Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Camiu'l-Mütun

Ehl-i Sünnet İ'tikadı

Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî

Ehl-i Sünnet İ'tikadı Gönderileri

Ehl-i Sünnet İ'tikadı kitaplarını, Ehl-i Sünnet İ'tikadı sözleri ve alıntılarını, Ehl-i Sünnet İ'tikadı yazarlarını, Ehl-i Sünnet İ'tikadı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tevbe eden kâfirin tevbesi dünya ve ahirette makbuldür. Sadece Peygamberimize (s.a.v.) küfredenin, sövenin tevbesi ebediyyen makbul değildir, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'e sövenin katli vaciptir. Ancak tevbe edip islâma dönerse, tevbesinin kabul olup olmayacağı meselesi vardır. Sadru'ş-Şehid, Ebûl-Leys ve Ebû Nasr, tevbesi kabul olmaz demişlerdir.
Enes (r.a.) Peygamberimizden șöyle bir hadis-i serif rivâyet etmistir: "Çocuklarınıza Muhammed ismini takıp, sonra lânetliyor musunuz?" Bu hadis-i serife göre, bir kimse çocuğuna Resûlullah'ın ismini koyar da o isme hürmet etmezse, bu ismin konması mekruhtur. Bu ismi, o isme hürmet edecek olanlar, çocuklarına koymalıdırlar.
Reklam
Telfik-i mezahib taraftarları: Bunlar mezheblerin hükümlerini, bilhassa kolaylıklarını cem ederek dinimizi oyuncak haline getirmek isterler. Ehl-i sünnet âlimleri telfik-i mezahibe siddetle karşı çıkmışlar, bu yolun dinde anarsiye ve çöküntüye götüreceğini isbat etmişlerdir.
7 kişi kurban kesseler, içlerinden biri et için keserse hiçbirinin kurbanı sahih olmaz.
Sayfa 207 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Bir kimse, gece zannederek iki rekât teheccüd namazı kılsa sonra da fecir vaktinin girdiğini farkederse kıldığı bu namaz sabah namazının sünneti yerine geçer.
Sayfa 201 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Ebû Muhammed Faruk'da şöyle demiştir: Namaz vakti girdiğinde elinde ancak kendi temizliğine yetecek kadar su bulunan bir kimsenin o suyu, aynı durumda olan bir başkasına vermesi câiz değildir. Fakat aç bir adamın kendi yiyeceğini başkasına vermesinde bir mahzur yoktur. Bu ikisinin arasındaki fark; biri Allah'ın hakkıdır, tercih yapamaz. Diğeri kendi hakkıdır, tercih yapabilir.
Sayfa 195 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Reklam
İçkinin haram oluşu Kur'ân'da sâbit değildir diyen kâfir olur.
Sayfa 173 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Kur'ân-ı Kerîm'den bir âyet-i celîleyi alaya alarak okuyan kimse kâfir olur.
Sayfa 139 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Küçük kıyamet alametleri
Âlimlerin ölümü ile ilmin kalkması, cehâletin yayılması, zinanın ve içkinin intişârı, erkeklerin azalıp kadınların çoğalması, mescidlerin çoğalıp cemaatin azalması, binaların yükselmesi, faizin yenmesi, gıybetin çoğalması, iyiliği emir ve kötülüğü nehyin terk edilmesi, şerli insanların lider olması, erkeklerin erkeklerle sapık ilişkiler kurması, kabirlerin müstahkem bir şekilde yapılması, fâsığın saygı, mü'minin hakaret görmesi, adlî hükümlerin (rüşvet yolu ile) satın alınması, kan dökülmesi, akraba ziyaretinin kesilmesi, Kur'ân-ı Kerîm'in ticaret metaı haline gelmesi ve mûsiki zevkinin tatmin vasıtası olarak kullanılması. Bunlar ve bunlara benzeyen bütün alâmetler haktır...
