Filozofların terminolojisinde "tesadüf" terimi bulunur. Fakat filozoflar tesadüf kelimesini, sebebi belli olmayan veya rastgele meydana gelen şey anlamında değil, sebebi bizim tarafımızdan bilinmeyen şey anlamında kullanırlar.
Yaklaşık iki yüz yıldır tartışılan ve derin arka planları olan evrim teorisi mevzusunda İslam düşüncesinin nerede durduğunu sorgulayan ve fakat kesin bir neticeye varmak gibi bir iddiası da olmayan nitelikli bir okuma yapmak isteyenler için tavsiye ediyoruz.
her birimizin birey olarak başlangıcı ve sonu vardır ama akışın bütününde nerede olduğumuzua dair bireysel kanaatimiz yoktur. bu sebeple bilincimiz sürekli tamamlanmaya ihtiyaç duyar. farkinda olalim veya olmayalim bu tamamlanma ihtiyaci bizi varoluşun anlamina dair sürekli meraka sevk eder
Evrim teorisi, ortaya çıktığı zamana kadar canlıların yaratılışı hakkındaki temel kabullere aykırı görüldüğü için Hıristiyan dünyada büyük tepki çekmiş ve pek çok ateşli tartışmaya yol açmıştır.
İslam düşünce geleneği kapsamında bulunan bilim gelenekleri, modern bilimin gelişmesiyle pek çok alanda ya açıklama gücünü yitirme ya da yeni dönemin bilimsel açıklamalarıyla uyumsuz duruma düşme sorunuyla yüz yüze kaldı.
Ömer Türker'in anlatma biçimini kurduğu cümleleri çok beğeniyorum. Anlaşılması çok zor konuları bir roman gibi sürüklenerek okumamı sağlıyor. Evrimin islamla çelişmedigini savunan bilim insanlarının revaçta olduğu bir dönemde konu hakkında okumak isteyenler için çok güzel bir metin. Öncelikle yazarın Varlık Nedir kitabının okunması gerektiğini düşünüyorum. Sadece bu kitap için değil, genel olarak Ömer Türker'in ilk o kitabı okunmalı. Kitapta ilk önce evrim kavramı açıklandıktan sonra evrim teorisinin dinle bağlantısını kuran özellikleri ortaya konuyor. Daha sonra bu (negatif) özelliklerin kelam, felsefe ve tasavvuf geleneklerinde nasıl değerlendirileceğiyke ilgili açıklamalar yapılıyor. Sona doğru insan nasıl oluştu sorusunun önce evrimde daha sonra yine İslam Düşünce Geleneklerinde nasıl cevaplandığından bahsediliyor. Her zaman akıl ve mantık çerçevesinde ve belli bir pencereye yaklaşmadan anlatım yapılıyor. Bu tür yazılarda genelde yapıldığı gibi sonuçsuz bir karşılaştırmayla da bitmiyor, en azından yazarın vardığı sonucu net görebiliyoruz.
kitap evrim konusunu din ve bilim çerçevesinde ele almaya ve bunlar arasında bir çatışma ya da ortak bir uzlaşı olup olamayacağına bir ön çalışma sunar. kitabın genel hatlarıyla olaya yaklaşımı şöyledir: biyolog türlerin nasıl oluşageldiğini bilimin yöntemleriyle ele alıp inceleyerek bunların araştırmasını yaptığında herhangi bir sorun ortaya