Doğanın güzelliği kendinden fazla bir şey söylermiş gibi görünmesinde yatar. Sanatın gerisindeki tasarıysa bu ‘artı’yı kendi olumsal, rastlantısal çerçevesinden koparıp onu belirlenmiş kılmaktır ki, bu da başka şeylerin yanında onun gerçekdışılığını olumsuzlamak demektir.
Adorno'nun Lukacs'ın kitabı hakkındaki incelemesi "Die Monat Dergisi"nde yayımlandı. Bu dergiyi Batı Almanya'daki Amerikan Ordu Yönetimi kurmuştu ve CIA tarafından finanse ediliyordu.
Sayfa 305 - Fredric Jameson, Sunum IV, Alkım Yay. İstanbul, 2004
Kültür mirasımızı yönetenler şöyle buyururlar;
"Mücadele içindeki insanların karşılıklı ilişkileri" olmadan, "insanlar gerçek etkinliklerinde" sınanmadan, "mücadele içindeki insanların yakın etkileşmesi" olmadan hiçbir kalıcı edebi karakter yaratılamaz.
Sanatta başarısızlık ya da kısmi başarı gerçeği vardır. Metafizikçilerimiz bunu anlamak zorundadır. Sanat eserleri kolaylıkla başarısız olabilir; çok güçtür başarıya ulaşmaları. Kimisinin duyguları eksik olduğu için sesi kesilecektir; kimisinin duyguları fazla dile geldiği için. Bir üçüncüsü, kendini sırtındaki ağır yükten kurtarmak yerine, yalnızca bu tutsaklığın hissedilmesinden kurtarır. Bir dördüncüsü, araçlarını, çok uzun zamandır onlar aracılığı ile sömürüldüğü için kıracaktır. Dünya sulu gözlü olmak zorunda değildir. Yenilgilerle yüzleşilmelidir; ama insan, bundan, artık mücadele edilemeyeceği sonucu hiç çıkarmamalıdır.
Sayfa 149 - Bertolt Brecht, Gerçeklik Teorisinin Biçimselci Karakteri Üzerine, Alkım Yay. İstanbul, 2004