Philosophy, Modernity, and the Emancipation of Man 1670-1752

Enlightenment Contested

Jonathan Israel
8.7/10
4 Kişi
15
Okunma
6
Beğeni
1.164
Görüntülenme
Jonathan Israel presents the first major reassessment of the Western Enlightenment for a generation. Continuing the story he began in the best-selling Radical Enlightenment , and now focusing his attention on the first half of the eighteenth century, he returns to the original sources to offer a groundbreaking new perspective on the nature and development of the most important currents in modern thought. Israel traces many of the core principles of Western modernity to their roots in the social, political, and philosophical ferment of this period: the primacy of reason, democracy, racial equality, feminism, religious toleration, sexual emancipation, and freedom of expression. He emphasizes the dual character of the Enlightenment, and the bitter struggle between on the one hand a generally dominant, anti-democratic mainstream, supporting the monarchy, aristocracy, and ecclesiastical authority,and on the other a largely repressed democratic, republican, and 'materialist' radical fringe. He also contends that the supposedly separate French, British, German, Dutch, and Italian enlightenments interacted to such a degree that their study in isolation gives a hopelessly distorted picture. A work of dazzling and highly accessible scholarship, Enlightenment Contested will be the definitive reference point for historians, philosophers, and anyone engaged with this fascinating period of human development.
Yazar:
Jonathan Israel
Jonathan Israel
Tahmini Okuma Süresi: 29 sa. 1 dk.Sayfa Sayısı: 1024Basım Tarihi: 15 Ocak 2009Yayınevi: Oxford University Press
ISBN: 9780199541522Ülke: United Kingdom of Great Britain and Northern IrelandDil: English

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
264 syf.
·
Puan vermedi
Felsefenin aykırı filozoflarından Spinoza, 17.yüzyılda yaşarken, görüşleriyle ortalığı şendirmişti. Onun felsefi görüşleri o zamana dek bakılmamış, düşünülmemiş alanın içindeydi. O bir devrimciydi. 18.yüzyıla gelindiğinde, Fransa'da devrimden hemen önceki yıllar ile devrimden sonraki yıllarda; demokrasi, düşünce özgürlüğü, dinsel hoşgörü, ifade özgürlüğü, hakların savunulması ve özellikle de ırk ve cinsiyet eşitliği üzerine tartışmalar başlar. Bu tartışmalar aydınlanma üzerinden Radikal Aydınlanmacılar ile Ilımlı Aydınlanmacılar arasındadır. Radikal Aydınlanmacılar; Spinoza temelli olarak, d'Holbach, Diderot, Mirabeau, Concordet ve adı burada geçmeyen arkadaşları iken, bunlara karşı, geleneği savunan, krallığı, dini, toplumun yoz kalması için çabalayan ama bir yandan da adlarını Fransız İhtilali'nden tanıdığımız ünlü Voltaire ile Rousseau'yu görürüz. Büyük Voltaire ve Rousseau, Spinoza felsefesini alt edemezler bir türlü. Onlara göre yüce bir el tarafından kontrol esilen evren sisteminde aklın yeri olmamalıdır. Diderot ve d'Holbach öncülüğünde Spinoza savunuculuğu, Zihin Devrimini gerçekleştirir. Bu bize 18.yüzyıl devrimlerinşn ve ihtilalin kapısını aralar. Bugün bile özellikle inançsızlığı ve felsefedeki aykırı görüşleri ile özgürlük yollarının temel taşlarını döşediği inkar edilemez olan Spinoza'nın eleştirisi yapılmaktadır. Bu uğurda özel çalışmalar yürüten düşünürlerin eli boş kalmış iken bakalım ne kadar ileriye gidebileceklerdir bu kişiler.
Radikal Aydınlanma ve Modern Demokrasinin Kökenleri
Radikal Aydınlanma ve Modern Demokrasinin KökenleriJonathan Israel · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201815 okunma
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap, Vakıfbank Kültür Yayınları'ndan okuduğum ilk kitaptı. Kitaba geçmeden önce, diyebilirim ki oldukça başarılı işler çıkartıyorlar. Kağıt kalitesi olsun, baskı, çeviri vs. her şey muazzam. Kitap ise aydınlanma düşüncesini ve gelişim sürecini ele alıyor. Radikal aydınlanma safında Diderot, Helvetìus, Paine ve d'Holbach hatta fikir babaları olarak Spinoza sayılabilir. Ilımlı aydınlanmacılar ise daha çok geleneğe bağlı, rejim yanlısı bir yol izlemişler, onlar içinde Voltaire, Kant ve ilk dönemleri olmasa da Rousseau var. Radikal filozofların o zamanlar karşı çıkılan düşünceleri şimdi evrensel bir kabul görüyor. Temel insan haklarının tamamı onların düşünceleri. Voltaire ve Rousseau bazı konularda tutucu gibi geldiler bu beni çok şaşırttı. Aslında bizlere öğretilen şeylerin hiçbiri öyle değil, kendimiz araştırmalı ve öğrenmeliyiz. Voltaire her ne kadar güçlü bir kalemi ve mizahı olsa da cesaret gösteren bir filozof değildi. Bu yüzden Diderot, d'Holbach, Spinoza gibi düşünürlere çok şey borçluyuz. Kalıpların dışına çıkmamızı sağladılar. Ki bence Atatürk'ün izlediği yol da tam olarak böyle bir yol oldu. Onlardan etkilendiğine adım gibi eminim.
Radikal Aydınlanma ve Modern Demokrasinin Kökenleri
Radikal Aydınlanma ve Modern Demokrasinin KökenleriJonathan Israel · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201815 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.