Erkekliğin Türkiye Halleri

Güler Okman Fişek

En Eski Erkekliğin Türkiye Halleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Erkekliğin Türkiye Halleri sözleri ve alıntılarını, en eski Erkekliğin Türkiye Halleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acaba erkeklerin bu konuda konuşmamalarının altında yatan başka nedenler de var mı? Evli erkeklerin eşlerine fiziksel şiddet uyguladığını başka! artışma ve sonuçlarıyla paylaşmamalarını Demren (2008), onların ev içindeki iktidarlarının ve hiyerarşinin kırılmalara uğradığının itiraf edilmemesi gereğiyle açıklıyor. Gecekondu sakini erkeklerle
Erkekliğin ispatı en çok genç yaşlarda, kişinin sosyal çevresinde kendini ortaya koyma, tanıma, tanıtma ihtiyacını yaşadığı evrelerde gündeme geliyor. Dolayısıyla, erkeklerin dünyasında küçük düşmemek, sürekli bir çaba istiyor. Nitel çalışmada şiddetin genelde mahallede çıkan kavgalar yoluyla dışa vurulduğu aktarıldı. Kadına karşı şiddet ise bazı katılımcılarca reddedilmekte, "mahallede duyardık" ya da "Doğu'da olur" gibi ifadelerle başkalarının yaptığı söylenmekte. Ancak daha derine inildiğinde kadının (genelde eş) sesini çıkarmadığında, uzlaşmacı davrandığında veya erkeğin sözünden çıkmadığında anlaşmazlıkların şiddetle sonuçlanmadığı bulgusu ortaya çıkıyor. "O beni dinlediği için" sıkça kullanılan bir ibare.
Reklam
Deniz Kandiyoti
Türkiye'deki erkeklik çalışmalarının öncüsü sayılabilecek Kandiyoti (1996), erkekliği "kadınlığa karşı tanımlanan bir toplumsal cinsiyet düzeni içinde kurulan ve bu yolla kadınlarla erkekler arasındaki iktidar ilişkilerini sürdüren toplumsal bir yapılanma" olarak tanımlıyor (s. 183). Bu yapılanma aynı zamanda sürekli bir müzakere içinde. Örneğin, Bolak'ın (1990b) ev geçindiren işçi kadınlar ve eşleriyle yaptığı bir saha çalışması, ataerkilliğin sürdürülme ve dönüştürülme koşullarının, ekonomik, kültürel ve duygusal katmanların süreç içindeki etkileşimiyle belirlendiğine, kadınların çalışıyor ve ev geçindiriyor olmalarının, farklı engellere rağmen, erkek otoritesinin geleneksel zeminini pratikte zorladığına dikkat çekiyor (s. 196-197). Bolak, H., "Aile İçi Kadın Erkek İlişkilerinin Çok Boyutlu Kavramlaştırılmasına Yönelik Öneriler", Şirin Tekeli (der.), 1980'ler Türkiye'sinde Kadın Bakış Açısından Kadınlar, iletişim Yayıncılık, İstanbul, 1990b, s. 173-198.
Bulgularımız, Türkiye özelinde erkekliklerin güçlü bir içsel çelişkiden ziyade, bir gelgit (flux) durumu yansıttığını düşündürtüyor. Erkeklik kimliğinin bir yandan kamusal alandaki görece geleneksel söylem ile daha yeni, modernist söylem arasındaki müzakere parametreleri; bir yandan da hane halkının, özellikle eş ve çocuklarla gündelik ilişkilerin gerçekleri parametreleri bağlamında kurgulandığı söylenebilir (Bolak-Boratav, Fişek ve Ziya-Eslen, 2014). Bolak-Boratav, H., Okman-Fişek, G . ve Eslen-Ziya, H., "Unpacking Masculinities in the Context of Social Change: lnternal Complexities of the Identities of Married Men in Turkey", Men and Masculinities, 1 7, 2014, s. 299-324.
Türkiye'de, son yıllarda, kadınları ve kadın olma durumunu merkeze alan araştırmaların sayısı sevindirici biçimde artıyorken, erkekler ve erkekliklerle ilgili çalışmaların sayısı sınırlı kalmış (Sancar, 2009), özellikle de erkeklerin kimlik kurguları/ yapılanmaları, gelişim süreçleri, dünyaları, düşünce ve kaygılarıyla ilgili çalışmalar eksik kalmış görünüyor. Bu projede hedeflenen; bu alandaki bilimsel boşluğu doldurmak ve "doğal" ve "bildik" kabul edilen erkekliği tartışmaya açmak ve anlamak için bir başlangıç yapmaktır. Bu hedefe yönelik, araştırmanın hem kuramsal hem de pratik anlamda somut katkılarının olmasını ümit ediyoruz.
Sayfa 5
Kitabımızda önce Türkiye çapında 2.000 evli erkekle yapılan anket çalışmamıza, daha sonra da 8 ilde 58 evli erkekle yapılan derinlemesine görüşmelere dayanan nitel araştırmamıza yer veriyoruz.
Reklam
83 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.