Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihöncesinden Helenistik Çağ'a

Eski Yunan

Thomas R. Martin

Öne Çıkan Eski Yunan Gönderileri

Öne Çıkan Eski Yunan kitaplarını, öne çıkan Eski Yunan sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Eski Yunan yazarlarını, öne çıkan Eski Yunan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özgün Hint-Avrupa dillerinden türeyen daha sonraki dil- lerdeki sözcüklerin, Hint-Avrupa toplumunun belirli özellik- leri hakkında ipuçları sağladığı düşünülmektedir. Sözgeliıni, erkek olan başlıca Hint-Avrupa tanrısının adı sırayla Yunan- cada ve Latincede baştannya verilen adlar Zeus pater'in ve Jupiter'in benzer seslerinde
Avcı-toplayıcılar olarak yaşayan Yontma Taş dönemi insanları, büyük olasılıkla büyük av hayvanlarının izini sürmek ya da daha bol, besleyici yabani bitki kaynakları aramak için kimi zaman uzak mesafelere olmak üzere göç eden ilk insanlardı. Yunanistan' daki ilk insanlar büyük olasılıkla buraya uzun zaman önce Doğu Akdeniz ve Anadolu üzerinden Afrika Kıtası'ndan göç etmişlerdi; Yunanistan, Petralona'da (Selanik yakınlarında bir mağara) bulunan bir kafatası günümüzden en az iki yüz bin yıl öncesine aittir. En azından 15.000 yıl kadar eski bir tarihte (kalıntılarının Alrnanya'daki Neander Vadisi'nde bulunması nedeniyle) Neanderthaller olarak adlandırılan Yontma Taş Çağı insan tipi önce Makedonya'ya ve daha sonra güneyde Peloponnesos Yarımadası'ndaki Elis Ovası kadar uzaklara olmak üzere Yunanistan'a yayılır. Bu dönemde Yunanistan'ın kuzeyindeki sulak Tesalya ovası avcı-toplayıcı halklar arasında özellikle gözdeydi.
Reklam
Atina' da ambar modeliyle birlikte gömülmüş zengin kadın ve Lefkandi' deki daha eski çift gibi insanlar, Yunanistan' da Yunan Karanlık Çağı'run daha sonraki evresinde gözle görü- lür biçimde yaygınlaşan toplumsal hiyerarşinin en zengin, en saygın ve en güçlü üyeleriydiler. Yunancada "en iyinin yö- netimi" anlamına gelen aristokrasi terimi, bu seçkin tabaka için kısaltma olarak kullanılmasına rağmen, terimin farklı yan anlamlan da olması nedeniyle bu kullanım yanıltıcı ola- bilir. Başka dönemlerde ve başka yerlerde aristokrasi, yasal olarak oluşturulmuş ve resmen onaylanmış, aristokrat olarak kabul edilen bir ailede doğmaları nedeniyle konumlarıru res- mi olarak miras yoluyla almış soylular anlamına geldi. Yunan toplumu hiçbir zaman böyle resmi bir soylular sırufına sahip olmadı. Bu nedenle, Yunan toplumunun ileri gelen üyeleri- ni aristokrattan daha çok seçkin şeklinde adlandırmak daha doğrudur ve kitapta bu kullanım benimsenmiştir. Yunan tarihi tartışmalarında karşmuza "aristokrasi" ve bağlantılı "aristokrat" gibi terimler çıktığında bu terimlerin sözgelimi, Fransız ve İngiliz tarihinde genellikle ifade ettikleri şeyi ifade etmediklerini unutmamız gerekir.
Yunanlılar terimini tarihin hangi noktasında Yunanistan diye adlandırılan bölge sakinlerini adlandırmak için kullanmak anlamlı? Buna basit bir yanıt verilemez. Kimlik kavramı yalnızca toplumsal ve maddi koşulları değil, aynı zamanda etnik, kültürel ve dilsel gelenekleri de kapsadığı için Yunanlıların Yunanlı haline geldikleri süreç basit bir
İklimi, belirleyici bir siyasi yazgı olarak gören 4. yüzyıl filozofu ve bilim insanı Aristoteles, "Yunan [sıcak ve soğuk iklimlerin arasında] orta yeri işgal eder ve buna bağlı olarak hem enerjiye hem de zekaya sahiptir" yorumunda bulunmuştu. "Bu nedenle [YunanWar] özgürlüklerini korurlar ve en iyi siyasi kurumlara sahiptirler. Aslında kendi aralarında siyasi birlik oluşturabilseydiler, dünyanın geri kalanını denetimleri alhna alabilirlerdi" (Politika, 7.7, 1327b29-33). Aristoteles'in de belirttiği gibi, Eski Yunanlılar, çeşitli toplulukları hiçbir zaman siyasi olarak birleşmedikleri için, tarihleri boyunca kesinlikle modem anlamda bir ulus oluşturamadılar. Öte yandan YunanWar, aynı dilin lehçelerini konuştukları, gelenekleri benzer olduğu, (dini törenlerdeki yerel farklılıklarla rağmen) aynı