Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters

Baruch Spinoza

Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters Gönderileri

Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters kitaplarını, Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters sözleri ve alıntılarını, Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters yazarlarını, Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Acı da iyi bir duygudur, çünkü incinen kısmın henüz çürümemiş olduğunu gösterir." s.385
Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters
Ethics: with The Treatise on the Emendation of the Intellect and Selected Letters
Acı da iyi bir duygudur, çünkü incinen kısmın henüz çürümemiş olduğunu gösterir." diyor Spinoza. His varsa henüz bitmemiştir. Bizi bitiren şey hissizliktir. Sevginin zıddı da nefret değildir
Reklam
Tecrübeyle sabit ki, insan zihni düşünmeye muktedir olmadığı zaman beden de atıl durumdadır.
Sayfa 155 - KabalcıKitabı okuyor
Doğadan uzaklaştıkça sûni düşünceler türer
Doğada, onun kusuru olarak gösterebileceğiniz hiçbir şey yoktur, çünkü doğa hep aynıdır, gücü ve etkileme imkânı her yerde bir ve aynıdır, başka deyişle, doğanın yasaları ve kuralları her yerde ve her zaman aynıdır, her şey bu yasalara ve kurallara göre meydana gelir ve şu ya da bu şekilde biçim değiştirir. Dolayısıyla aklımıza gelebilecek bütün her şeyin doğasını anlamaya çalışırken izleyeceğimiz yöntem de bir ve aynı olmalıdır, yani her şeyi doğanın evrensel yasaları ve kurallarıyla anlamalıyız.
Sayfa 150 - KabalcıKitabı okuyor
en ağır köleliğe katlanırlarsa erdemli ve soylu davranışlar sergileyeceklerini sanan ve bu şekilde Tanrı tarafından ulu armağanlarla donatılmayı bekleyen insanlar erdemin hakiki değerinden ne kadar uzaklar;
Sayfa 147 - KabalcıKitabı okuyor
Zihinde mutlak ya da özgür irade diye bir şey yoktur, sadece zihnin bir nedene bağlı olarak şu ya da bu seçimi yapması belirlenmiştir; aynı şekilde bu neden de başka bir nedene bağlı olarak belirlenmiştir, bu başka neden de yine başka bir nedene bağlı olarak belirlenmiştir ve bu böyle sonsuzca sürer gider.
Sayfa 137 - KabalcıKitabı okuyor
Reklam
Akıl doğası gereği, şeyleri sonsuzluğun ışığı altında algılar
Sayfa 134 - KabalcıKitabı okuyor
Bedende yaşanan duygu durumlarına ait fikirler olmasa, insan zihni insan bedenini tanımaz, varolduğunu da bilmez.
Sayfa 110 - KabalcıKitabı okuyor
Yani zihin salt hayal ettiği için yanılgıya düşmez, sadece varmış gibi canlandırdığı şeylerin varoluşunu dışlayan bir fikirden yoksun olduğu düşünüldüğünde yanılgıya düşer.
Sayfa 108 - KabalcıKitabı okuyor
insan çaresiz kalmadığı her durumda, özgür seçimler yaparak yaşadığına dair bir yanılsamaya kapılmaya hazırdır.
Reklam
...cehalet ortadan kalkınca, kendi otoritelerini dayatmalarının ve sürdürmelerinin yegane aracı olan o budalaca hayranlık da ortadan kalkacak.
Sayfa 99 - Alfa Felsefe.
Farklılar güzeldir, farklılıkların farkında olan daha güzeldir.
Çünkü insan bedenleri birçok açıdan birbirine benzese de birçok açıdan da farklıdır. Bu yüzden birine iyi gelen diğerine kötü gelir, birine düzenli gelen diğerine karışık gelir; birinin beğenisine hitap eden diğerinin beğenisine hitap etmez ve bu böyle uzar gider. Daha ötesine hiç değinmiyorum, çünkü hem meseleyi enine boyuna tartışacağım yer burası değil, hem de herkes bu farklılığı kendince tecrübe etmiştir
Sayfa 78 - KabalcıKitabı okuyor
Tarih kendini yenilemiyor tekrar ediyor çünkü aptallıklar her çağda aynıydı
Öyle ki, doğanın mucizelerinin gerçek nedenlerini araştıran ve doğal olaylara bir budala gibi hayretle bakmak yerine onları bir âlim gibi anlamaya çabalayan insan avamın doğanın ve tanrıların yorumcuları olarak taptığı kişilerce dile düşürülür ve sırtına sapkın ya da dinsiz yaftası yapıştırılır. Çünkü bu kişiler bilirler ki cehalet ortadan kalkınca, kendi otoritelerini dayatmalarının ve sürdürmelerinin yegâne aracı olan o budalaca hayranlık da ortadan kalkacak
Sayfa 76 - KabalcıKitabı okuyor
Demek ki adamın birinin başına damdan bir taş duşse ve adamı öldürse, bunlar bu yönteme göre diyecekler ki, taş adamı öldürmek için düştu. Değil mi ya, bu taş Tanrı'nın iradesine uygun olarak böyle bir amaçla duşmemiş olsa, şans eseri düşmesi için onca olası durumu bir araya getirmek kolay mı (ki sahiden de böyle bir olayda nice olası durum aynı anda oluşur)? Siz onlara şöyle yanıt verseniz ve deseniz ki, bu taş dùştü, çunku rüzgâr çok hızlı esiyordu ve adamın da yolu oradan geçiyordu. Ama ısrar edecekler ve bu kez de şöyle soracaklar: lyi de niçin rüzgar o sırada öyle hızlı esiyordu? Neden o sırada o adam o yoldan geçiyordu? Bunun üzerine siz şöyle bir yanıt vereceksiniz: Rüzgârın o sırada öyle hızlı esmesinin nedeni, bir gün öncesine kadar sakin olan denizin birden kabarmaya başlaması. Ama yok, sorularının ardı arkası kesilmeyecek, yeniden israr edecekler ve şöyle soracaklar: Neden deniz kabarmaya başladı? Neden adam tam o sırada davete icabet ediyordu? Işte bu böyle uzayıp gidecek ve onlar nedenlerin nedenlerini sormaktan asla vazgeçmeyecekler, ta ki siz kaçıp cehaletlerinin tek dayanağı olan Tanrı'nın iradesine sığınana kadar.
Sayfa 75 - KabalcıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.