Eleştiriye Beş Kala

Bedrettin Cömert

Öne Çıkan Eleştiriye Beş Kala Gönderileri

Öne Çıkan Eleştiriye Beş Kala kitaplarını, öne çıkan Eleştiriye Beş Kala sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Eleştiriye Beş Kala yazarlarını, öne çıkan Eleştiriye Beş Kala yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TALİHSİZ ELEŞTİRMEN
''Bir ülkenin kültür yaşamı tutarsız bir kümelenme değildir. Genel ekonomik, toplumsal, siyasal durum ne ise, kültürel durum da ona koşuttur. Özellikle kuramsal yetkinlik ve bilimsel olgunluk gerektiren eleştiri, bu zorunlu koşutluğun ve etkileşimin dışında ele alınamaz.''
Sayfa 360Kitabı okudu
SINIF ELEŞTİRİSİ
''..bu yurdun, suyunu ve çilesini yansıtan gerçek Türk gençliğinin, sanat ve edebiyata el atması şarttır. Nasıl toplum sorunlarına gözünü açmışsa, toprağının ve bağımsızlığının benliğini kavramaya başlamışsa, öylece, aynı şiddet ve içtenlikle, aynı korkusuzluk ve hoşgörüsüzlükle, sesiyle ve kalemiyle, dengesi ve duyarlığıyla yapmacık düzenleri yıkması zamanı gelmiştir. Şu gerçektir ki, Türk sanat dünyasının dizginlerini bugünlük ellerinde tutanlar, en büyük ve güçlü yayın organlarına sahiptirler. Göz korkutan da budur ilkin. Ama yine gerçektir ki, çoğunluğu, toplumculuk adına en onursuz burjuvanın çengellerine asılı bu organların hesabını, önce karşı organlar, sonra da zamanın amansızlığı görecektir.'' * Forum, 1 Temmuz 1968, Sayı: 342
Reklam
ECE AYHAN'IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
''..şiir labaratuarda değil, insanın yüreğinde büyür.'' * Forum, 1 Nisan 1968, Sayı: 334
İDEOLOJİK GERİLEMENİN SANATTA SONUÇLARI
''Normal ve kural-içi koşullarda, ilerici, toplumcu bir ideolojiye sahip olmayan ve bu ilericiliğin eyleminden yoksun bulunan bir sanat, şiir açısından da gerilemeye tutsaktır.'' * Forum, 1 Eylül 1969, Sayı 370
Sayfa 102Kitabı okudu
Bedrettin Cömert'in, Hasan Hüseyin Korkmazgil'e yazdığı mektuplardan: * ''..Ben daha en temel sorunları bilmeden, el yordamıyla sorunlara yaklaşıyorum. Son zamanlarda okuduğum, çevirdiğim yazarlardan öğrendiğim şey bu. Bu nedenle bütün gücümü bu temel metinlerin çalışılmasına vereceğim. Acelem yok. Hem, boş yere acele, saman alevinden farksız oluyor. Elimde bir sürü çeviri var. Yol aydınlatan yazılar. Sonra, çevirmekle hem boş durmuyorum, hem de sorunlara daha derince girmek imkânı yaratılıyor. Örneğin, Marks'ın 1844 Ekonomi ve Felsefe Müsveddelerinden 'Yabancılaşmış Emek' , 'Para ve duyuların tarihi kaynağıyla ilgili bölümleri, Engels'ten, Marks'tan sanat üzerine yazıların epeyisini çevirdim. Hepsini temize çekmem kaldı. (..) Somut eleştiriyi, yani eylemi şimdilik boşladım. Birincisi, kuramsal eksikliğimi gidermem gerek, ikinci olarak da, Türk Edebiyatı'nı, Türk Tarihini ve toplumunu iyice ve bilimsel tanımadan , boşa çaba gibime geliyor. Burada kalacağım iki yıl süresince birinci boşluğumu iyice kapatmaya çalışacağım. Daha doğrusu başladım da. * Görüldüğü gibi, Bedrettin Cömert için, ''Şiiri Eleştiriye Yediren Adam'' veya ''Eleştiriyi Şiirle Besleyen Adam'' demem boşuna değil. * Hasan Hüseyin, Ankara, Mart 1979 - Şubat 1981
Bedrettin Cömert'in, Hasan Hüseyin Korkmazgil'e yazdığı mektuplardan: * ''..Roma'yı sevmemek imkânsızdı. Uzun yıllar yaşadım ben bu kentte. Hemen hemen çocukluğumun bitiş yıllarını burada harcadım. Sonra olgunlaşmalarım. Acayip bir titreşimle tutuyor beni Roma. Ama yine de bütün buhranlarım burada başıma üşüşüyor. Bir ay kadar Ankara'da kaldım, bir kerecik olsun içimin boşaldığını hissetmedim. Bütün sıkıntılara, darlıklara, karışıklıklara karşın, gerçekten dolu yaşadım. Toprak, toprak diyoruz. Aslında bilimsel olarak nedenleri saptanabilecek nitelikte bir özlem şu yurt özlemi. Beni kuran, benim benliğimi, ilk çizgilerimi, temel çizgilerimi belirleyen 'o' yerin, 'o' koşulların somut etkisidir. Her ne kadar genç yaşımda başka bir çevrede yaşamış olsam bile, ben artık aslım'ın kurulduğu, kişilik kazandığı çağımdan sonra gelmişim buralara. Belki benim oğlum için -tabii burada kaldığı taktirde- böyle olmayacak, ama benim en dalgalı, en oynak duygularımı bile bir biçime kavuşturan oranın 'o' belli koşulları olmuş. Anlıyorum ki, kişinin bünye icabı sakladığı dengesizlikleri bile, ortaya çıkıp, organizmada ve dolayısıyla pratik hayatta etki gösterebilmeleri için, belirli toplumsal koşulların içinde bulunmak zorundadırlar. (Roma, 16 Eylül 1969) * Ne diyordu Lenin: işçi, ancak kendi vatanında verimli ve yaratıcı olabilir. Bedrettin Cömert, bu gerçeğe, Lenin'i okuyarak değil, kendi yaşam deneyimlerinden varmıştı. Onun bu yanı göz önünde tutulmadan, bir başka yanı üzerinde nasıl durulabilirdi.? * Hasan Hüseyin, Ankara, Mart 1979, Şubat 1981
Reklam
111 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.