En Eski Elmayı Yılan Isırdı kitaplarını, en eski Elmayı Yılan Isırdı sözleri ve alıntılarını, en eski Elmayı Yılan Isırdı yazarlarını, en eski Elmayı Yılan Isırdı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Açık noktaları olan kitapları sevmem normalde ama Poirot benim favorim.. Ve bu kitapta Poirot'nun karakteri üzerinde fazla durulmuş. Okurken sırıtmaktan kendimi alamadım. Sevdim :)
Michael Garfield, "İnsanın hayatta mutlu olabilmesi için" diye başladı. "İstediği mesleğe girmesi, artistik arzularını arzularını tatmin etmesi ve aynı zamanda bir tüccar gibi de davranması gerekir. Malınızı satmanız şarttır. Yoksa düşünceleri sizinkine hiç uymayan insanların emirlerini yerine getirmekten öteye gidemezsiniz. Ben kendi fikirlerimi uygular ve bunu beni tutan kimseye sanki onun istekleriymiş gibi satarım. Öğrenilmesi hiç de güç olmayan bir sanattır bu. Bir çocuğa beyaz yerine kahverengi yumurta satmak kadar basittir bu iş. Müşteriyi bunların en iyi, en doğru olduğuna inandırınız. Yoksa 'canım işte hepsi de yumurta, yumurtalar arasında bir tek fark vardır. Tazeler ve bayatlar' derseniz', o zaman satış da yapamazsınız."
Oldukça güzel bir Hercule Poirot romanı. Ariadne Oliver bir Cadılar bayramı eğlencesine davet edilir. Burada Joyce adında bir kız zamanında bir cinayete tanık olduğundan bahseder. Ancak kimse ona inanmaz. Gecenin sonunda onu elma yakalama oyunundaki kovada suyun içinde boğulmuş olarak bulurlar. O gece evde olanlardan biri katildir. Ariadne, Poirot'tan yardım ister. Poirot, Joyce'un gördüğünü iddia ettiği olayın ne olduğunu araştırmaya başlar. İşin içinde sahte bir vasiyetname, ölen bir öğretmen, kayıp bir hizmetçi vardır. Sonra Joyce'un erkek kardeşi Leo da öldürülür. Katil hiç beklenmedik bir isimdir ancak Hercule Poirot'tan kurtulabilecek midir? Soluksuz okunan bir roman.
Rowena Drake evinde bir 'cadılar bayramı' partisi düzenler, bu parti bitiminde, Joyce Reynolds isimli bir küçük kız öldürülür. Ve bu cinayeti aydınlatması için yine Hercule Poirot'a başvurulur. Şaşırtıcı olayların birbirini izlemesi ve Poirot'un muhteşem zekası ile birleşen roman tipik Agatha Christie romanı olarak son bulur. Ben katili başlarda buldum aslında ancak kitapta bir de sürpriz vardı benim için.. Christie sevenler mutlaka okuyacaktır..
bir Agahta klasiği siz katili tahmin etmeye çalışırken katil unlu dedektifimiz sayesinde farklı bir kişilik olarak karsınıza çıkar.Mrs. Marple ya da Hercule Poirot her zamanki zekiliğini konuştururlar.
Agatha Christie okumak sanki sakin bir evde şöminenin karşısında battaniye altında yanında sıcacık kahve varken yaşanılan tatlı bir his gibidir benim için. İnce bir zekanın ürünüdür eserleri. Ne kadar farklı tarzda kitap okusam da Agatha Christie'nin yeri hep farklıdır bende.
Yine akıcı ve acaba katil kim diye sonuna kadar beyin jimnastiği yapacağımız bir polisiye romanı. Polisiye yazarı olan Adriadne Oliver bir cadılar bayramı partisine katılır. Gençlerin davet edildiği bu parti normal bir şekilde başlarken Parti'nin bitmesine yakın işlenen cinayet herkesi korkutur. Oliver bunun üzerine en çok güvendiği insanı yani kahramanımız Hercule Poirot'u çağırır. Kıvrak zekasıyla müthiş dedektifimiz cinayeti çözmeye çalışır. İnce ve akıcı bir roman. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar....
"Yani... Bu bir ceza değil mi? Bambaşka bir şey mi?"
"Evet, bambaşka bir şey. Başkalarının yaşayabilmesi için öleceksin. Güzelliğin yaşayabilmesi için öleceksin sen. Güzelliğin var olması için. İşte önemli olanı da bu. Buna kurban edilmek denir."