Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bütün Eserleri 5

Eğitim Sosyolojisi

Seyyid Ahmet Arvasi

Eğitim Sosyolojisi Gönderileri

Eğitim Sosyolojisi kitaplarını, Eğitim Sosyolojisi sözleri ve alıntılarını, Eğitim Sosyolojisi yazarlarını, Eğitim Sosyolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini ten kafesine kapatılmış hisseden insan, ne gariptir ki sonsuzluğu özlemektedir.
176 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Nasip
Ahmet Arvasi hocanın ilmihalini arıyorum ama yok. Dedim başka kitapları varsa onlara bakim. Bu kitapla karşılaştım iyi dedim eğitimle ilgili okurum ben bu kitabı :) ama içimden de diyorum inşaallah akademik sıkıcı olanlardan değildir. Böylelikle kitap nasip oldu. Ahmet Arvasi hoca gerçekten akademik kitapların objektif olması için
Eğitim Sosyolojisi
Eğitim SosyolojisiSeyyid Ahmet Arvasi · Bilgeoğuz Yayınları · 200836 okunma
Reklam
«iyiliğe karşı» duyulan derin bir aşk meselesidir.
Gerçekten de bazılarımız korktuğumuz için ahlâklı, bazılarımız bir ümit ve menfaat için ahlâklı, bazılarımız alkışlanmak, gururumuzu tatmin için ahlâklı gözükürüz. Oysa, ahlâk, bütün bunların ötesinde «iyiliğe karşı» duyulan derin bir aşk meselesidir. ¶¶
Sayfa 128Kitabı okudu
İşte caniyi, cürmünü itirafa götüren kuvvet budur.
H. BERGSON'u dinliyelim: «Bir katil için cezadan kurtulmaktan çok, geçmişi silmek, sanki suç işlememiş gibi hareket etmek bahis mevzuudur. Bir şeyin var olduğunu kimse bil mediği zaman, o şey aşağı yukarı yok gibidir. Böylece kaatil, bir insan vicdanının edinebileceği her türlü bilgiyi ortadan kaldırmakla asıl kendi suçunu yok etmek istemektedir. Fakat kendi bilgisi mevcuttur. Ve gün geçtikçe (bu bilgi) onu cemiyet dışına atmaktadır. O ise, suçun izlerini silerek cemiyette kalmayı ummaktadır. Çünkü, eskiden var olan, ama şimdi var olmayan adama hâlâ aynı itibar gösterilmektedir; cemiyet ar tik ona değil, başka birine hitap ediyor; o, kendinin ne olduğunu bili yor, insanlar arasında kendini ıssız bir adada olduğundan daha yalnız hissediyor... Suçunu açığa vurmakla yeniden cemiyete girebilecektir, o zaman lâyık olduğu muameleyi görecektir, fakat, asıl kendisine hitap edilecektir. Öteki insanlarla birlikte, o. da kendi işine koyulacaktır. On lardan ceza görecektir, fakat onlardan yana geçerek biraz kendi mah kümiyetinin müsebbibi, faili olacaktır; böylece şahsiyetinin bir bölümü, hem de en iyi bölümü cezadan kurtulacaktır. İşte caniyi, cürmünü itirafa götüren kuvvet budur. Bazen buraya kaadar gitmeksizin, bir dostuna veya herhangi bir namuslu bir adama itiraf eder. Böylece herkesin gözünde değilse bile, hiç olmazsa herhangi bir kimsenin gözünde doğru yola girerek, kendisini, bir noktadan, bir iple bir cemiyete bağlar.» (1)
Sayfa 125Kitabı okudu
yabancı okullar meselesine dair.
20. asırda kültür unsurlarını başka kültürlere aşılama faaliyeti o kadar yaygınlık kazanmıştır ki, uyanan milletlerin artık askeri ve iktisadi emperyalizmle sömürülemiyeceğini anlayan cemiyetlerin bir milleti gürültüsüz, patırdısız, topsuz, tüfeksiz, fabrikasız, trensiz, kendi içinden fethetmek demek olan kültür emperyalizmine başvurdukları ve bunun vasıtası olarak yabancı okulları kullandıkları gerçeğine işaret eden ilim adamları vardır. Bugün, Sovyet Rusya ve Kızıl Çin hâkimiyetindeki milyonlarca esir Türk'ün verdiği en büyük, en sessiz, fakat en mânali savaş da, maddi güçlerini değil, kültür unsurlarını muhafaza etmek Için verdikleri savaştır.» (1) Türkiye'de okul açan yabancılar (Amerikalı, İngiliz, Fransız, man, Italyan v.b. gibi) acaba hangi gayenin peşindedirler? Gayeleri ne alabilir? Mesela, para kazanmak olabilir mi? Olamaz. Buna muhtaç değillerdir. Türkiye'ye hizmet aşkı olabilir mi?... Tâ Amerika'dan kalkıp gelerek Kayseri'nin Talas, Adana'nın Tarsus kazasına, İstanbul'un Boğaz içi'ne mektep açan bir millet, herhalde, kendi uzak menfaati için büyük mükafatlar beklemektedir.> (2) Lozan barışı sırasında Avrupalı devletlerin, Türk delegeleriyle yaptıkları en çetin münakaşa, bu yabancı okullar mevzuunda olmuştur... Kanuni devrinden beri verilen kapitülasyonların kaldırılması hususunda o kadar direnmedikleri halde, yabancı okullar mevzuunda çok direnmişler ve istekleri olmuştur. (3)
