Çok şaşırtıcıydı ama dünya olup bitenlere hiç aldırmamıştı. Gökyüzü hâlâ maviydi, güneş hâlâ parlıyordu, yakınlarda bir yerlerde bir tarlakuşu var gücüyle ötüyordu.
Sabır! Sabır ha! Affedersiniz ama bana kalırsa bu ülkenin artık sabrı taşmış bir kaç kişiye ihtiyacı var. Etrafımızı saran beceriksizlikler ve yetersizlikler karşısında sabırla acı çekmeyi kabul etmeyi kabul etmeyen insanlara! İşte o kadar...
Bir Aurelio Zen romanı.
İtalya'nın Perugia şehrinde, ünlü bir sanayicinin kaçırılması ile ilgili olarak görevlendirilen Zen, uzun zaman aktif bir soruşturmada yer almamasının sıkıntılarını kitap boyunca yaşasa da en sonunda okuyucuları ciddi bir sürpriz bekliyor.
Bu arada yazarın anlatımından yola çıkarak, İtalya ve Türkiye arasında bürokrasinin işleyişi, devlet içerisindeki çürük elmalar gibi konularda pek de bir fark olmadığını görebiliyoruz.
Okurken aynı bizim memleket diyebilirsiniz.
Altın Hançer ödülü alan bu kitap mutlaka okunması gerekenlerden.
Ve Labirent Yayınları'nın bu yazarın diğer kitaplarını da yayınlaması dileğiyle
Fare KralMichael Dibdin · Labirent · 201329 okunma
Mekâna karşı hissettiği kişisele en yakın duygu, dairenin isimsizliğine karşı beslediği takdir hissiydi. Orada yaşamak, otelde yaşamak gibiydi. Oysa annesinin gelişi bütün bunları değiştirmiş; ev sahibinin sağladığı üç beş parça eşya, körelmiş anılarla ve belirsiz bir değerle ağırlaşmış malların altında kalmıştı.
1988’de Polisiye Yazarlar Birliği’nin Altın Hançer Ödülü’ne layık görülen ve BBC tarafından diziye de uyarlanan bu kitapta, İtalyan devlet ve toplum yapısının bozulmuşluğuna ayna tutuluyor. Perugia’da yaşanan zengin bir adamın kaçırılması olayına, düzene kafana tutarak bir kenara atılmış Komiser Aurelio Zen atanır. Zen, diplomasinin keskin çarkları arasında ince bir zekayla olayların üstesinden gelip soruşturmayı çözer..
Fare KralMichael Dibdin · Alfa Yayınları · 202229 okunma
Aslında seri 1988’de başladı ama benim#michaeldibdin ile tanışmam yeni. Sevdiğim yazarların hayatını kaybetmiş olduğunu bilmek de acayip üzücü. Olsun, serinin on bir kitap olduğunu düşünürsek, okuyacağım on kitap daha var.
Yine #italya nın tarih dolu şehirlerine ve görkemli mimarisine doğru yol alıyoruz. Dibdin İngiliz olmasına rağmen İtalyan bir karakter olan Komiser #aureliozen i yarattı. Kahraman demiyorum bakın yine, Zen’de tam bir anti-kahraman. Yani en sevdiklerimden Orta yaşlı bu komiser oldukça duygusal ve insani ama bir o kadar da kurnaz.
Komiser Zen, ilk kitap #farekral da güçlü bir sanayicinin kaçırılmasını araştırmak için görevlendiriliyor. Ama sanki yerel yetkililer ve kayıp adamın ailesi bunda başarılı olmasını istemiyorlar gibi. Kayıp adam Miletti’nin ailesi ise tam bir fare yuvası. İşte bu fare yuvasındaki entrikaları ve aile ile yerel yönetimlerin suç ortaklığını çözmeye çalışırken bu organize suçla tanınan bölgede zekasının en iyi silah olacağını öğreniyor.
Sosyal sınıf ve gücün ön planda olduğu bu roman acayip sofistike ve takdire şayan Selin bunu çooook beğendi