Sayfa 76 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Büyük Kıyamet Alametleri
Dâbbetu'l-Arz'ın meydana çıkması, Ye'cüc ve Me'cüc'ün dünyaya yayılması, Hz. İsa (a.s.)'nın nüzûlü, Arap yarımadasında güneş tutulması, duman, Deccal'in çıkması, üç hasef hâdisesi (biri şarkta, biri garpta ve diğer Arap yarımadasında olmak üzere üç yer batmasının vukua gelmesi)... Bu cins alâmetlerin en son olarak zuhur edecek olanları şunlardır: Yemen tarafından neş'et edecek olan bir ateşin, insanları toplanacakları yere doğru kovalaması, Kur'ân-ı Kerîm'in insanların kalplerinden ve mushaflardan silinmesi ve Kâbe'nın yıkılması...
Sayfa 75 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bir kimsenin maksadı, isteği, Allâh'a itaat ise Allâh'ın tevfikini yanında bulur. Eğer gayesi isyan etmek ise Allâh ona yardım etmez. Rezil olur. Bu görüşün deli şu âyet-i celîledir: "Bizim uğrumuzda mücâhede edenlere gelince: Biz onlara elbette yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allâh her hâlde ihsan erbabı ile beraberdir. (Ankebût Sûresi, 69)
Sayfa 72 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Kur'ân-ı Kerîm Allâh'ın kelâm sıfatıdır. Mahlûk ve hâdis değildir. Kur'ân-ı Kerîm harf, ses ve parçalardan da müteşekkil değildir. O bir mânâdır. Allâh Teâlâ sesleri ve harfleri yarattıktan sonra, bu Mânâyı Cebrail (a.s.) perde arkasından dinlemiş ve hıfz etmiştir. Sonra o Peygamberimize, Peygamberimiz (s.a.v.) ashab-ı kirama, onlar tabiîne, tâbiînden de bize kadar nakledilmiştir. Kur'ân-ı Kerîm İbrânice ve Süryanice değildir. Kur'ân-ı Kerîm'in Arapça olarak indirilişi, Allâh'ın kelâmına delalet etmesi içindir. Kur'ân-ı Kerîm' in harfleri ve sesleri mahlûktur. Yazılı olan şey ise Mahlûk değildir. Kur'ân-ı Kerîm'e Mahlûk diyen kâfirdir.
Sayfa 67 - Bedir YayıneviKitabı okudu
"Allâh Teâlâyı, O'nun büyüklüğüne layık olmayan veya bunu ima eden bir lafızla isimlendirmek câiz değildir. Meselâ; Ârif, fakih, akıl ve zeki gibi. Çünkü bu isimler, cehalet sonunda hâsıl olan isimlerdir. Allâh'a "tabib" ismi de verilmez. Çünkü tıb, hazı tecrübeler neticesinde elde edilen bir ilimdir. Allâh hakkında bu isimler kullanılmaz." Allâh (c.c.) hakkında söylenmesi câiz olan; söylenmesine izin verilmiş olan isimler 99 [Allâh lâfz-ı celîli ile 100] isimdir ki bunlara da Esmâ-i Hüsnâ denir. Resûlullah (s.a.v.), Buharî ve Müslim' in rivayet ettiği bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: "Allâh'ın 99 ismi vardır. Kim bunu sayarsa (okur, anlar ve imân ederse) Cennete girer."
Sayfa 49 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Gelmek ve gitmek gibi yaratıklara ait olan sıfatlar, Allâh (c.c.) hakkında câiz değildir. İbrahim (a.s.), gökte bir yıldızın bir yerden bir yere intikalini görünce, "Bu benim rabbim olamaz." demiş ve bu husus Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle zikredilmiştir: "...o sönüp gidince ise şöyle demişti: Ben sönüp batanları sevmem..." (En'am süresi,76)
Sayfa 43 - Bedir YayıneviKitabı okudu
583 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.