Sayfa 107 - (1) Eğitim Yolu ile Kalkınmanın Esasları, Prof. A. Kurtkan, sf: 129 (2) Milliyetçi Eğitim Sistemi, Dr, N. Hacıeminoğlu, 1974, sf: 100-101 (3) A, g, e. sf: 113Kitabı okudu
Köy dilendirmez, dolandırır
B. Köyde ve dolayısı ile köylüde dayanışma ve yardımlaşma şuuru güçlüdür. «Köy dilendirmez, dolandırır» sözü bu şuurun kısaca ifade edilmesidir. Gerçekten de köyde dilenci yoktur. Köy, kendi fakir ve ve yoksulunu korumayı bir haysiyet meselesi sayar. Türk köyünde «imece adı verilen bir yardımlaşma ve dayanışma kurumu da vardır. Oysa, şehirdeki insan, köye göre daha fazla bir ölçüde sosyal yalnızlığa mah kûmdur.
Reklam
Aile kurumunu ayakta tutabilen bir millet, büyük tehlikeleri göğüslüyebilir. İsrailoğulları, devletlerini, yurtlarını, ordularını kaybettiler, 2000 yıl bu şekilde kaldılar, ancak milli kültürlerini korumasını bildiler; bu konuda en önemli görevi aile yaptı •
İntihar
İnsan her türlü topluluktan ayrı olduğu, yani fazlası ile egoist yaşadığı ölçüde, kendini öldürmeye daha elverişlidir. ¶¶
Sayfa 127 - Meslek ahlakı E. DurkheimKitabı okudu
«İnsanlığın evriminde en önemli âmil daima din olmuştur. Her devirde insanları birbirine bağlamaya hizmet etmiş, dolayısı ile topluma düzen, denge, sağlık vermiştir. Insanlığı bu krizden, kargaşalıktan kurtarmak istersek ona bir din bulmak lazımdır.» (1) diye düşünür. Auguste COMTE, bunu dedikten sonra, pozitif bir din kurma çabasına girişir. COMTE'un dini topluma tapınma dinidir. Fert, toplumun ürünüdür, ferdi yaratan toplumdur, o halde Tanrı kollektif ruhtur. Bu kollektif ruh, bütün insanlığın «kollektif ruhu» dur. Tapılacak Büyük Varlık gelmiş, gelecek bütün insanlığı temsil eder.
elemlerin, duyumların başlıca sebebi temastır.
..içimizdeki ben, sosyal temasların ürünüdür. Bu sosyal temaslar var oldukça, ben de vardır. Çeşitli hazların, elemlerin, duyumların başlıca sebebi temastır. Teması yıkınız, ortada ne duyu, ne haz, ne elem, ne bilgi, ne şu, ne de bu kalır. Ferdi ruh teşkil eden her şey yok olur.»
Sayfa 59 - «Meselâ, eski Hint felsefesi, bilhassa Budizm, şu temel fikre dayanır:Kitabı okudu
Reklam
Bu konu bir ilim adamı olarak ilk kez IBN-I HALDUN'un dikkatini çekmiş, insanların çeşitli renklere ayrılmasının sebebini soyaçekimle değil, iklim etmeni ile açıklamaya çalışmıştır. Bütün birinci ve ikinci ik limlerde yaşıyanların ciltleri siyahtır. Çünkü, güneyde sıcaklık kat kat. fazladır. Zira güneş, arası çok geçmeden, yılda iki vakit ahalisinin baş ları semtine gellr; bütün mevsimlerde güneş başlarının üzerinde uzun zaman kalır; bundan dolayı aydınlık çoğalır, şiddetli sıcaklar bastırır, Sıcaklık şiddetli olduğu için derilerinin rengi karadır. Kuzeydeki altinci ve yedinci iklimler tesir bakımından bu sıcak iklimlere benzerler. Bu iki iklimde yaşıyanların derileri umumiyetle beyazdır. Bu da, kuzeyde so ğuğun çok şiddetli olmasından ileri gelmektedir. Çünkü, bu iklimlerde güneş gözle görülebilecek veyahut buna yakın bir dairede bulunur, ahalisinin başları semtine veyahut bu semte yakın olan yerlere gelmez. Bundan dolayı sıcaklık azalır, bütün mevsimlerde soğuk, şiddetli olur ve bunun tesiri ile ahalisinin derisi beyazlaşır, tüy ve kılları azalır ve seyrekleşir.» (1) diyen IBN-I HALDUN, (M.S. 1334-1406), Lamarck'tan çok önce, çevrenin canlıların ve insanın hayatındaki etkilerini sezmiş bulunmaktadır.
BUHARI'nin Sahih adlı eserinden öğrendiğimize göre peygamberimiz Hz. MUHAMMED, toplumca kavgasız ve üzüntüsüz yaşamak için «Açı doyurunuz, hastayı ziyaret ediniz, esiri hürriyetine kavuşturunuz «diye emreder.
Her millet kendini var eden değerlerin hırpalanmaması konusunda titiz bir özen içindedir. Bu sebepten olacak, şairleri mizden Arif Nihat ASYA : «Yoksa şu mermerde Yavuz, Yoksa şu yaprakta Oğuz Biz de yoğuz, biz de yoğuz.» diye seslenmiştir.
Eğitim, bütün ilimlerden yararlanır, fakat, şu üç ilmin eğitimciye yardımı pek fazladır. Bunlar: 1. Biyoloji, 2. Psikoloji, 3. Sosyoloji ilimleridir.
galiba eskilerin ¶¶galat-ı meşhur lugat-i fasihten yeğdür¶¶ sözü haklı çıktı; bütün dünya gibi biz de bu ilme tekrar «sosyolojl» demeye başladık. ¶¶
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.