Bütün savaşlar her şeyden önce yorulmak bilmeyen katillerdir ve her bir öldürülen ister general olsun ister er
mutlaka pişmandır ebedi sessizlik diyarına göçüğü için
Üstelik aşk her zaman sınavlardan geçer, aksi takdirde aşk acısı da, aşk mutluluğu da, aşk kederi ve aşk felaketleri de olmazdı... Evet, dağdan bir çığ düşer ve kimse onu durduramaz. Her aşkın kendi hikâyesi, kendi acı çekme bedeli vardır.
Herkes için aynı olan ve asla değişmeyen bir gerçek vardır:Hiç kimse kaderinin ne olduğunu, doğumundan itibaren kaderinde ne yazıldığını önceden bilemez; kimin nasıl bir kadere mahkûm olduğunu sadece hayatın kendisi gösterecektir, aksi hâlde biz ona zaten kader diyemeyiz... Bu yüzden dünyanın yaratılmasından, hatta Adem ve Havva'nın cennetten kovulmasından... İşte bu da onların kaderiydi, önce de bu böyleydi ve o zamandan beri kaderin gizemi, yüzyıllardan yüzyıllara, günlerden günlere; her saat ve her dakika herkes ve her birimiz için ebedi bir sır olarak kalacaktır...