İnsanın kendisini ürküten bir olguyu kontrol edemeden çok az miktarda bile ışık saçma şansı olduğunu sanmıyorum. Bunu erotizm ve ölümün mekanik bir düzen içine girdiği ve artık korkmak için hiçbir nedenin kalmadığı bir dünyayı istemek anlamında söylemiyorum. Fakat insan kendini tedirgin eden olguyu aşmalı ve ona karşıdan bakabilmelidir.
Ben sadece benden önce başkalarının açtığı yolda ilerlemekle yetiniyorum.
İnsan ruhu, en şaşırtıcı buyrukların etkisi altındadır. Sürekli kendinden korkar. Erotik davranışları onu dehşete düşürür. Azize, zevk düşkününden ürküntü ile kaçar; kendi ile onun itiraf edilemez tutkularının aynı olduğunu bilmez.
Erotizm, üremenin doğal amacı çocuk sahibi olma kaygısından ayrı psikolojik bir araştırmadır. Bu basit tanımdan, en başta bahsettiğim erotizmin ölüme kadar yaşamın olumlanmasıdır, formülüne geliyorum.