Fakat ben böyle bir kötü telakkiden korkmayarak arz edeceğim ki insanda birisi melekliğe yakın bir tabiat, diğeri seytanliğa yakın başka bir tabiat var. Bir başka deyişle diyebilirim ki ilahi irade insanın beşeriyetin övülen sıfatlarına iyi halde bulunmasını gerektirirken araya bir de vesveseci seytan girerek insanı insanlık yolundan çıkarmaya çalışıyor.Meleklik tabiatı hiçbir vakit şeytanlık tabiatına yenilmeye razı olmayarak sürekli bir mücadeleyle uğraştığı gibi seytanlik tabiati da insana işlettirdiği kötülükleri himaye edemiyor. Derhal o da bu kötülükleri itiraf ediyor yani avam tabiriyle insana işlediği kabahatlerden dolayı pişmanlık geliyor. İnsan meleklik tabiat uyarınca ne kadar müteessir oluyorsa, şeytanlık tabiati da insanı aldatabildiğinden, sanki gururlanarak insanla alay ediyormus hissini uyandiriyor ve o teessuruartirdikca artiriyor.
Kitap bir cinayetle Öreke Taşı cinayetiyle basliyor ve bir katilin veya diger bir soyleyisle Kalpazan Mustafa'nin bizlere topluma verdigi derslerle surup gidiyor.Gercekten okumasi zevkli bir kitapti.İyi okumalar
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,732 okunma
Öncelikle kitap çok ustaca ve akıl hileleriyle yazılmıştı. Cinayetler en ufak ayrıntısına kadar tertiplenmişti, ayrıca dönemin yolsuzluk adalet sistemi vb. konularda yazar nokta atışı vurgular yapmış.İlk polisiye roman olduğundan dolayı bir takdiri daha hak ediyor. Katilin donanımlı bir insan olması da intikam ve hırsın neler yaptırabileceğini gözler önüne seriyor.Aklıma takılan tek nokta ise gazetecinin Osman Sabri Bey ile beraber tahkikatı derinleştirmelerini isterdim. Gazeteci olaylara pek dahil olmamış. Bence o kadar Bilgi veriliyorsa araştırmalarda da olmalıydı, Sherlock Holmes misali ,gazeteci de bir nevi Dr Watson olurdu. Onun haricinde kitap ve mesajlar çok güzeldi, okurken soluklanarak okumanızı tavsiye ederim yoksa sıkılabilirsiniz.Keyifli okumalar…
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,732 okunma
Bazı adamlar vardır ki kanun ve nizam yalnız kendi düşüncelerinden ibarettir zannıyla pek cesur olurlarsa da bu zanlarının doğru olmadığını anlayınca o cesareti külliyen kaybederler.
Ahmet Mithat Efendi'nin "anlatıcı kimliğini" çok seviyorum. Kitabın başından kendini gösterir, okuduğumuz hikayede yer yer kendini hatırlatarak yolculuğa bizimle devam edeceğini, arada bazı sayfalarda anlattığı hikayeye göre görüşte bulunacağını hissettirir. Kitabın ortasında birden türeyen ve keyfimizi kaçıran bir anlatıcı değildir.
Kitabın özelindeki görüşüme böyle bir giriş yapmak istedim. Polisiye ve gizem romanları okumayı seviyorsanız Ahmet Mithat Efendi'nin anlatıcılığı eşliğinde çok güzel vakit geçireceğinizi temin ederim. Kitabı 13 günde okudum gözüküyor ama araya giren seyahatim ve farklı işlerim yüzünden uzadı bu süre. İmkanım olsaydı iki günde bitirirdim. Hediye'si Mustafa'sı Hafiye Necmi'si ve tabii ki Müstantik Osman Sabri Efendi'siyle çok güzel bir romandı.
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,732 okunma
Edebiyat tarihimizin ilk polisiye romanıdır. Ahmet Mithat Efendi'nin; bir cinayet üzerinden o dönemki adli hükümleri, kayırmacılığı eleştirdiği; kitabın sonuna kadar yeni adli hükümler çıksın diye adete haykırdığı ve “mevcut adli hükümler ve kayırmacılıkla adaletten kaçabilirsiniz ancak Allah'tan asla” diyerek bitirdiği romandır. Kalpazan Mustafa karakteri ise günümüzdeki pek çok ifşa vakasını hatırlattı bana ancak onca ifşaya rağmen düzen değişmedi. Sonunda suçluların cezası ... kitapta tabii ki.
Ayrıca bu romanın çok ilginç bir özelliği vardır.
Dönemin sevilmeyen, görevini kötüye kullanan beyoğlu mutasarrıfı bu romanda ifşa edilmiş ve bu roman sayesinde işinden olup, Avrupa'ya kaçmak zorunda kalmıştır. Romandaki Mecdalettin Paşa karakteri dönemin Beyoğlu Mutasarrıfının karakteriyle birebir örtüşüyormuş.Herkes mecdalettin paşa'yı tanımaya başladığında Beyoğlu Butasarrıfını görür gibi oluyormuş. Küçük duruma düşen Beyoğlu Mutasarrıfı da çareyi ülkeyi terk etmekte bulmuş.
Esrâr-ı CinâyâtAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,732 okunma
Allah doğruların yardımcısıysa eğrilerin de en büyük intikam
alıcısıdır.
155
Gönül meselelerinde imzanın, sözleşmenin hiç hükmü olamaz. Herkes kalbinin hissiyatında mazurdur.
178