tanrılara taptıkları, Atina' daki tanrıça Demeter'in gizem törenleri ya da Peloponnesos (bugünkü Mora Yarımadası), Olympia'daki atletizm oyunları gibi uluslararası dini festivallerde bir araya geldikleri için bir kültürel kimliği paylaştıklarını düşündüler. Eski Yunan, sınırlark kesin biçimde belirlenmiş toprağa dayalı bir yer ya da ulusal bir oluşumdan daha çok, paylaşılan bir düşünceler ve pratikler kümesiydi. Bu anlamda Yunan kültürel kimliğinin nasıl ortaya çıkhğı ve bunun yüzyıllar boyunca nasıl korunduğu akılda tutulması gereken zor sorulardır. Dağlık topoğrafyasının Yunan'ın siyasi parçalanmışlığına katkıda bulunduğu ise açık gibi görünmektedir.
Yunanlılar kendi iklimlerinin dünyanın en iyi iklimi olduğuna inanıyorlardı. İklimi, belirleyici siyasi bir yazgı olarak gören 4. yüzyıl filozofu ve bilim insanı Aristoteles, "Yunan [sıcak ve soğuk iklimlerin arasında] orta yeri işgal eder ve buna bağlı olarak hem enerjiye hem de zekâya sahiptir" yorumunda bulunmuştu. "Bu nedenle [Yunanlılar] özgürlüklerini korurlar ve en iyi siyasi kurumlara sahiptirler. Aslında kendi aralarında siyasi birlik oluşturabilseydiler, dünyanın geri kalanını denetimleri altına alabilirlerdi". (Politika, 7.7 1327b29-33)
Sayfa 24 - Say Yayınları
Reklam
Avcı-toplayıcı toplumda gerçekten varolduğu öne sürülen erkekler ile kadınlar arasındaki büyük toplumsal eşitlik, muhtemelen geç Cilalı Taş döneminde açıklanamayan nedenlerle bozuldu. Gerçekleşmeleri birçok yüz yılı alan tarım ve hayvancılıktaki aşamalı değişimler, belki de Akdeniz toplumlarından kadınların erkeklerle toplumsal, siyasi ve yasal
İsokrates yaşamı boyunca çağının en fazla sıkıntı yaratan sorunlarına çözümler önerdi. Özellikle zengin ile yoksul arasındaki sürtüşmenin bütün Yunanistan genelinde insanlarda yarattığı artan toplumsal huzursuzluktan kaygı duydu. Atina, 4. yüzyılda yaşanan toplumsal sınıflar arasındaki çatışmadan kaçınmakta birçok kent-devletinden daha talihliydi.
Sayfa 318Kitabı okudu
MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında demokratik siyasette başarı göstermek için gereken halkın karşısında konuşma ve tartış- ma becerilerini geliştirmeyi isteyen genç erkeklere daha derli toplu eğitim veren öğretmenler olduklarını ilan eden yeni bir grup ortaya çıkb. Bu eğitmenler sofistler ("bilge erkekler") olarak adlandırıldılar.
Sayfa 242Kitabı okudu
Hizip çabşmaları birçok Yunan kentinde çok sayıda felakete neden oldu -daima olduğu ve insan doğası böyle kaldığı sürece de olacağı gibi ... Barış ve refah dönemleri boyunca kentler ve insanlar, yapmak istemedikleri bir şeyi yapmak zorunda bıraktlmadıklarından, daha fazla çaba gerektiren davranış ölçütlerine bağlı kalırlar. Ama savaş sert bir öğretmendir; insanlardan sorunsuz olağan ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini çalarak çoğunun yaradılışlarını mevcut koşullarının düzeyine indirir. Kentlerde peş peşe hizip çatışmaları baş gösterdi ve daha önce savaş yaşanan kentlerde neler olup bitiğinin bilinmesi, rakiplere daha büyük bir yaratıcılıkla saldırılmasına ve benzeri görülmemiş intikam zulümlerinin sergilenmesine neden oldu. Davranışların değişmesiyle uyumlu olarak sözcükler insanların amaçlarına uymak için geleneksel anlamlarını değiştirdiler. Daha önceleri umursamaz bir saldırganlık olarak görülen şey, artık sadık bir hizip komplocusundan beklenen bir cesaret olarak görülmekteydi; geleceği düşünmek ve hemen harekete geçmemek artık korkak diye adlandırılmak için bir nedendi; her türlü ılımlılık önerisi yalnızca korkaklığı gizleme girişimiydi; kişinin bir meselenin farklı yönlerini anlama yeteneğine sahip olması, onun eylem için uygun olmadığı anlamına gelmekteydi. Aşırı coşku gerçek bir erkeğin tanımlayıcı özelliğiydi... bir hizbe bağlılık aile bağlarından daha güçlü bir yükümlülüktü, çünkü hizip üyeleri herhangi bir nedenle aşırıya kaçmaya daha fazla hazırdılar. (3. 81-82)
Sayfa 261Kitabı okudu
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.