içine almadığı asla bağlantı kuramadım olayla