Er Risale Sözleri ve Alıntıları
Er Risale sözleri ve alıntılarını, Er Risale kitap alıntılarını, Er Risale en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
537. O kimse yine bilmek zorundadır ki Allah bunu Peygamberinden başka hiçkimseye tanımamıştır.
538. O kimsenin, herkesin söz ve fiilini önce Allah’ın Kitabı’na sonra da O’nun Peygamberinin sünnetine tabi kılması gerekir.
Sayfa 115
Allah'in insanlara, Peygamber'ine itaati farz kılması ve kendi dini açisindan Peygamberin mevkiini belirtmesi konusunda söylediklerimiz de, Kitab'da açiklanmis olan farziarla ilgili beyanin, asagidaki sekillerden birine dahil oldugunu göstermektedir.
98. a) Kitab'in apaçik beyani. Bu konuda Kur'än'in yaninda baska bir seye ihtiyag yoktur.
99. b) Kitab’ın Allah'in farzları hakkindaki apaçik beyani.Allah Peygamberine itaati farz kilmistir. Peygamber de Allah'in farzlarinin nasil oldugunu, bunlarin kimlere farz kalindigina, bu farzlarin bazisinin ne zaman kalkacagini, ne zaman devam edip, yapilmasi gerekecegini (Allah adina) açiklamistir.
100. c) Allah'in, Kitab'da yer alan bir nass olmaksizin, sadece Peygamberi’nin sünnetiyle beyani.
101. Peygamberin sünnetindeki her sey, Allah'in Kitabindaki hükümler hakkinda bir beyandir.
Sayfa 19
d) Allah'in insanlara, arastirarak ögrenilmesinde ictihadı farz kıldığı seylerdir. Allah insanları, farz kildigi diger seylerde itaat yönünden imtihan ettigi gibi, ictihad yönünden de imtihana tabi tutmustur.
60. Çünkü Yüce Allah soyle buyurmaktadir: "Andolsun ki biz sizi imtihan edecegiz. Böylece sizden cihad edenlerle sabredenleri bilelim ve haberlerinizi deneyelim (ki neler yaptiğiniz ortaya çiksin).” 47. Muhammed, 31
61. Allah soyle buyurmustur: "... Allah'in gögüslerinizdekini yoklaması ve kalblerinizdekini temizlemesi için..." 3. Al-i İmran, 154
62. Allah söyle buyurmustur: ".. Umulur ki Rabbimiz, düsmanınızı helak eder, sizi yeryüzünde onlarin yerine hakim kilar ve böylece O, sizin nasil hareket ettiginize bakar." 7.A’raf, 129
Sayfa 12
Bunda, benim daha once bu kitapta anlattigim su hususa delalet vardar: Hz. Peygamber bir sünnet koyduktan sonra, Allah O'na bu sünneti neshetmesini veya daha genis (kolay) bir yol göstermesini ilham edince, insanlara karsi delil olacak başka bir sûnnet vaz eder. Böylece insanlar, O'nun önceki sûnnetini bırakıp sonraki sünnetine uyarlar.
Sayfa 109
İmam şafi rahimehullah derki:
➊Günahları terketmeyi istedik ve onu duha namazında bulduk
❷Kabir aydınlığını istedik ve onu kuran okumada bulduk
❸Sırattan (selametle) geçmeyi istedik ve onu oruç ve sadakada bulduk
❹Arşın gölgesini istedik ve onu salihlerle arkadaşlıkta bulduk
Sadece Kitab'la yetinmek, sünneti terketmiş nasipsizlerin görüşüdür.
Hangisi nâsih, hangisi mensûh olduguna herhangi bir delalet bulunmayan celiskili hadislere gelince, aslinda Hz. Peygamber'in her isi, uyum halindedir, dogrudur; onda çelişki yoktur.
Sayfa 126
Muzeni ile Rebi' b. Süleyman dediler ki: İmam Şafii (رحمـہ اللـہ تعالـﮯ) şöyle dedi:
"Hiç kimsenin, ilme dayanmadan herhangi bir şey hakkında bu helaldir, bu haramdır demesi caiz değildir. İlim de ancak kitap, sünnet ve icmå ile belirtilen hususlardır. Eğer bunlarda bulunmazsa, bunlarla aynı manada olan (ortak illete sahip olan) hususlar; bu asıllara/delillere kıyas edilir."
[İmam Şafii, er-Risale: s, 39]
Sayfa 39
579. Hz. Peygamber, mana bakimindan bir nass'a uygun bir sunnet kor, bir ravi de onu hufz eder. Yine Hz. Peygamber, bir bakımdan o nassa uyan, bir bakimdan ona uymayan baska bir sûnnet kor; sünkù sünnetin konulmasina sebep olan her iki durum birbirinden farklidir. Baska bir ravi de o sünneti ogrenir.
Her ravi kendi ögrendigi sünneti rivayet edince, bunu isitenlerin bazisi sünnetler arasinda celiski var sanir. Aslinda bunlar arasinda celiskili bir sey yoktur.
580. Hz. Peygamber, bir seyi haram veya helal kilmakla ilgili genel ifadeli (mücmel) bir sünnet kor. Başka bir konda da bu mücmel'in hilafina bir sünnet kor. Bundan anlaşılır ki O, haram kıldığı seyle helal kildigi seyi, helal kildigi seyle de haram kildigi seyi kasdetmemistir.
Sayfa 127
Haber-i vähid, ya Hz. Peygambere ulasacak sekilde (merfu' olarak), ya da Hz. Peygamber' de değil, bir râvide nihayet bulacak tarzda tek kisinin tek kisiden rivayet ettigi hadistir.
Sayfa 205