Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tarihöncesinden Helenistik Çağ'a

Eski Yunan

Thomas R. Martin

Eski Yunan Gönderileri

Eski Yunan kitaplarını, Eski Yunan sözleri ve alıntılarını, Eski Yunan yazarlarını, Eski Yunan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Epikuros doğru hazzın, acının, sıradan bir varoluşun gündelik kargaşasının, ihtirasların ve arzuların yarattığı "huzursuzluğun yokluğu"ndan oluştuğunu ısararla belirtti. Bu ruh dinginliğini sıradan dünyanın kaygılarından yalıtılmış bir arkadaş topluluğunda sürdürülen sade bir yaşam sağlayabilirdi.
Spartalı askerlerin cüretkar tutumu Spartalı bir hoplitin, savaşta attıkları inanılmaz sayıdaki okla gökyüzünü karartan Persli okçular karşısındaki ünlü sözüyle özetlendi."İyi haber gölgede savaşacağız"
Reklam
İsokrates yaşamı boyunca çağının en fazla sıkıntı yaratan sorunlarına çözümler önerdi. Özellikle zengin ile yoksul arasındaki sürtüşmenin bütün Yunanistan genelinde insanlarda yarattığı artan toplumsal huzursuzluktan kaygı duydu. Atina, 4. yüzyılda yaşanan toplumsal sınıflar arasındaki çatışmadan kaçınmakta birçok kent-devletinden daha talihliydi.
Sayfa 318Kitabı okudu
Hizip çabşmaları birçok Yunan kentinde çok sayıda felakete neden oldu -daima olduğu ve insan doğası böyle kaldığı sürece de olacağı gibi ... Barış ve refah dönemleri boyunca kentler ve insanlar, yapmak istemedikleri bir şeyi yapmak zorunda bıraktlmadıklarından, daha fazla çaba gerektiren davranış ölçütlerine bağlı kalırlar. Ama savaş sert bir öğretmendir; insanlardan sorunsuz olağan ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini çalarak çoğunun yaradılışlarını mevcut koşullarının düzeyine indirir. Kentlerde peş peşe hizip çatışmaları baş gösterdi ve daha önce savaş yaşanan kentlerde neler olup bitiğinin bilinmesi, rakiplere daha büyük bir yaratıcılıkla saldırılmasına ve benzeri görülmemiş intikam zulümlerinin sergilenmesine neden oldu. Davranışların değişmesiyle uyumlu olarak sözcükler insanların amaçlarına uymak için geleneksel anlamlarını değiştirdiler. Daha önceleri umursamaz bir saldırganlık olarak görülen şey, artık sadık bir hizip komplocusundan beklenen bir cesaret olarak görülmekteydi; geleceği düşünmek ve hemen harekete geçmemek artık korkak diye adlandırılmak için bir nedendi; her türlü ılımlılık önerisi yalnızca korkaklığı gizleme girişimiydi; kişinin bir meselenin farklı yönlerini anlama yeteneğine sahip olması, onun eylem için uygun olmadığı anlamına gelmekteydi. Aşırı coşku gerçek bir erkeğin tanımlayıcı özelliğiydi... bir hizbe bağlılık aile bağlarından daha güçlü bir yükümlülüktü, çünkü hizip üyeleri herhangi bir nedenle aşırıya kaçmaya daha fazla hazırdılar. (3. 81-82)
Sayfa 261Kitabı okudu
Thukydides'in açık sözlü çözümlemesi, iç savaşın insan doğasının en kötü yönlerini açığa çıkarabildiğini ve kışkırtabil- diğini ortaya koyar: Korkyra kent-devletindeki iç savaşta demokrasiyi destekleyen yurttaşlar bulabildikleri bütün düşmanlarını esir alıp idam ettiler... Ardından Hera tapınağına yürüdüler ve burada kutsal sığınak arayan [karşı hizipten] yalvarıcıların yaklaşık ellisini mahkemeye çıkmalarının kabul edildiğine ikna ettiler. Demokratlar sabık yalvarıcıların hepsini hemen idama mahkum ettiler. Mahkemeye çıkmayı reddeden diğer yalvarıcılar neler olup bittiğini anladıklarında tapınakta birbirlerini öldürdüler. Bazıları kendilerini ağaçlara asarken, diğerleri intihar etmek için çeşitli yollar buldular. Demokrat tarafın üyeleri düşmanları olduğunu düşündükleri bütün yurttaŞları boğazlamayı [bir hafta boyunca] sürdürdüler. Kurbanlarını demokrasiyi yıkmak için komplo kurmakla suçladıysalar da, gerçekte birçok insanı yalnızca kişisel nefretten ya da kurbanlara para borçlu oldukları için öldürdüler. Ölüm her yolla ve her biçimde geldi. Bu tür durumlarda sık sık görüldüğü gibi katiller aşırılığın bile ötesine geçtiler. Evlatlarını öldüren babalar oldu; erkekler tanrıların altarlarında idam edilmek ya da boğazlanmak üzere tapınaklardan alındılar; bazı insanlar Dionysos tapınağında gerçekten duvarla çevrildiler ve orada [açlıktan] ölmeye terk edildiler.
