Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 5

Eğitim Sosyolojisi

Seyyid Ahmet Arvasi

Eğitim Sosyolojisi Sözleri ve Alıntıları

Eğitim Sosyolojisi sözleri ve alıntılarını, Eğitim Sosyolojisi kitap alıntılarını, Eğitim Sosyolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanoğlu sıfırı vehmetti ondan ürktü sonsuzluğu keşfetti...
İnsan, ne zaman mükemmeldir? Kendini «ten kafesine» kapatılmış hisseden insan, ne gariptir ki, sonsuzluğu özlemektedir. İnsanoğlu sıfırı vehmetti ondan ürktü sonsuzluğu keşfetti onu özledi ve ona ulaşmak istedi. ¶¶
Sayfa 6 - Bu sebepten kültür ve medeniyet, insanın kendini tamamlaması biçiminde ortaya çıkmaktadır. İnsanın bu psikolojik açlığı, bize fizyolojik açlığından daha önemli gözükmektedir.
Bir ülkenin geri kalmışlığı aslında insanının geri kalmışlığı demektir. Eğitim sorunlarını halletmemiş bir ülkenin sosyal, kültürel, ekonomik ve politik hayatı çetin sorunlarla karşı karşıya demektir.
Reklam
Gerçekten de bazılarımız korktuğumuz için ahlaklı, bazılarımız bir ümit ve menfaat için ahlaklı, bazılarımız alkışlanmak, gururumuzu tatmin için ahlaklı gözükürüz. Oysa, ahlak, bütün bunların ötesinde «iyiliğe›› karşı duyulan derin bir aşk meselesidir. İyi olanı, hür bir vicdanla ve derin bir sevgi ile seçebilmek ahlakın şartıdır. Çocuklar ve gençler, ahlakın ülküsüne inandıktan sonra, ona doğru çaba göstermeyi severler. Ahlâkın ülküsü ferdi, toplumu, insanlığı ve evreni aşmalıdır; ahlak en yüce olana yönelmelidir. İnsanlığın, tarih içinde keşfedebildiği en yüce ve en büyük değer ve varlık Allah'tır. Ahlâkın ülküsü olmada, hiçbir şey O'nun yerini tutamamaktadır.
Arif Nihat ASYA: «Yoksa şu mermerde Yavuz, Yoksa şu yaprakta Oğuz Biz de yoğuz, biz de yoğuz», diye seslenmiştir.
İnsan, iyilik ve kötülügü bilgi edinmek kadar, bizzat yaşamakla da kazanır ve manevi olgunluğa ulaşır. Çocuklarda adalet duygusu ise hayli erken uyanır 8-12 yaşlar arasında mükemmelleşir.
Sonuç olarak sapkınlığın sebeplerini şöylece özetlemek mümkün gözükmektedir: 1. Kökü verasete dayanan ferdi farklar, 2. Kötü sosyal, ekonomik ve kültürel şartlar, 3. Otokratik bir yönetim, 4. İlmi ve eğitsel rehberlik yetersizliği.
Reklam
Okul, çevresini bir laboratuvar olarak kullanmalı, zaman zaman eğitsel geziler düzenleyerek sosyal, kültürel, ekonomik ve tabi çevrenin ham maddelerini birer ders aracı halinde değerlendirmelidir.
İsyankar, anarşist, kavgacı, saldırgan, sünepe, dalkavuk, korkak, hilekâr... tiplerin kaynağı genellikle kötü bir sosyo-ekonomik ortam ile otokratik bir yönetimin birleştiği yerlerdir.
Objektiflik zor bir ilmi tavırdır. Bu zorluk sosyal konularda daha da çoğalır. Tarih araştırmaları ve sosyolojik incelemeler esnasında objektiflik için. fizik laboratuvarındakinden biraz daha fazla bir çaba ister.
Oysa, şehirdeki insan, köye göre daha fazla bir ölçüde sosyal yalnızlığa mahkumdur.
Reklam
Okul bunu yapmalı
Öğrencilere, sosyal hayatın çeşitli yönleri ve sosyal işbölümünün önemini kavratacak gözlemler yapmak fırsatını vermeli, çocukların ileride katılacakları sosyal hayatın problemleri sezdirilmeli, sınıfta bu konular inceleme ve tartışma alanı olarak seçilmelidir.
Türkiye'de hiçbir zaman olmayan şey "Milli Eğitim"
Eğitime düşen görev, ham, kaba ve sistemsiz olan yaygın eğitimi çağdaş verilerle düzenlemek geliştirmek, ilmi bir eleştiriye tabi tutarak, toplumu yabancılaştırmadan çağdaşlaştırmaktır. Bu sebepten eğitimin vazgeçilmez niteliği «milli›› olmasıdır..
Bununla beraber, öğretmenlerin de kişilikleri vardır, kişilik farkları vardır, özel hayatı ve dünya görüşü vardır. Bütün bunlar güzel şeylerdir. Zaman zaman öğretmenler arasında ufak tefek ihtilaflar doğabilir, bunları büyütmemek, özellikle öğrencilerine bulaştırmamak gerekir, Öğretmenler, meseleleri açık kalplilikle kendi aralarında halletmeye çalışmalı, içtenlikle anlaşma taraftarı olmalıdır.
Okulda ve öğrencilerde rastladığımız pek çok problemin kaynağı, öğretmenler arasında böyle bir dayanışmanın ve işbirliğinin bulunmayışıdır. Birbiri ile çelişen, klikleşen ve bu havayı öğrencilerine sirayet ettiren bir talim kadrosu, tahminlerin üstünde zararlı olmaktadır. Eğitim görevini başarabilmede öğretmene düşen en önemli iş, arkadaşları ile vatan ve millet bütünlüğünü korumada, milli eğitimin amaçların gerçekleştirmede ahenkli ve sağlam bir işbirliğini sağlamak olmalıdır.
Geçmiş zaman hatıralarımızdan, gelecek zaman ümitlerimizden ibarettir ve sadece «an» gerçektir. Böyle olunca determinizm ve finalizm yerine Yaratma hamlesini idrak ederek «hürriyet» kavramına ulaşmaya çalışmalıdır. Esasen insan, var olduğu günden beri böyle bir atılım içindedir. Bu sebepten kültür ve medeniyetimizde, laboratuvarlar, sanat galerileri ve mabetler yan yana buluna gelmişlerdir.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.