Entelektüel kadında animus, eleştirel tartışmacılığa teşvik eder ve bu kadınlar oldukça ukala olabilirler, bununla birlikte bazı ilgisiz zayıf noktaları ifade etmede özellikle ısrar ederler ve bunu anlamsız bir şekilde esas konu haline getirirler. Ya da mükemmel derecede açık bir tartışma, oldukça farklı bir giriş ile son derece can sıkıcı bir hal alır. Bu tür kadınlar bunu bilmeden sadece erkeği öfkelendirme amacındadır.
Anima ruh hali üretir, animus ise düşünce; ve erkeğin ruh hali gölgeli bir arka plandan çıkarken, kadının da düşünceleri aynı ölçüde bilinçdışı olan eski varsayımlara dayanır.
Kısaca kendi ruh yansımasını tereddütsüzce alımlayabilen bir kadın arar erkek. Bu tür bir seçim genelde tamamen ideal olarak görülüp hissedilmesine rağmen erkeğin açık bir şekilde kendi zayıflığı ile evlendiği sonucu çıkarılabilir.
Hiçbir erkek, dişillikten yoksun tümüyle eril değildir. Hatta oldukça eril erkeklerin genelde yanlış biçimde “feminen” olarak tanımlanan — dikkade muhafaza edilen ve gizli — oldukça yumuşak bir duygusal yaşamı olduğu da bir gerçektir.
"...Farklı psikolojisiyle kadın, erkeğin anlamadığı konularla ilgili her zaman bir bilgi kaynağıdır. Erkeğin ilham perisi olabilir. Genelde erkeğe göre üstün olan sezgi yeteneği zamanında uyarı verebilir ve doğrudan kişiliğe yönelen hisleri, erkeğin kişisel olarak daha az vurguladığı ve asla keşfedemediği duygu biçimlerini gösterir."