Sayfa 260Kitabı okudu
Ayrıca salgın hastalık Atinalıların tanrılarla ilişkilerine güvenlerini sarsarak Atina'nın savaştan başarıyla çıkmasını köstekledi. Thukydides "Tanrılara kalırsa, onlara tapıp tapmama önemli değilmiş görünmekteydi, çünkü ayrımsız iyi de ve kötü de ölüyordu" (2.53) diye yazdı.
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında demokratik siyasette başarı göstermek için gereken halkın karşısında konuşma ve tartış- ma becerilerini geliştirmeyi isteyen genç erkeklere daha derli toplu eğitim veren öğretmenler olduklarını ilan eden yeni bir grup ortaya çıkb. Bu eğitmenler sofistler ("bilge erkekler") olarak adlandırıldılar.
Sayfa 242Kitabı okudu
Erkek çocuk doğurmak kadınlara özel bir onur kazandırmaktaydı, çünkü erkek çocuklar anne baba- lar için güvenlik anlamına gelmekteydi. Yetişkin oğullar aile- lerini desteklemek için duruşmalarda mahkemeye çıkabilir ve tarihinin büyük bir bölümünde düzenli polis gücü olmayan kentin sokaklarında onları koruyabilirlerdi. Yasa gereği
Sayfa 238Kitabı okudu
En iyi bilinen üç tragedyacıdan biri olan Euripides, en he- yecan verici kadın kahramanları betimlemiştir. MÖ 431'de sahnelenen Medea'run Euripidesci kadın kahramanı Medea, kocası İason daha zengin, daha önemli bir kadınla evlenmek için onu boşamaya niyetlendiğinde buna yıkıcı bir şiddet- le tepki verir. İason'un tasarıları evliliği yöneten toplumsal kodu hiçe saymaktadır: bir kocanın özellikle erkek olmak üzere meşru çocuklar doğurarak başlıca vazifesini yerine ge- tiren kansını boşamaya ahlaken hakkı yoktur. Medea intikam almak, çocuklarını ve muhtemel gelini öldürmek için büyü kullanma yoluna gider. Medea'run kendi çocuklarını öldür- mesi, eş ve anne olarak onun uygun rolünü ortadan kaldırsa da, Medea bu rolün yeniden değerlendirilmesini güçlü bir bi- çimde savunur. Dünyaya çocuklar getiren kadınların en az hoplit olarak savaşan erkeklere gösterildiği kadar saygıyı hak ettiklerinde ısrar eder; "İnsanlar erkeklerin savaşa gitmesi gere- kirken, kadınların evde güvenli bir yaşam sürdüklerini söylüyorlar. Ne kadar ahmaklar! Bir kere çocuk doğurmaktansa, bir asker alayın- da üç kere savaşırım" (248.-251. satırlar).
Sayfa 231Kitabı okudu
Yunan tragedyalarının çarpıcı boyutu, erkeklerin yazıp sahneledikleri bu oyunların kadınları sık sık merkezi, etkin figürler olarak betimlemeleridir. Kadınların tragedyada be- timlenmesi bir düzeyde, zamanlarının çoğunu diğer erkek- lerle geçirmeye alışmış erkeklerin hayal ettikleri kadınların dünyasının neye benzemesi gerektiğine dikkat etmelerine olanak tanıdı. 5. yüzyıl Atina tragedyalarında betimlenen ka- dın kahramanlar, aynı zamanda erkeklerin özellikle aileyle ilgili olduğu için çağdaş toplumun ahlaki kurallarını çiğne- melerine güçlü biçimde tepki göstererek, bu kuralların yarat- tığı içsel gerilimlerin yansıblmasına da hizmet ettiler. Sözge- limi Sofokles'in Antigone'si kentin erkek hükümdarına karşı koyar, çünkü o ailesini geleneksel ölüyü gömme hakkından mahrum etmiştir. Antigone doğru ve yanlışa ilişkin genel bir tartışmada güçlü bir adamı korkusuzca eleştirirken dikkat çe- ker. Bir başka deyişle, Sofokles Atinalı bir erkek gibi konuşan bir kadını sahneler.
