Farabi ve İbn Haldun'da Siyaset
Lokman ÇilingirFarabi ve İbn Haldun'da Siyaset Sözleri ve Alıntıları
Farabi ve İbn Haldun'da Siyaset sözleri ve alıntılarını, Farabi ve İbn Haldun'da Siyaset kitap alıntılarını, Farabi ve İbn Haldun'da Siyaset en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü bir Tanrı’ya inanç, bizi dine ve dolayısıyla teoloji sahasına vardırır.
Sayfa 72Kitabı okudu
Bilgisiz (cahil) toplumda hırs, düşmanlık ve adaletsizlik vardır. Bilgisiz şehir halkının en çok değer verdiği şey kuvvettir. Dolayısıyla güçlü olan ve herkese hükmeden kişi en mutlu kişi kabul edilir.
Sayfa 68Kitabı okudu
Farabi'nin rasyonel toplum anlayışı ile İbn Haldun'un ampirik, olgucu toplum anlayışı birbirlerini tamamladıklarında din-devlet ilişkisi ile siyaset bilimi ve felsefesi alanında önünüzde çok geniş ufuklar açılabilir.
Sayfa 133 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Farabi yaşadığı sürece felsefe ve sanat alanındaki başarıları pek dikkat çekmemiş, çoğu düşünür gibi ölümünden sonra özellikle İbn Sina ile birlikte gerçek değeri anlaşılmıştır.
Sayfa 33 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Çünkü bilgisiz halk “ kendi arzu ve isteklerinin elde edilmesini kolaylaştıran, onların elde edilmesinin yolunu açan ve onları koruyan bir yönetici ister.”
Sayfa 69Kitabı okudu
İbn Haldun bize ilk bakışta bir tarih felsefesi veya toplum bilimci gibi gelse de onun esas ilgisi, siyasi olaylar ve bu olaylar arasındaki kural ve bağlantıların tespitine yöneliktir. Onun çıkış noktası olan tarih disiplinine bakışında da kendine özgü yöntemi belirgin bir şekilde kendini gösterir.
Sayfa 90 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Erdemli bir toplumda adalet ve huzur hüküm sürer. Bunun karşıtı bilgisiz (cahil) toplumda hırs, düşmanlık ve adaletsizlik vardır. Bilgisiz şehir halkının en çok değer verdiği şey kuvvettir. Dolayısıyla güçlü olan ve herkese hükmeden en mutlu kişi kabul edilir.
Sayfa 68 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Farabi, evrendeki varlıklar arasında hiyerarşik bir yapı olduğuna, bu yapı ve işleyiş ile toplumdaki yapı ve işleyiş arasında bir ilişki bulunduğuna inanır.
Sayfa 50 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Böylece Kant’ın “Tek bir (gerçek) din vardır, ama inancın çeşitli türleri olabilir.”
Sayfa 77Kitabı okudu
İbn Haldun, tarihi haberlerin doğru olarak kabul edilmesinin ön şartı olarak onların "imkansız olmamasını" gösterir. O, "imkansızlıktan" ilkin bir haberin mantıksal olarak çelişkisiz bir şekilde kabul edilemeyişini, ikinci olarak da onun sosyal ve kültürel şartlara yani umranın tabiatına uygun olmayışını anlar.
Sayfa 102 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Farabi doğuştan yetenekli olmasına karşın hiçbir eğitim sürecinden geçmemiş bir kişinin yönetim mesleğinde, eğitilmiş olana karşın ikinci planda yer alması gerektiğini savunur.
Sayfa 71 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
İnsanların zorunlu olarak bir araya gelmesiyle oluşan toplumun ana gayesi, insanları hakiki mutluluğa eriştirmektir.
Sayfa 57 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Farabi'nin adeta toplumsal gerçeklerden, siyasi hayatın dinamiklerinden bütünüyle kopuk yarı Hintli fakir, yarı fildişi kulesinde yaşayan bir filozof gibi tasvir edilmesi anlaşılır gibi değildir.
Sayfa 33 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
Çoğu kez sekülerleşme kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılan laiklik devletin yapısıyla, sekülerleşme ise toplumla ilgilidir. Bu bağlamda laiklik, siyasetin din kurumundan bağımsızlığını öngören bir örgütlenme tarzı olarak anlaşılabilir.
Sayfa 27 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu
İbn Haldun'un kurmuş olduğu "umran" adlı bilimin konusu, "beşeri umran ve insani içtima" yani toplumsal varlık alanıdır.
Sayfa 99 - Araştırma YayınlarıKitabı okudu