Okurlarımızın bir hayli haşır neşir olduğu, on dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatından bilindiği üzere bu köleliğin kaldırılması hikayesinden sonra ülkede bir yığın toplumsal komplikasyonlar ve muhtelif siyasi görüşler vücut bulmuştur. Bu siyasi fikirlerin en göze çarpanı kuşkusuz 'sosyalizm' fikridir, fakat şimdi burada ben, bu sosyalizmin bu ülkeye getirdiği olumsuzlukları uzun uzadıya yazmayacağım zira bu konulara hakim olabilmek için Rus tarihini ve sosyolojisini iyi bir irdelemek ve araştırmak gerekiyor ki bunlara vakit ayıracağımı zannetmiyorum... Velhasıl kelam, edebiyatın zirvesindeki isim Dostoyevski, hayatının bir döneminde bu doğrultudaki bir siyasi grupla senli benli olmuş sonra efendim görülmemesi yaşanmaması gereken olaylara şahit olmuş ve bu dönem hayatını bir hayli olumsuz etkilemiştir. Sonra sonra buradaki yaşadıklarını elimizdeki bu 'Ecinniler' romanında anlatmış ki bunlar son derece sıradışı ve trajik olaylar, okuyanlar şaşırıyor derken bu romanın edebi özelliği ise klasik Dostoyevski tarzıdır; yani karakter analizleri ve psikolojik (zaman zaman psikiyatrik) durumların tasvirleri olağanüstü başarılıdır.
Okumadan geçmeyiniz derim.
İyi okumalar.