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Sahne dekor bakımından yoksul olsa da, iyi bir tragedya canlı bir gösteri sunardı. Koro üyeleri süslü kostümler giyer ve basit olmayan dans ritüellerini sahneleyebilmek için zor bir eğitimden geçerlerdi. Maske takan oyuncular en yukarı- daki koltuk sırasının da görebilmesi için göze çarpan jestler kullanırlar ve yüksek sesle konuşurlardı. Bir tragedya oyun- cusu için güçlü bir ses hayati bir önem taşımaktaydı, çünkü sözcükler diyaloğun ve uzun söylevlerin beden hareketlerin- den daha fazla yer aldığı tragedyanın özünü oluşturuyordu. Bununla birlikte özel efektler oyunun bir parçasıydı. Sözgeli- mi bir vinç tanrı rolünü oynayan oyuncuların günümüzden bir filmdeki süper kahramanlar gibi sahneden aniden uçma- larına olanak sağlanuştı. Protagonistler ('ilk yarışmacılar') de- nilen başrol oyuncuları, en iyi oyuncu unvanı için birbirleriy- le rekabet ederlerdi. O yılın rekabet eden oyun yazarlarının üçüne de en iyi oyuncu kadrosuna sahip olmada eşit şans tanımak için protagonistler kurayla belirlenirdi. Bu nedenle bir tragedyayı başarılı biçimde sahnelemek için en iyi başoyuncuya sahip olmak önemliydi. Olağanüstü ses kabiliyeti- ne sahip olmaları gereken büyük protagonistler, birçok oyun yazarından farklı olarak genellik.le seçkin tabakanın üyeleri olmamalarına rağmen, çok ünlü figürler haline gelirlerdi.
Sayfa 227Kitabı okudu
Son ilke ostrakizm olarak adlandırılan, bir insanın Atina'dan 10 yıllığına sürgüne gönderilmesi işleyişinde görülmektedir. Meclis her yıl, kınk çömlek parçaları anlamına gelen ostraka sözcüğünden adını alan bu yöntem aracılığıyla sürgünün olup olmayacağına oylardı. Kırık çömlek parçalarına sınır dışı edilecek adayların adları yazılır ve
Sayfa 199Kitabı okudu
1. Darius'un (MÖ 522-486 arasında hükmetti) hükümdarlığında, en eski merkezi Mezopotamya'nın doğusunda kalan Güney İran'daki Pers krallığı doğu-batı yönünde günümüz Afganistanı'ndan Türkiye'ye ve kuzey-güney yönünde eski Sovyetler Birliği'nin güney sınırından Mısır'a ve Hint Okyanusu'na uzanan geniş bir
Sayfa 179Kitabı okudu
Özgür işçiler gibi köleler de her türlü işi yaptılar. Çoğunlukla kadın olan ev köleleri, daha az tehlikeli işleri gördüler. Ev köleleri temizlediler, pişirdiler, çeşmelerden su taşıdılar, dokumacılıkta ev sahibesine yardım ettiler, çocuklara baktılar, alışveriş yaparken kocaya (Yunan geleneğiydi) eşlik ettiler ve diğer günlük ev işlerini yerine
Sayfa 125Kitabı okudu
Kent-devletinin bütün özgür insanlann pay sahibi olduğu siyasi bir yapı olarak kurulması için seçkin tabakanın altındaki üyelerin, seçkinler liderlik konumlarını korusalar ve grubun üzerinde anlaştığı siyaseti uygulasalar bile, adil bir muameleyi hak ettiklerinde ısrar etmeleri gerekti. Yurttaşlık anlayışının kent-devletinin temeli olarak hayata
Sayfa 116Kitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.